Bakara Suresi 8. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | İnsanlardan Allah'a ve son güne inandık diyenler de var, inanmamışlardır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | İnsanlardan, inanmadıkları hâlde, “Allah’a ve ahiret gününe inandık” diyenler de vardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık." derler. |
Mehmet Okuyan Meali | İnsanlardan öylesi vardır ki asla inanmadıkları hâlde “Allah’a ve ahiret gününe inandık.” derler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İnsanlardan birtakımı da, «Biz Allah'a ve ahiret gününe inandık,» derler. Halbuki onlar inanmış değillerdir. |
Süleyman Ateş Meali | İnsanlardan öyleleri de vardır ki, inanmadıkları halde "Allah'a ve ahiret gününe inandık" derler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Kimi insanlar da ‘Allah’a ve ahiret gününe inanırız.” derler ama inanıp güvenmezler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İnsanlar içinden bazıları vardır, "Allah'a ve âhiret gününe inandık!" derler ama onlar inanmış değillerdir. |
Bakara Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Bakara |
Sure Numarası | 2 |
Ayet Numarası | 8 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 1 |
Kur'an Sayfası | 2 |
Toplam Harf Sayısı | 66 |
Toplam Kelime Sayısı | 13 |
Bakara Suresi, Kur'an'ın en uzun suresi olup, genel olarak İslam toplumu, ahlak, ibadetler ve hukuki konularla ilgili birçok meseleyi ele almaktadır. Mekke döneminde indirilen bu sure, inanma, inkar etme, iman ve davranışlar konularında derin mesajlar içermektedir. Bakara Suresi, özellikle insanın içindeki inkar ve ikiyüzlülüğü, toplumsal ilişkileri ve iman anlayışını sorgulayan bir üslup taşır. Bu bağlamda 8. ayet, insanlarda görülen ikiyüzlülüğü ve samimiyetsizliği dile getirir. Ayet, bazı insanların Allah'a ve ahiret gününe inandıklarını söylemelerine rağmen gerçekte inanmadıklarını belirtmektedir. Bu durum, toplumda çeşitli inanç ve davranış biçimlerinin varlığına işaret ederken, inancın yalnızca sözde kalmaması gerektiğini vurgular. Özellikle Mekke dönemi, Müslümanlar için zorlu bir zaman dilimidir ve bu süreçte inançlarını korumak için mücadele veren Müslümanlara karşı bazı insanların sadece sözde inandıklarını ifade etmeleri, gerçek inanç ve bağlılıktan yoksun olduklarını gösterir. Ayetin genel çerçevesi, inanç ve samimiyet konusundaki derin sorgulamaları içermektedir. Toplumsal ilişkilerde samimiyet ve sadakat sorgulanmakta, bu ayet ile bireylerin davranışlarının özünü anlayabilmek için derin bir bakış açısı sunulmaktadır.
Bakara Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
آمَنَ | İnandılar |
كَافِرُونَ | İnkar edenler |
قَالُوا | Dediler |
Ayetin tecvid kuralları arasında, 'ي' harfi ile biten kelimelerde med uygulanır. Ayrıca, 'مِنَ النَّاسِ' kısmında idgam kuralı söz konusudur.
Bakara Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
اللَّه | Allah | 269 |
آخِرَة | Ahiret | 25 |
إِنَّ | Şüphesiz | 32 |
Kur'an'da 'اللَّه' (Allah) kelimesi sıkça geçmesi, Allah'ın yüceliğinin ve birliğinin vurgulanması açısından büyük öneme sahiptir. 'آخِرَة' (ahiret) kelimesinin de sık kullanılması, inancın temel unsurlarından biri olan ahiret inancına dikkat çekmektedir. 'إِنَّ' kelimesi ise, cümlelerde vurgulama için sıkça tercih edilen bir bağlaçtır. Bu kelimelerin yüksek sıklığı, dinin temel inançlarını oluşturan kavramların önemini ve toplumsal hayatta ne denli merkezi bir yere sahip olduğunu göstermektedir.
اللَّه
269
إِنَّ
32
آخِرَة
25
Bakara Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | İnanmadıkları hâlde | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | İnanmadıkları hâlde | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | İnanmadıkları halde | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Asla inanmadıkları hâlde | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | İnanmış değillerdir | Geleneksel |
Süleyman Ateş | İnanmadıkları halde | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | İnanıp güvenmezler | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Ama onlar inanmış değillerdir | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeler genel olarak 'inanmadıkları halde' ifadesini çoğu mealde ortak olarak kullanmaktadır. Bu durum, ayetin ana temasını vurgulamakta ve anlamı güçlendirmekte. 'İnanmadıkları hâlde' ifadesi, ikiyüzlülüğü ve samimiyetsizliği açıkça ortaya koymaktadır. Bununla birlikte, Mevcut mealler arasında 'asla inanmadıkları hâlde' gibi katı bir ifade kullanan bazı mealler (örneğin, Mehmet Okuyan) da bulunmaktadır. Bu ifadenin, inançsızlığın kesinliğini vurgulamak için tercih edildiği söylenebilir. Bazı meallerde ise, 'inanıp güvenmezler' gibi bir farklılık göze çarpmaktadır. Bu ifade ise, güvenin sadece inançla kalmayıp, eyleme geçmesi gerektiğini anlatmakta. Genel olarak, bu farklılıklar, ayetin anlamını ve derinliğini zenginleştirerek okuyucuya değişik bakış açıları sunmaktadır.