Zümer Suresi 32. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kimdir Allah'a karşı yalan söyleyenden ve doğru, kendisine gelip anlatıldıktan sonra onu yalanlayandan daha zalim? Kafirlere, cehennemde yer yurt mu yok? |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Kim, Allah’a karşı yalan uyduran ve kendisine geldiğinde, doğruyu (Kur’an’ı) yalanlayandan daha zalimdir? Cehennemde kâfirler için kalacak bir yer mi yok!? |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'a karşı yalan söyleyen ve doğru kendisine geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim (daha haksız) kim olabilir? Kâfirlerin yeri cehennemde değil midir? |
Mehmet Okuyan Meali | Allah’a yalan uyduran ve kendisine gelen gerçeği (Kur’an’ı) yalanlayandan daha zalim kim olabilir ki! kâfirler için cehennemde yer mi yok! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Artık daha zalim kimdir o kimseden ki, Allah'a karşı yalan söylemiş, sıdkı geldiği zaman tekzîp eylemiştir. Kâfirler için cehennemde bir duracak yer yok mudur? |
Süleyman Ateş Meali | Allah hakkında yalan uydurandan ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim olabilir? Cehennemde kafirler için bir yer yok mudur? |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah’a karşı yalan söyleyen ve doğrular kendine geldiğinde yalana sarılandan daha büyük yanlışı kim yapar? Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler) için Cehennemde yer mi yok? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah hakkında yalan düzenden ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim vardır? Cehennemde kâfirler için bir barınak yok mu? |
Zümer Suresi 32. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Zümer |
Sure Numarası | 39 |
Ayet Numarası | 32 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 459 |
Toplam Harf Sayısı | 107 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
Zümer Suresi, Mekki bir sure olup, genel olarak tevhid inancı, Allah'ın birliği, ahiret ve küfür konularını işlemektedir. Bu sure, müminlere hitap ederken, kâfirlerin akıbetlerini de gündeme getirir. Zümer, yani 'Gruplar' anlamına gelir ve bu isim, surenin içeriğini simgeler. Ayet 32, Allah'a karşı yalan söylemenin ve gerçeği inkâr etmenin zalimce olduğu vurgusunu yapar. Bu ayette, inkarcıların cehennemdeki yerleri de sorgulanarak, cehennem için bir yer olup olmadığına dair bir retorik soru ile anlatım güçlendirilir. Bu bağlamda, ayet, inkarcıların durumu ve ahiret inancı üzerinde durarak, müminlerin doğru yolda kalmaları gerektiğini ifade eder. Mekke döneminde nazil olan bu sure, inançları sarsılan müminler için moral kaynağı olmuş, Allah’ın gerçeklerine ve ceza ile mükafat anlayışına dikkat çekmiştir.
Zümer Suresi 32. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَكَذِبُ | yalan söylemek |
ظَالِمٌ | zulmeden, zalim |
كَافِرٌ | inkarcı, kâfir |
مَكَانٌ | yer, alan |
صِدْقٌ | doğruluk |
Ayetteki önemli kelimelere bakıldığında, "يَكَذِبُ" (yalan söylemek) ve "ظَالِمٌ" (zulmeden) kelimeleri dikkat çekmektedir. Ayrıca, "كَافِرٌ" (inkarcı) kelimesi de ayette merkezi bir yere sahiptir. Tecvid açısından bakıldığında, bazı kelimelerde idgam kuralları uygulanmakta ve mekruhlardan kaçınılmaktadır.
Zümer Suresi 32. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَكَذِبُ | yalan söylemek | 10 |
كَافِرٌ | inkarcı | 25 |
ظَالِمٌ | zalim | 15 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kavramların önemini göstermektedir. "يَكَذِبُ" (yalan söylemek) kelimesi, yalanın ve yanlış beyanın sonuçlarına işaret ederken, "كَافِرٌ" (inkarcı) kelimesi, inkarın ciddiyetini vurgulamaktadır. "ظَالِمٌ" (zalim) ise, bu tür davranışların sonuçlarının ne kadar kötü olabileceğini ifade etmektedir. Bu kelimeler, Kur'an'ın genel mesajı açısından sıkça kullanılmakta ve müminleri uyarma işlevi görmektedir.
كَافِرٌ
25
ظَالِمٌ
15
يَكَذِبُ
10
Zümer Suresi 32. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Kimdir Allah'a karşı yalan söyleyenden ve doğru, kendisine gelip anlatıldıktan sonra onu yalanlayandan daha zalim? | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Kim, Allah’a karşı yalan uyduran ve kendisine geldiğinde, doğruyu (Kur’an’ı) yalanlayandan daha zalimdir? | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah'a karşı yalan söyleyen ve doğru kendisine geldiği zaman onu yalan sayandan daha zalim kim olabilir? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Allah’a yalan uyduran ve kendisine gelen gerçeği (Kur’an’ı) yalanlayandan daha zalim kim olabilir ki! | Edebi |
Ömer Nasuhi Bilmen | Artık daha zalim kimdir o kimseden ki, Allah'a karşı yalan söylemiş, sıdkı geldiği zaman tekzîp eylemiştir. | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | Allah hakkında yalan uydurandan ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim olabilir? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Allah’a karşı yalan söyleyen ve doğrular kendine geldiğinde yalana sarılandan daha büyük yanlışı kim yapar? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah hakkında yalan düzenden ve kendisine gelen doğruyu yalanlayandan daha zalim kim vardır? | Açıklayıcı |
Tabloda yer alan mealler arasında ortak ifadeler, "yalan söylemek" ve "zalimin kim olduğunu sorgulamak" gibi unsurlar öne çıkmaktadır. Bu ifadelerin çoğu mealde benzer şekilde kullanıldığı görülmektedir. Ortak tercih edilmiş ifadeler, ayetin ana temasını oluşturan yalan söylemenin ciddiyetini ve zalim olanların durumunu vurgulamaktadır. Ancak bazı meallerde farklı kelimeler ve yapıların kullanılması dikkat çekmektedir. Örneğin, "yalan uydurmak" ve "yalan söylemek" arasındaki tercih, bu eylemlerin dilsel ifade şekilleri arasında bir farklılık yaratmaktadır. Bu durum, her bir yazarın dilsel tonunu ve yaklaşımını da ortaya koymakta, bazı mealler daha edebi bir dille ifade edilirken, bazıları daha açıklayıcı ve modern bir üslup benimsemiştir. Sonuç olarak, mealler arasındaki dilsel ve anlam açısından farklılıklar, Kur'an metinlerine yaklaşım ve yorumda çeşitlilik olduğunu göstermektedir.