Fussilet Suresi 38. Ayet
فَاِنِ
اسْتَكْبَرُوا
فَالَّذ۪ينَ
عِنْدَ
رَبِّكَ
يُسَبِّحُونَ
لَهُ
بِالَّيْلِ
وَالنَّهَارِ
وَهُمْ
لَا
يَسْـَٔمُونَ
٣٨
Fe-ini-stekberû felleżîne ‘inde rabbike yusebbihûne lehu billeyli ve-nnehâri vehum lâ yes-emûn(e)
Fussilet Suresi 38. Ayet Meâlleri

Fussilet Suresi 38. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Fussilet |
Sure Numarası | 41 |
Ayet Numarası | 38 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 483 |
Toplam Harf Sayısı | 95 |
Toplam Kelime Sayısı | 16 |
Fussilet Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve ahlaki, dini öğretileri içeren bir suredir. Bu sure, genellikle Allah'ın birliğini, kudretini ve insanların O'na olan sorumluluklarını vurgulamaktadır. Ayet 38, insanların kibir ve büyüklük taslaması durumunda, Rabbinin yanında bulunan meleklerin sürekli olarak O'nu tesbih ettiklerini hatırlatarak, ululanmanın geçici bir durum olduğunu ve maneviyatın önemini vurgular. Bu ayet, insanları tevazu göstermeye ve Allah'a yönelmeye teşvik eder. Sure, genel olarak, Allah'ın büyüklüğüne, insanın acizliğine ve O'na olan bağlılığa odaklanmaktadır. Mekke döneminde inmiş olması, bu ayetin ve surenin, o dönemdeki inançsızlık ve kibirli tavırlara karşı bir uyarı niteliği taşıdığını göstermektedir.
Fussilet Suresi 38. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
تَكَبَّرَ | Büyüklük taslamak |
تَسْبِيحَ | Tesbih, yüceltmek |
مَلَائِكَة | Melekler |
Ayette, özellikle 'تَكَبَّرَ' (büyüklük taslamak), 'تَسْبِيحَ' (tesbih) ve 'مَلَائِكَة' (melekler) kelimeleri dikkat çekmektedir. Ayrıca, ayetin okunuşunda bazı tecvid kurallarına dikkat edilmelidir. Özellikle 'تَسْبِيحَ' kelimesinde med ve idgam uygulamaları mevcuttur.
Fussilet Suresi 38. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
تَكَبَّرَ | Büyüklük taslamak | 12 |
تَسْبِيحَ | Tesbih | 27 |
مَلَائِكَة | Melekler | 88 |
Ayet içinde geçen 'تَكَبَّرَ' kelimesi, kibir ve gurur gibi insani duygularla ilgili olarak sıkça kullanılmakta, bu da insanların ruh hallerini ve davranışlarını betimlemek için önemlidir. 'تَسْبِيحَ' kelimesinin yaygın kullanımı, İslam inancında Allah'ı yüceltme ve anma eyleminin önemini vurgular. 'مَلَائِكَة' kelimesi ise, meleklerin varlığı ve Allah’ın kudretini temsil eder, bu yüzden sıklıkla geçmektedir.
مَلَائِكَة
88
تَسْبِيحَ
27
تَكَبَّرَ
12
Fussilet Suresi 38. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbinin katındakiler, gece ve gündüz, onu tenzih etmededir durmadan, dinlenmeden ve usanmadan. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Rabbinin yanında bulunanlar (melekler), gece gündüz hiç usanmadan O’nu tespih ederler. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Rabbinin yanındaki melekler gece gündüz O'nu tesbih ederler ve hiç usanmazlar. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Rabbinin yanında bulunan (melekler), hiç bıkmadan gece gündüz O’nu [tesbih] ederler. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Rabbin indinde bulunanlar, O'nun için gece ve gündüz tesbihte bulunurlar ve onlar usanmazlar. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Rabbinin yanında bulunan(melek)ler, gece gündüz O'nu tesbih ederler ve onlar hiç usanmazlar. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Rabbinin katında olanlar gece gündüz bıkıp usanmadan O’na kulluk ediyorlar. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Rabbin katındakiler hiç usanmadan, gece ve gündüz O'nu tespih ederler. | Modern |
Meal incelemeleri sonucunda, 'Rabbinin yanında bulunanlar' ve 'gece ve gündüz O'nu tespih ederler' ifadeleri birçok mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, Allah’ın yüceliğini ve ona sürekli ibadet edenlerin varlığını vurgulamak için önemli bir dilsel tercihtir. Bazı meallerde ise, 'usanmadan' ya da 'bıkmadan' gibi ifadeler kullanılarak ibadetin sürekliliği ön plana çıkarılmıştır. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı'nın ifadesi daha açıklayıcı bir dil kullanırken, Diyanet İşleri ve Yaşar Nuri Öztürk gibi mealler daha modern bir üslup benimsemiştir. Farklı mealler arasında belirgin dil farklılıkları olsa da, genel olarak aynı anlamı taşıyan ifadeler tercih edilmiştir.
Fussilet Sûresi 38. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Fussilet Sûresi 38. ayet, Allah'a ortak koşanların, tavır ve davranışlarının sonunda karşılaşacakları sonuçları dile getirir. Bu ayette, inkarcıların Allah'ın varlığını kabul etmemeleri ve O'na yönelmeleri gerektiği vurgulanmaktadır.
- Bakara Suresi 22. Ayet: Bu ayette, Allah'ın yaratıcısı ve hüküm sahibi olduğu ifade edilerek, Allah'a inanmayanların doğru yolda olmadıkları belirtilmiştir. Bu, Fussilet Sûresi 38. ayetteki inkarcıların tavırları ile bağlantılıdır.
- A'râf Sûresi 190. Ayet: Bu ayette, Allah'ın yarattığı her şeyin bir hikmet ve amaç taşıdığına işaret edilmektedir. İnkarcıların bu gerçeği reddetmesi, Fussilet Sûresi 38. ayette açıklanan yanlış tutumları ile örtüşmektedir.
- Zümer Suresi 32. Ayet: Bu ayette, Allah'a şirk koşanların zarar edeceği bildirilmektedir. İnkarcıların bitmeyecek bir azaba uğrayacakları, Fussilet Sûresi 38. ile benzer bir tema taşımaktadır.
Fussilet Sûresi 38. ayet ve ilişkilendirilmiş ayetler, Allah'a inanmamanın ve yönelmemenin sonuçlarını net bir şekilde gözler önüne sermekte ve inkarcıların tavırları ile başlarına gelecek olan sonuçları açıklamaktadır. Tüm bu ayetler, insanları Allah'a yönelmeye davet eden, inkardan çıkaran uyarıları içermektedir.
Okumak istediğin ayeti seç