الْاَعْرَافِ
A'râf Sûresi 48. Ayet
وَنَادٰٓى
اَصْحَابُ
الْاَعْرَافِ
رِجَالاً
يَعْرِفُونَهُمْ
بِس۪يمٰيهُمْ
قَالُوا
مَٓا
اَغْنٰى
عَنْكُمْ
جَمْعُكُمْ
وَمَا
كُنْتُمْ
تَسْتَكْبِرُونَ
٤٨
Venâdâ ashâbu-l-a’râfi ricâlen ya’rifûnehum bisîmâhum kâlû mâ aġnâ ‘ankum cem’ukum vemâ kuntum testekbirûn(e)
A'râftakiler simalarından tanıdıkları bir takım adamlara da seslenir ve şöyle derler: "Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı!"
Surenin tamamını oku
A'râf Suresi 48. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | A'raf erleri, yüzlerinden tanıdıkları kişilere nida edip derler ki: Ne malınızın çok oluşu, ne sayınızın fazla bulunuşu, ne de kulluk etmeye tenezzül etmeyip ululanmanız bir fayda vermedi size. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | A’râftakiler, simalarından tanıdıkları birtakım adamlara da seslenir ve şöyle derler: “Ne çokluğunuz, ne de taslamakta olduğunuz kibir size bir yarar sağladı!” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | A'raftakiler yüzlerinden tanıdıkları kişilere seslenerek şöyle derler: "Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiç bir yarar sağlamadı". |
Mehmet Okuyan Meali | A‘raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları (cehennemdeki) kişilere şöyle seslenecekler: “Çokluğunuzun da kibirlenmenizin de size hiçbir yararı olmadı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve ashâb-ı A'râf simalarıyla tanıdıkları birtakım kişilere de nidâ ederek derler ki: «Size ne cemiyetiniz ve ne de yaptığınız tekebbür bir faide vermiş olmadı.» |
Süleyman Ateş Meali | A'raf halkı, yüzlerindeki işaretleriyle tanıdıkları birtakım adamlara da ünleyerek dediler ki: "Ne topluluğunuz, ne de büyüklük taslamanız, size hiçbir yarar sağlamadı." |
Süleymaniye Vakfı Meali | A’râf ahalisi, yüzlerinden tanıdıkları bir takım adamlara da şöyle seslenirler: “Gördünüz mü? Sizlere ne taraftarlarınızın bir yararı oldu ne de büyüklenmenizin. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | A'raf halkı, yüzlerinden tanıdıkları bazı erkeklere seslenip şöyle derler: "Bir araya gelmeniz de büyüklük taslamanız da size hiçbir yarar sağlamadı." |
A'râf Suresi 48. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 48 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 185 |
Toplam Harf Sayısı | 125 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olup Kur'an-ı Kerim'in yedinci suresidir. Bu sure, genel olarak insanın hayattaki sorumluluklarına, ahlaki değerlere ve kıyamet günündeki duruma dair mesajlar içermektedir. A'râf, cennet ve cehennem arasında bir geçiş alanı olarak tasvir edilir ve burada, cennete girmeye layık olanların yanı sıra cehenneme gidenlerin de yer aldığı bir topluluk bulunmaktadır. Ayet 48, A’râf'ta bulunanların tanıdıkları kişilere seslenerek, onların dünyevi güçlerinin, sayılarının ve kibirlerinin kendilerine hiçbir fayda sağlamadığını ifade eder. Bu bağlamda, ayet, dünya hayatında geçici olan şeylerin, ahirette bir karşılığı olmadığını vurgular. Sure, insanlara gerçek başarı ve mutluluğun, Allah'a kulluk ve ahlaki değerlere bağlı kalmaktan geçtiğini hatırlatır. Bu nedenle, ayetteki mesaj, bireylerin ve toplumların kibirlenmelerinin ve dünyevi başarılarının, ahiretteki gerçek durumlarıyla karşılaştırıldığında önemsiz olduğunu belirtmektedir.
A'râf Suresi 48. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَعْرَافٌ | A'râf |
كَمَا | Ne kadar |
كَبَرَتُمْ | Büyüklük tasladınız |
لَمْ | Olmadı |
يَنْفَعْكُمْ | Sizlere yarar sağlamadı |
Ayet içinde, idgam gibi tecvid kuralları geçerlidir. Özellikle bazı kelimelerin arasında uzatma (med) kuralı uygulanmaktadır.
A'râf Suresi 48. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَعْرَافٌ | A'râf | 7 |
كَمَا | Ne kadar | 15 |
كَبَرَتُمْ | Büyüklük tasladınız | 2 |
لَمْ | Olmadı | 6 |
يَنْفَعْكُمْ | Sizlere yarar sağlamadı | 3 |
Yukarıdaki kelimeler, Kur'an'da çeşitli yerlerde kullanılarak insanlara ahiretin gerçekleri hakkında bilgi vermekte ve dünyadaki geçici başarılara karşı dikkat çekmektedir. Özellikle 'أَعْرَافٌ' kelimesi, bu sure ile özdeşleşmiştir ve ahiretteki durumun önemini vurgulamak için sıkça kullanılmaktadır. 'كَمَا' kelimesi, benzer durumları ifade etmede yaygın olarak kullanılırken, 'كَبَرَتُمْ' ifadesi kibirlenmenin olumsuzluğunu belirtmek amacıyla geçmektedir. Bu kelimeler, ahiret hayatında geçerli olan değerlerin önemini vurgular.
كَمَا
15
أَعْرَافٌ
7
لَمْ
6
يَنْفَعْكُمْ
3
كَبَرَتُمْ
2
A'râf Suresi 48. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ne malınızın çok oluşu | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri (Yeni) | Ne çokluğunuz | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ne topluluğunuz | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Çokluğunuzun da | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ne cemiyetiniz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ne topluluğunuz | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Büyüklük taslamanız | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Büyüklük taslamanız | Modern |
Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, 'çokluk' ve 'topluluk' gibi ifadeler meallerde sıkça yer almakta olup, bu kelimelerin anlamları benzer olmasına rağmen, farklı meallerde kullanım şekilleri ve tonları açısından çeşitlilik göstermektedir. Örneğin, 'çokluk' ifadesi, Diyanet İşleri Meali’nde daha modern bir dille aktarılırken, Elmalılı Hamdi Yazır Meali'nde geleneksel bir yapı içinde 'topluluk' olarak kullanılmıştır. Bu durum, farklı meal sahiplerinin dilsel tercihleri ve okuyucular üzerindeki etkiyi yansıtmakta. Diğer yandan, 'büyüklük taslamak' kelimesi, bazı meallerde aynı anlamda kullanılırken, farklı tonlarda ifade edilmektedir. Bu durum, mealler arasındaki zenginliği ve Kur'an metninin çok yönlü anlamını ortaya koymaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç