Mü'minûn Suresi 40. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Tanrı, az bir zamanda dedi, herhalde nadim olacaklar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Allah, “Yakın zamanda mutlaka pişman olacaklardır!” dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah şöyle buyurdu: "Pek yakında onlar pişman olacaklar!" |
Mehmet Okuyan Meali | (Allah da) şöyle buyurmuştu: “Pek yakında onlar mutlaka pişman olacaklar!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | (Cenâb-ı Hak da vahyen) Buyurdu ki: «Biraz sonra elbette ki pişman olarak sabahlayacaklardır.» |
Süleyman Ateş Meali | (Allah): "Az sonra onlar pişman olacaklar!" dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Allah; “çok geçmeden pişman olacaklardır” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Allah buyurdu: "Biraz sonra kesinlikle pişman olacaklar." |
Mü'minûn Suresi 40. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mü'minûn |
Sure Numarası | 23 |
Ayet Numarası | 40 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 18 |
Kur'an Sayfası | 498 |
Toplam Harf Sayısı | 44 |
Toplam Kelime Sayısı | 10 |
Mü'minûn Suresi, genel olarak iman edenlerin özelliklerini ve onları bekleyen mükafatları anlatan bir Mekki suredir. Surenin ana teması, iman, ibadet ve ahlaki değerler çerçevesinde insanın yaratılışına ve varoluşuna dair derin anlamlar içermektedir. Ayet 40, Allah'ın bir uyarı ve gelecekte yaşanacak bir pişmanlık hakkında bir açıklama yapmasını içermektedir. Bu bağlamda ayet, insanoğlunun dünya üzerinde yaptığı hataların sonuçlarıyla yüzleşeceği zamanları ifade eder. Mü'minûn Suresi, genel itibarıyla iman edenlerin kıyamet günündeki hallerini ve bu süreçte Allah'ın adaletinin nasıl tecelli edeceğini vurgular. Ayet, bu bağlamda, insanlara zamanın ne kadar kıymetli olduğunu ve yaptıkları yanlışlardan dolayı pişmanlık duyacaklarını anlatır. Mekki bir sure olması, bu dönemde inananlar için moral ve motivasyon sağlama amacı taşımaktadır. Ayet, genel olarak ahlaki bir ders vermekte ve geleceğe dair bir uyarıda bulunmaktadır. Bu nedenle, Mü'minûn Suresi, sadece bir uyarı değil, aynı zamanda bir hatırlatma niteliği taşımaktadır.
Mü'minûn Suresi 40. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
قَالَ | Dedi |
سَيَندَمُونَ | Pişman olacaklar |
أَقْبَلَ | Yakın |
Ayetin tecvid kuralları arasında, idgâmlar; yani iki harfin birleşmesi durumları da bulunmaktadır. Daha fazla akıcılık sağlamak amacıyla med kuralları uygulamaları da mevcuttur.
Mü'minûn Suresi 40. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
قَالَ | Dedi | 23 |
سَيَندَمُونَ | Pişman olacaklar | 5 |
أَقْبَلَ | Yakın | 9 |
Kur'an'da geçen kelimelerin sıklığı, metinlerin anlaşılırlığını ve akıcılığını artırmak amacıyla sık kullanılmasıyla ilgilidir. Özellikle 'قَالَ' kelimesi, sıkça bir şeyin ifade edildiğine veya bir mesajın iletildiğine işaret eder. 'سَيَندَمُونَ' kelimesi, insanın gelecekteki pişmanlıklarını vurgulamak için önemli bir yer tutar. 'أَقْبَلَ' kelimesi ise zamanla ilişkilendirilerek, bir olayın yakın gelecekte gerçekleşeceğini ifade eder.
قَالَ
23
أَقْبَلَ
9
سَيَندَمُونَ
5
Mü'minûn Suresi 40. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | herhalde nadim olacaklar. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | mutlaka pişman olacaklardır! | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | pek yakında onlar pişman olacaklar! | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | pek yakında [*] onlar mutlaka pişman olacaklar! | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | elbet ki pişman olarak sabahlayacaklardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Az sonra onlar pişman olacaklar! | Modern |
Süleymaniye Vakfı | çok geçmeden pişman olacaklardır | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | kesinlikle pişman olacaklar. | Açıklayıcı |
Tablo incelendiğinde, 'pişman olacaklar' ifadesinin çoğu mealde ortak bir tercih olduğu görülmektedir. Bu durum, pişmanlık temasının Kur'an'da merkezi bir konumda olmasından kaynaklanmaktadır. Ayrıca, 'yakın' ve 'az sonra' gibi ifadeler de birkaç mealde benzer şekilde kullanılmıştır. Ancak bazı meallerde farklılıklar dikkat çekmektedir. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı'nın meali, diğerlerinden daha farklı bir ifade kullanmakta ve daha geleneksel bir dil tercih etmektedir. Diğer mealler ise daha modern ifadelere yönelmiş ve anlaşılabilirliği artırmayı hedeflemiştir. Bu farklılıklar, dinleyici kitlesinin algısına göre değişen ifade biçimlerini yansıtmaktadır.