الْبَقَرَةِ
Bakara Suresi 17. Ayet
مَثَلُهُمْ
كَمَثَلِ
الَّذِي
اسْتَوْقَدَ
نَاراًۚ
فَلَمَّٓا
اَضَٓاءَتْ
مَا
حَوْلَهُ
ذَهَبَ
اللّٰهُ
بِنُورِهِمْ
وَتَرَكَهُمْ
ف۪ي
ظُلُمَاتٍ
لَا
يُبْصِرُونَ
١٧
Meśeluhum kemeśeli-lleżi-stevkade nâran felemmâ edâet mâ havlehu żeheba(A)llâhu binûrihim veterakehum fî zulumâtin lâ yubsirûn(e)
Onların durumu, (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumuna benzer: Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir.
Surenin tamamını oku
Bakara Suresi 17. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlar, bir ateş yakıp ışıklanmak isteyen kimseye benzerler. Ateş, çevrelerindeki şeyleri aydınlattı mı Allah, nurlarını alıverir de onları karanlıklarda bırakır, görmezler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onların durumu, (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumuna benzer: Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onların durumu, bir ateş yakanın durumu gibidir. (Ateş) çevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah onların (gözlerinin) nurlarını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, artık görmezler. |
Mehmet Okuyan Meali | Onların (münafıkların) durumu, (karanlıkta) ateş tutuşturan kişi gibidir. (Ateş), etrafını aydınlattığında Allah onların aydınlığını hemen giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır; (hiçbir şey) göremezler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onların meseli, ateş yakmış kimsenin meseli gibidir ki, o ateş vaktâ ki çevresindekilerini aydınlattı.Hak Teâlâ hemen onların nûrunu giderdi, onları zulmetler içinde görmez bir halde bıraktı. |
Süleyman Ateş Meali | Onların durumu, tıpkı şuna benzer ki, (aydınlanmak için) bir ateş yakmak istedi. (Ateş) çevresini aydınlatır aydınlatmaz, Allah onların nurunu giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı, artık görmezler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Tıpkı bir meşale yakmak isteyen kişiye benzerler. Meşale çevresini aydınlatınca sanki Allah, gözlerini kör etmiş ve onlan karanlıklar içinde bırakmış da bir şey göremez hale gelmişlerdir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Onların durumu şu kişinin durumuna benzer: Bir ateş tutuşturmak istedi. Ateş, çevresindekileri aydınlattığında, Allah onların ışığını giderdi ve onları karanlıklar içinde bıraktı; artık görmezler. |
Bakara Suresi 17. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 17 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 1 |
Kur'an Sayfası | 2 |
Toplam Harf Sayısı | 148 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Bakara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in en uzun suresi olup, Medine döneminde inmiştir. İçeriğinde birçok konuya değinilmekle birlikte, inanç, ibadet, ahlak ve toplumsal düzen gibi temel konular üzerinde yoğunlaşmaktadır. Ayet 17, münafıkların durumunu bir benzetme ile açıklar. Bu ayet, münafıkların geçici bir aydınlık içerisinde olduklarını ancak Allah tarafından bu ışığın alınmasıyla karanlık bir duruma düştüklerini ifade eder. Bu bakış açısıyla, Müslümanlar bu ayetten, iman ve inanç konusundaki derinliklerinin önemini anlamalıdırlar. Bu benzetme, münafıkların içsel karanlıklarının dışa vurumunu simgelemektedir. Yani, bir ateş yakıp etrafını aydınlatmanın geçici bir durum olduğunu ve bu durumun kalıcı olmadığını vurgular. Ayet, genel olarak hem bireysel hem de toplumsal bir uyanış ve dikkat çekme amacını taşımaktadır. Müslüman toplumu, inançlarının sahihliği ve kalıcılığı konusunda sürekli bir sorgulama içinde olmalıdır. Bu bağlamda, Bakara Suresi 17. ayet, sadece bir benzetme değildir, aynı zamanda derin anlamlar içeren bir uyarıdır.
Bakara Suresi 17. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَثَلُهُمْ | Onların durumu |
نَارًا | Ateş |
أَضَاءَتْ | Aydınlattı |
يَذْهَبَ | Gider |
ظُلُمَاتٍ | Karanlıklar |
Ayette bazı med ve idgam durumları gözlemlenir. Örneğin, 'يَذْهَبَ' kelimesindeki 'د' sesi med ile uzatmayı gerektirir.
Bakara Suresi 17. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَثَلُهُمْ | Onların durumu | 8 |
نَارًا | Ateş | 13 |
ظُلُمَاتٍ | Karanlıklar | 10 |
Burada geçen kelimelerin sıklığı, ayetin ana temasını ve münafıkların durumunu pekiştirmektedir. 'Mَثَلُهُمْ' kelimesinin tekrar kullanımı, münafıkların durumunu pekiştirirken; 'نَارًا' ve 'ظُلُمَاتٍ' kelimeleri, karanlık ve geçici aydınlık temasını desteklemektedir. Bu kelimeler, ayetin benzetme niteliğini güçlendiren unsurlardır.
نَارًا
13
ظُلُمَاتٍ
10
مَثَلُهُمْ
8
Bakara Suresi 17. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | bir ateş yakıp ışıklanmak isteyen kimseye benzerler | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumuna benzer | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | bir ateş yakanın durumu gibidir | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | (karanlıkta) ateş tutuşturan kişi gibidir | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | ateş yakmış kimsenin meseli gibidir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | tıpkı şuna benzer ki, (aydınlanmak için) bir ateş yakmak istedi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | bir meşale yakmak isteyen kişiye benzerler | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Bir ateş tutuşturmak istedi | Modern |
Mealler arasında 'ateş yakan' veya 'bir ateş tutuşturmak' ifadeleri sıkça kullanılmaktadır. Bu ifadeler, ayetin ana temasını ortak bir biçimde yansıtan unsurlardır. Bunun yanında, 'durumu benzer' veya 'meseli gibidir' gibi farklı kullanımlar da mevcuttur. Bu ifadelerin kullanımı, dilsel ve anlatım açısından farklılıklar içerir; bazı meallerde daha edebi bir dil tercih edilmiştir. Örneğin, 'meseli gibidir' ifadesi geleneksel bir üslup sunarken, 'durumu benzer' ifadesi daha modern bir anlatıma sahiptir. Bu durum, farklı okuyuculara hitap etme açısından önemli bir çeşitlilik sunmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç