الْاَنْبِيَاءِ
Enbiya Suresi 45. Ayet
قُلْ
اِنَّـمَٓا
اُنْذِرُكُمْ
بِالْوَحْيِۘ
وَلَا
يَسْمَعُ
الصُّمُّ
الدُّعَٓاءَ
اِذَا
مَا
يُنْذَرُونَ
٤٥
Kul innemâ unżirukum bilvahy(i)(c) velâ yesme’u-ssummu-ddu’âe iżâ mâ yunżerûn(e)
De ki: "Ben sizi ancak vahy ile uyarıyorum." Ama sağırlar uyarıldıkları vakit çağrıyı işitmezler.
Surenin tamamını oku
Enbiya Suresi 45. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | De ki: Ben sizi vahiyle korkutup duruyorum ancak, fakat sağırlar, korkutuldukları zaman da kendilerini davet edenin sözünü duymazlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | De ki: “Ben sizi ancak vahy ile uyarıyorum.” Ama sağırlar uyarıldıkları vakit çağrıyı işitmezler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | De ki: "Ben sizi ancak vahiyle korkutup uyarıyorum," uyarıldıkları zaman sağırlar çağrıyı duymazlar. |
Mehmet Okuyan Meali | De ki: “Ben sizi sadece vahiy ile uyarıyorum.” Sağır(lar), uyarıldıkları zaman bu çağrıyı duymaz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | De ki: «Ben sizi ancak vahy ile korkutuyorum. Sağır olanlar ise korkutuldukları zaman dâveti işitmezler.» |
Süleyman Ateş Meali | De ki: "Ben ancak sizi vahiyle uyarıyorum. Ama sağır(lar) uyarıldıkları zaman çağırıyı işitmez(ler)." |
Süleymaniye Vakfı Meali | De ki “Ben sizi sadece vahiyle uyarıyorum. Ama sağırlar uyarıldıkları sırada yapılan çağrıyı işitmezler.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | De ki: "Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum." Ama sağırlar, uyarıldıklarında çağrıyı işitmezler ki! |
Enbiya Suresi 45. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Enbiya |
Sure Numarası | 21 |
Ayet Numarası | 45 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 17 |
Kur'an Sayfası | 444 |
Toplam Harf Sayısı | 152 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
Enbiya Suresi, genel olarak peygamberlerin mesajlarını ve onları inkâr eden toplumların durumunu ele alan bir Mekki suredir. Bu sure, insanlara tevhid ve ahiret inancı ile ilgili uyarılarda bulunurken, geçmişteki kavimlerin helak hikayelerini de anarak, günümüzde bu tür uyarılara karşı duyarsızlığın sonuçlarına dikkat çekmektedir. Ayet 45, bu bağlamda, peygamberin uyarılarının etkisini sorgulayan bir ifade taşımaktadır. Ayette, vahiy aracılığı ile yapılan ikazların sağır olanlar tarafından duyulmadığı vurgulanmaktadır. Bu, aslında birçok insanın dini mesajlara karşı kapalı olabileceğini ve bu kapalı zihinlerin uyarılara karşı kayıtsız kalabileceğini belirtmektedir. Mekke döneminde inen bu sure, İslam'ın başlangıç döneminde yaşanan zorluklara ve toplumun karşılaştığı inkarcılığa ışık tutmaktadır. Bu bağlamda, ayet sadece peygamberin uyarısının önemini değil, aynı zamanda muhatapların durumunu da ele almıştır. Peygamber, toplumun her kesimine ulaşmaya çalışsa da, sağır olanlar, yani bu mesajı duymaktan imtina edenler, bu çağrıyı işitmekten uzak kalmaktadır. Böylelikle, dinî mesajların kabulü ve anlayışı ile ilgili bir sosyolojik durum ortaya konulmaktadır. Ayet, bireylerin inançları ile ilgili kayıtsızlıklarını ve bunun sonuçlarını düşündürmektedir.
Enbiya Suresi 45. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَالَ | De ki |
إِنَّمَا | Ancak |
وَحْي | Vahiy |
صُمٌّ | Sağırlar |
يَسْمَعُونَ | İşitmezler |
Ayetin bazı hacimsel tecvid kurallarında, idgam ve med gibi durumlar bulunmaktadır. İdgam, özellikle 'صُمٌّ' kelimesinin 'ص' harfi ile 'م' harfi arasında gerçekleşmektedir. Bu şekilde, kelimenin telaffuzunun akışını kolaylaştırmaktadır.
Enbiya Suresi 45. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
وَحْي | Vahiy | 33 |
صُمٌّ | Sağırlar | 19 |
يَسْمَعُونَ | İşitmezler | 15 |
Yukarıda listelenen kelimeler Kur'an'da farklı bağlamlarda geçen terimlerdir. 'وَحْي' kelimesi, vahiy kavramının önemini vurgulamak için sıkça kullanılmaktadır. Vahiy, İslam inancının temel taşlarından birini oluşturduğundan, bu kelimeye sıkça rastlanır. 'صُمٌّ' kelimesi, özellikle insanları inançsızlık ve kayıtsızlıkları ile tanımlamak için kullanılmaktadır. Bu kelimenin birkaç kez geçmesi, toplumların bu tür durumlarının eleştirilmesi açısından önem taşımaktadır. 'يَسْمَعُونَ' ise, duyma ve anlamanın önemini vurgulamakta; bu kelimenin tekrarları, bireylerin uyarılara nasıl tepki verdiklerini sorgulayan bir yaklaşım sergilemektedir.
وَحْي
33
صُمٌّ
19
يَسْمَعُونَ
15
Enbiya Suresi 45. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Ben sizi vahiyle korkutup duruyorum | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Ben sizi ancak vahy ile uyarıyorum. | Resmi |
Elmalılı Hamdi Yazır | Ben sizi ancak vahiyle korkutup uyarıyorum. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Ben sizi sadece vahiy ile uyarıyorum. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ben sizi ancak vahy ile korkutuyorum. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Ben ancak sizi vahiyle uyarıyorum. | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Ben sizi sadece vahiyle uyarıyorum. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Ben sizi ancak vahiyle uyarıyorum. | Modern |
Yukarıdaki tabloda meal sahipleri tarafından kullanılan ifadeler ve bunların dilsel tonu gösterilmektedir. 'Vahiy' kelimesinin çoğu mealde benzer bir şekilde yer alması, temel dini kavramların korunması açısından önemlidir. Ayrıca, 'korkutmak' ve 'uyarmak' ifadeleri arasında, bazı meallerde daha farklı tonlar gözlemlenmektedir. Geleneksel meallerde daha fazla korkutma anlamı ön planda iken, modern meallerde uyarmaya dair bir vurgu bulunmaktadır. Bu durum, okuyucu ve dinleyici üzerinde bıraktığı etki açısından önemli bir farklılık göstermektedir. Genel olarak, eski ve yeni mealler arasında dilsel ve anlatım tarzında belirgin farklılıklar bulunmaktadır. Geleneksel mealler, daha çok korkutma tonunu öne çıkarırken, modern mealler daha açıklayıcı ve düz bir dille ifade edilmektedir. Bu farklılıklar, okuyucunun ayet ile olan ilişkisini ve anlama biçimini etkilemektedir.
Okumak istediğin ayeti seç