الْحَاقَّةِ

Hakka Suresi 13. Ayet

فَاِذَا

نُفِخَ

فِي

الصُّورِ

نَفْخَةٌ

وَاحِدَةٌۙ

١٣

Fe-iżâ nufiḣa fî-ssûri nefḣatun vâhide(tun)

Sûr'a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş(kıyamet kopmuş)tur.

Surenin tamamını oku

Hâkka Suresi 13. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiSura bir kerecik üfürülünce.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)13,14,15. Sûr’a bir defa üfürülünce, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine bir çarptırılınca, işte o gün olacak olmuş (kıyamet kopmuş)tur.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiSûr'a bir tek üfleme üflendiği,
Mehmet Okuyan Meali13,14,15. Sûr’a tek bir kez üflendiği, yer ve dağlar taşınarak birbirine tek çarpışla çarpıştırıldığı zaman, işte o gün o olay gerçekleşmiş (olacak)tır.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVaktâ ki Sûr'a bir üfürülme ile üfürülmüş olur.
Süleyman Ateş MealiSur'a bir tek üfleme üflendiği,
Süleymaniye Vakfı MealiSura ilk defa üfürüldüğü zaman,
Yaşar Nuri Öztürk MealiSûra bir üfleyişle üflendiğinde,

Hâkka Suresi 13. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureHâkka
Sure Numarası69
Ayet Numarası13
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz29
Kur'an Sayfası564
Toplam Harf Sayısı55
Toplam Kelime Sayısı12

Hâkka Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 69. suresidir ve Mekke'de inmiştir. Bu sure, kıyametin kopuşunu, dünya hayatının sona ermesini ve ahirete geçişi anlatan bir temaya sahiptir. Hâkka, özellikle insanların son günlerde karşılaşacakları olaylar ve kıyametin dehşeti üzerine yoğunlaşır. Ayet 13, sura bir defa üflendiği zaman meydana gelecek olan büyük olayların başlangıcını ifade etmektedir. Bu ayet, insanlara kıyametin nasıl başlayacağına dair bir bilgi sunar. Sürükleyici bir anlatıma sahip olan bu sure, hem bireylerin hem de toplumsal yapının o güne hazırlıklı olmasını teşvik eder. Bu bağlamda, sura üfleniş, dünya düzeninin sona ermesi ile birlikte ahiret hayatının başladığının habercisidir. Bu tür ifadeler, inananlar için bir uyarı niteliği taşımakta ve kıyametin kaçınılmaz olduğuna işaret etmektedir.

Hâkka Suresi 13. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
سُورَSûr
اُنفُخَÜfle
اُيُفَخُّÜflenecek

Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. 'İdgam' ve 'med' kuralları, bazı kelime grupları arasındaki geçişlerde belirginleşir.

Hâkka Suresi 13. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
سُورَSûr8
اُنفُخَÜfle5
اُيُفَخُّÜflenecek3

Ayet içindeki kelimelerin sıklığı, kıyametin kopuşu ve ahiret hayatıyla ilgili temaların derinliğini vurgulamaktadır. 'Sûr', kıyametin habercisi olarak sıkça kullanılırken, 'üfle' ve 'üflenecek' kelimeleri, bu olayın aniden gerçekleşeceğine dair bir işaret sunmaktadır. Bu kelimeler, kıyametin çarpıcı ve ani doğasını ifade etmek amacıyla tercih edilmiştir.

سُورَ

8

اُنفُخَ

5

اُيُفَخُّ

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Hâkka Suresi 13. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıSura bir kerecik üfürülünceEdebi
Diyanet İşleriSûr’a bir defa üfürülünceGeleneksel
Elmalılı Hamdi YazırSûr'a bir tek üfleme üflendiğiAçıklayıcı
Mehmet OkuyanSûr’a tek bir kez üflendiğiModern
Ömer Nasuhi BilmenVaktâ ki Sûr'a bir üfürülme ile üfürülmüş olurGeleneksel
Süleyman AteşSur'a bir tek üfleme üflendiğiAçıklayıcı
Süleymaniye VakfıSura ilk defa üfürüldüğü zamanModern
Yaşar Nuri ÖztürkSûra bir üfleyişle üflendiğindeModern

Tabloda, çeşitli mealler arasında dikkat çeken bazı ifadeler ve dilsel tonlar ortaya çıkmaktadır. Çoğu mealde 'sûr'a' ifadesi, kıyametin başlangıcı olarak ortak bir terim olarak kullanılmıştır. Bu durum, kelimenin metindeki önemini vurgulamaktadır. Ayrıca, 'bir kez üflendiği' veya 'bir kerecik üfürülünce' gibi ifadeler de sıkça görülmektedir, bu da bu olayın tek seferde gerçekleşeceğini vurgulamaktadır. Dikkat çeken bir farklılık ise bazı meallerin daha edebi ve modern bir üslup kullanmasıdır. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı'nın 'kerecik' ifadesi daha edebi bir hava taşırken, Diyanet İşleri'nin ve Ömer Nasuhi Bilmen'in daha geleneksel bir dil kullanması dikkat çekicidir. Bu tür farklılıklar, okuyucunun metinle olan etkileşimini ve anlayışını şekillendirmektedir.

Kaynakça