الْحَاقَّةِ
Hakka Suresi 16. Ayet
وَانْشَقَّتِ
السَّمَٓاءُ
فَهِيَ
يَوْمَئِذٍ
وَاهِيَةٌۙ
١٦
Venşakkati-ssemâu fehiye yevme-iżin vâhiye(tun)
Gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz tutmuştur.
Surenin tamamını oku
Hâkka Suresi 16. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve gök yarılır, o gün bitkin bir hale gelir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz tutmuştur. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün gök yarılmış, sarkmıştır. |
Mehmet Okuyan Meali | Gök yarılmış (olacak) ve o gün direncini kaybedecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve gök yarılmıştır, artık o, o günde pek zaiftir. |
Süleyman Ateş Meali | Gök yarılmıştır; o gün o, zayıf, sarkıktır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | O gün gök çatlar ve açılır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır. |
Hâkka Suresi 16. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hâkka |
Sure Numarası | 69 |
Ayet Numarası | 16 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 29 |
Kur'an Sayfası | 570 |
Toplam Harf Sayısı | 61 |
Toplam Kelime Sayısı | 11 |
Hâkka Suresi, Kuran’da bulunan Mekki surelerden biridir ve genel olarak kıyamet ile ilgili konuları ele alır. Bu surede, kıyametin büyük olayları, hesap verme günü ve insanların o gün karşılaşacakları zorluklar anlatılmaktadır. Ayet 16, göğün yarılması durumunu ifade ederek, kıyamet günü yaşanacak büyük değişikliklere işaret eder. Bu ayet, insanların yaşamlarının sonlanacağı ve tüm evrenin sarsılacağı bir durumu tasvir etmektedir. Hâkka Suresi'nin genel içeriği, insanların bu dünya hayatında yaptıkları amellerin sonuçları ile yüzleşecekleri bir durumun altını çizer. Ayet, kıyametin getireceği dehşeti ve evrenin düzeninin bozulması üzerine yoğunlaşır. Bu bağlamda, göğün yarılması ifadesi, o günün yıkıcı etkilerini vurgulamak amacıyla kullanılmıştır. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, insanlara kıyametin gerçekliğini hatırlatarak onları uyarıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Hâkka Suresi 16. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَنْشَقُّ | yarılır |
السَّمَاءُ | gök |
يَوْمَئِذٍ | o gün |
يَكُونُ | olacak |
ضَعِيفًا | zeki |
مُتَعَذِّرًا | çökmeye yüz tutmuş |
Ayetteki kelimeler arasında 'يَنْشَقُّ' (yarılır) ve 'السَّمَاءُ' (gök) gibi temel ifadeler, kıyamet gününün tasvirinde önemli bir yer tutar. Tecvid açısından, 'يَنْشَقُّ' kelimesindeki 'ن' harfi 'مُدّ' yani uzatma kuralına tabidir ve 'السَّمَاءُ' kelimesinde ise 'س' harfi 'صَلَاةٌ' gibi 'صَلَاةٌ' 's' 's' harfi ile birleştiğinde idgâm kuralları uygulanır.
Hâkka Suresi 16. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَنْشَقُّ | yarılır | 7 |
السَّمَاءُ | gök | 90 |
يَوْمَ | gün | 365 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça kullanılan ve önemli temalar etrafında dönen kavramlardır. Özellikle 'يَنْشَقُّ' (yarılır) kelimesi, kıyametin yıkıcı doğasını vurgulamak için kullanılırken, 'السَّمَاءُ' (gök) ifadesi evrenin düzeninin bozulmasını sembolize eder. 'يَوْمَ' (gün) kelimesi ise kıyamet günü ve hesap verme gününün önemini belirtmek için sıkça tekrar edilir. Bu kelimelerin kullanımı, Kur'an'daki kıyamet betimlemelerinin ciddiyetini ve önemini güçlendirir.
يَوْمَ
365
السَّمَاءُ
90
يَنْشَقُّ
7
Hâkka Suresi 16. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gök yarılır, o gün bitkin bir hale gelir. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | gök de yarılmış ve artık o gün o da çökmeye yüz tutmuştur. | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | o gün gök yarılmış, sarkmıştır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | gök yarılmış (olacak) ve o gün direncini kaybedecektir. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | ve gök yarılmıştır, artık o, o günde pek zaiftir. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | gök yarılmıştır; o gün o, zayıf, sarkıktır. | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | o gün gök çatlar ve açılır. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | gök yarılmıştır. O gün o, lime lime sarkmıştır. | Açıklayıcı |
Tablodaki meallerin incelenmesi, her birinin farklı bir dilsel ton ve ifade tarzı benimsediğini göstermektedir. Örneğin, 'yarılır' ifadesi çoğu mealde yer alırken, 'sarkar' ve 'çökmeye yüz tutar' gibi farklılıklar ise bazı meallerde belirginleşiyor. Bu durum, meal sahiplerinin farklı bağlamları ve dil yapılarını nasıl kullandıklarını ortaya koymaktadır. Modern ton kullanan mealler, daha anlaşılır bir dil tercih ederken, geleneksel tonlar ise klasik Arapça yapısına daha sadık kalmaktadır. Belirgin farklılıklar arasında, 'yarılmış' ve 'sarkmıştır' gibi eş anlamlı ifadeler yer alıyor. Ancak bazı mealler arasında, anlamda tam bir örtüşme olmadığı görülüyor. Örneğin, 'şekil' ve 'durum' gibi dilsel farklılıkların anlamı üzerinde etkisi olabiliyor.
Okumak istediğin ayeti seç