Bakara Suresi 145. Ayet
وَلَئِنْ
اَتَيْتَ
الَّذ۪ينَ
اُو۫تُوا
الْكِتَابَ
بِكُلِّ
اٰيَةٍ
مَا
تَبِعُوا
قِبْلَتَكَۚ
وَمَٓا
اَنْتَ
بِتَابِـعٍ
قِبْلَتَهُمْۚ
وَمَا
بَعْضُهُمْ
بِتَابِـعٍ
قِبْلَةَ
بَعْضٍۜ
وَلَئِنِ
اتَّبَعْتَ
اَهْوَٓاءَهُمْ
مِنْ
بَعْدِ
مَا
جَٓاءَكَ
مِنَ
الْعِلْمِۙ
اِنَّكَ
اِذاً
لَمِنَ
الظَّالِم۪ينَۢ
١٤٥
Vele-in eteyte-lleżîne ûtu-lkitâbe bikulli âyetin mâ tebi’û kibletek(e)(c) vemâ ente bitâbi’in kibletehum(c) vemâ ba’duhum bitâbi’in kiblete ba’d(in)(c) vele-ini itteba’te ehvâehum min ba’di mâ câeke mine-l’ilmi(ﻻ) inneke iżen lemine-zzâlimîn(e)
Bakara Suresi 145. Ayet Meâlleri

Bakara Suresi 145. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 145 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 2 |
Kur'an Sayfası | 4 |
Toplam Harf Sayısı | 267 |
Toplam Kelime Sayısı | 65 |
Bakara Suresi, Kuran'ın en uzun suresi olup, Müslümanların toplumsal, hukuksal ve ibadet düzenlerini belirlemeye yönelik birçok ilke ve prensibi içermektedir. Sure, Medine döneminde inmiş olup, Medine'deki sosyal yapının düzenlenmesine yönelik ayetleri barındırmaktadır. 145. ayet ise, özellikle İslam ve Yahudi-Hristiyan inançları arasındaki kıble farklılığı ve bu durumun getirdiği sosyal ve dini sonuçlar üzerine odaklanmaktadır. Ayet, müminlerin kıblesinin, yani ibadet ederken döndükleri yönün, Ehl-i Kitap (Yahudi ve Hristiyan) ile olan ilişkisini ve bu ilişkide karşılıklı anlayışın zorluğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, iki din mensubunun kıbleden bağımsız bir şekilde birbirlerine uymadığı, ayrıca İslam peygamberi Muhammed'in de bu durum karşısında kendi inancı ve ilahi bilgiye bağlı kalmasının ne kadar önemli olduğu vurgulanmaktadır. Ayette, Ehl-i Kitap'a deliller getirilse dahi onların kıbleye uyum sağlayamayacağı, dolayısıyla bu durumun olağan bir gerçek olduğu ifade edilmektedir. Bu, aynı zamanda, müminlerin inançlarının kararlılığına ve başkalarının arzularına kapılmadan hakikate sadık kalmaları gerektiğine dair bir uyarı niteliğindedir.
Bakara Suresi 145. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَتَّبِعُوْنَ | uymak |
كِتَابَ | kitap |
تَابِعٌ | tabi olan |
زَٰلِمِينَ | zalimler |
بُرهَانٌ | delil |
Ayetin okunuşu sırasında dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'يَتَّبِعُوْنَ' kelimesinde idgam uygulanmakta ve 'كِتَابَ' kelimesinde med kuralı vardır. Bu tür kurallar, ayetin doğru bir şekilde okunması açısından önemlidir.
Bakara Suresi 145. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كِتَابٌ | kitap | 213 |
يَتَّبِعُوْنَ | uymak | 26 |
زَٰلِمِينَ | zalimler | 18 |
Ayet içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayılarına bakıldığında, 'كتاب' (kitap) kelimesinin 213 defa kullanıldığı görülmektedir. Bu kelime, Kur'an'da sıkça yer alarak dini metinlerin ve ilahi buyrukların önemini vurgulamaktadır. 'يَتَّبِعُوْنَ' (uymak) kelimesi ise 26 kez geçmekte ve toplumsal ve bireysel itaat konularında önemli bir yere sahip olduğunu göstermektedir. 'زَٰلِمِينَ' (zalimler) kelimesi ise 18 defa geçmekte olup, zulüm ve adalet temalarının sıkça işlendiğini ortaya koymaktadır.
كِتَابٌ
213
يَتَّبِعُوْنَ
26
زَٰلِمِينَ
18
Bakara Suresi 145. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Andolsun ki sen, kendilerine kitap indirilmiş olanlara bütün delilleri getirsen gene de senin kıblene uymazlar. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Andolsun, sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar yine senin kıblene uymazlar. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Celâlim için, sen o kitap verilmiş olanlara, bütün delilleri de getirsen, yine de senin kıblene tabi olmazlar. | Edebi |
Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki kendilerine kitap verilmiş olanlara her türlü delili getirsen de onlar kıblene dönmezler. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Andolsun ki sen kendilerine vaktiyle kitap verilmiş olanlara her ne bürhan getirsen, yine senin kıblene tâbi olmuş olmayacaklardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Sen Kitap verilenlere her türlü ayeti getirsen yine onlar senin kıblene uymazlar; | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Kendilerine Kitap verilenlere bütün âyetleri (delilleri) getirsen senin kıblene uymazlar. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun, Ehlikitap'a sen her türlü mucizeyi getirsen de onlar senin kıblene uymazlar; | Modern |
Tabloda görülen meal ifadeleri arasında bazı ortak noktalar dikkat çekmektedir. 'Kitap verilenlere' ifadesi, hemen hemen tüm meallerde yer almakta ve bu, Ehl-i Kitap'a atıfta bulunmayı sağlamaktadır. Ayrıca 'kıblene uymazlar' ifadesi de çoğu mealde benzer bir şekilde kullanılmıştır. Bu durum, Ehl-i Kitap'ın kıble konusundaki tutumlarını vurgulamak adına ortak bir tercih olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte, bazı meallerde 'delil' veya 'ayeti' gibi kelimelerin kullanımı farklılık göstermektedir. Örneğin, 'delil' kelimesi daha çok geleneksel meallerde tercih edilirken, 'ayet' kelimesi modern meallerde öne çıkmaktadır. Bu farklılık, dilin evrimi ve günümüze uyarlanması açısından önemli bir yansıma sunmaktadır. Genel olarak, bu ayet üzerindeki farklı ifadeler, anlam açısından çok da büyük farklılıklar taşımamakla birlikte, kullanılan dilin tonu ve üslubu bakımından belirgin bir çeşitlilik göstermektedir.
Bakara Sûresi 145. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Bu ayet, Müslümanların kıblesinin Kâbe olduğunu vurgular ve Yahudilerin ile Hristiyanların kıble anlayışlarının farklılıklarına dikkat çeker.
- Bakara Suresi 144. Ayet: Bu ayet, yönün Kâbe'ye çevrileceği ile ilgili bir ifade içerir. 145. ayet, bu durumu detaylandırarak söylemdeki değişimi destekler.
- Bakara Suresi 146. Ayet: Burada, İsrailoğulları'nın Kâbe'ye yönelmedeki ısrarı ve kendi kıble anlayışındaki inatları ifade edilir. 145. ayet ile kıble konusundaki netlik sağlanır.
- Mâide Sûresi 51. Ayet: Bu ayet, Müslümanların Yahudiler ve Hristiyanlarla olan ilişkilerini düzenler. 145. ayet ile ilişkili olarak, diğer inanç grupları ile olan farklılıklara dikkat çekmektedir.
Bu ayetler, Müslümanların kıble anlayışının kökenini ve diğer inanç gruplarıyla olan farklılıklarını ortaya koyar. Kâbe'ye yönelmenin önemi vurgulanırken, bu durumun tarihsel bağlamı ve inanç sistemlerindeki farklılıklarla ilgili açıklık sağlanır.
Okumak istediğin ayeti seç