الْمُؤْمِنُونَ
Müminun Suresi 41. Ayet
فَاَخَذَتْهُمُ
الصَّيْحَةُ
بِالْحَقِّ
فَجَعَلْنَاهُمْ
غُـثَٓاءًۚ
فَبُعْداً
لِلْقَوْمِ
الظَّالِم۪ينَ
٤١
Feaḣażet-humu-ssayhatu bilhakki fece’alnâhum ġuśâ-â(en)(c) febu’den lilkavmi-zzâlimîn(e)
Derken onları o korkunç ses kaçınılmaz olarak kıskıvrak yakalayıverdi de kendilerini çör-çöp yığını haline getirdik. Zalimler topluluğu Allah'ın rahmetinden uzak olsun!
Surenin tamamını oku
Mü'minûn Suresi 41. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Gerçek ve yerinde gelen bir bağırışla onları helak ediverdik de selle sürüklenip gelen çerçöpe döndürdük; artık uzaklık, zulmeden topluluğa. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Derken onları o korkunç ses, kaçınılmaz olarak kıskıvrak yakalayıverdi de kendilerini çör çöp yığını hâline getirdik. Zalimler topluluğu, Allah’ın rahmetinden uzak olsun! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Nitekim, Hak tarafından korkuç bir ses yakalayıverdi onları! Kendilerini hemen çepeçevre kuşattık. Zalimler topluluğunun canı cehenneme! |
Mehmet Okuyan Meali | (Nitekim) onları bir amaç için korkunç bir ses yakalamış ve kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirmiştik. O zalimler topluluğuna “Uzak olun (defolun)!” (denmişti). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Derken onları bihakkın bir sayha yakaladı da Biz onları bir sel süprüntüsü kıldık. Artık zalimler olan kavim için bir uzaklık olsun. |
Süleyman Ateş Meali | Derken o korkunç ses, onları gerçekten yakaladı da onları sel süprüntüsü haline getirdik. Uzak olsun o zalim kavim!. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunun üzerine onları gerçek anlamda yüksek bir ses yakaladı, hepsini çere çöpe çevirdik. Zalimler topluluğu uzak olsunlar |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Nihayet, o korkunç titreşimli ses onları tam bir biçimde yakaladı da hepsini sel süprüntüsü haline getirdik. Dönmeze gitsin o zalimler topluluğu! |
Mü'minûn Suresi 41. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mü'minûn |
Sure Numarası | 23 |
Ayet Numarası | 41 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 18 |
Kur'an Sayfası | 496 |
Toplam Harf Sayısı | 47 |
Toplam Kelime Sayısı | 8 |
Mü'minûn Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genel olarak insanın yaratılışını, iman edenlerin özelliklerini, ahiret hayatını ve Allah’ın kudretini anlatır. Ayet 41, bu bağlamda, geçmişte helake uğramış olan zalimlerin sonunu, korkunç bir ses ile anlatmaktadır. Bu ayet, geçmiş kavimlerin durumunu hatırlatırken, Allah’ın azabının kaçınılmaz olduğunu vurgular. Ayet, zalimlerin nasıl bir sonla karşılaşacaklarını ve bu sonun ardından onların Allah’ın rahmetinden uzak kalacaklarını ifade eder. Söz konusu ayet, bir topluluğun helak edilmesi ve bu helaki tanımlayan unsurlar üzerinde durur. Korkunç ses, bir tehdit ve uyarı niteliğinde olup, zalimlerin hatalarını ve kötü davranışlarını gözler önüne serer. Bu bağlamda, Mü'minûn Suresi, adaletin yerini bulacağına ve zalimlerin cezalandırılacağına dair bir mesaj taşır.
Mü'minûn Suresi 41. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
صَاخَّةٌ | korkunç ses |
سَكَتَ | yakaladı |
قُمَامَةٌ | çöplük, çerçöpe |
Ayet içerisinde bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'صَاخَّةٌ' kelimesindeki 'صّ' harfi, idgam durumundadır ve burada 'مُؤْمِنُونَ' kelimesinin başındaki 'م' harfi ile birleşirken, 'صَاخَّةٌ' kelimesinde ise med kuralı uygulanmaktadır.
Mü'minûn Suresi 41. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
صَاخَّةٌ | korkunç ses | 1 |
سَكَتَ | yakaladı | 2 |
قُمَامَةٌ | çöplük, çerçöpe | 3 |
Ayette geçen kelimelerden bazıları Kur'an'da farklı sıklıklarla yer almakta. Örneğin, 'سَكَتَ' kelimesi genel anlamda bir şeyin yakalanması veya tutulması anlamında sıkça kullanılır. 'صَاخَّةٌ' kelimesi daha az sıklıkta geçerken, bu da belirli olaylar için özel bir anlam yüklenmesini sağlamaktadır. 'قُمَامَةٌ' kelimesi ise, genellikle olumsuz bir durumu ifade etmek için kullanılır ve bu bağlamda geçiş sayısının fazla olması, zalimlerin durumunu vurgulamak için önemlidir.
قُمَامَةٌ
3
سَكَتَ
2
صَاخَّةٌ
1
Mü'minûn Suresi 41. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | gerçek ve yerinde gelen bir bağırışla | Edebi |
Diyanet İşleri (Yeni) | o korkunç ses | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Hak tarafından korkuç bir ses | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | korkunç bir ses yakalamış | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bihakkın bir sayha yakaladı | Geleneksel |
Süleyman Ateş | o korkunç ses, onları gerçekten yakaladı | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | yüksek bir ses yakaladı | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | korkunç titreşimli ses | Modern |
İncelenen meallerde çoğu zaman ortak olarak 'korkunç ses' ifadesi tercih edilmiştir. Bu ifade, ayetin ana temasını özetleyen bir dilsel yapı sunmaktadır. 'Gerçek' veya 'yüksek' gibi sıfatlar ise bazı meallerde farklılık göstermekte, bu da meallerin dilsel tonlarına göre değişiklik göstermektedir. Bazı mealler daha edebi bir dille ifade edilirken, bazıları daha modern bir yaklaşım benimsemiştir. Bu tür farklılıklar, okuyucunun algısına doğrudan etki ederken, anlam açısından çok da farklılık yaratmamaktadır; zira hepsi ayetin temel anlamını, zalimlerin başına gelen sonu vurgulamaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç