İsrâ Suresi 17. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Nuh'tan sonra nice toplulukları helak ettik. Rabbin, kullarının suçlarından haberdardır, görür onları ve bu, yeter. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Nûh’tan sonra da nice nesilleri helâk ettik. Kullarının günahlarını hakkıyla bilici ve görücü olarak Rabbin yeter. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hem Nuh'tan sonra nice nesilleri helak ettik. Kullarının günahlarını bilmek ve görmekte Rabbin yeter. |
Mehmet Okuyan Meali | Nitekim Nuh’tan sonraki nice nesilleri helak etmiştik. Rabbin, kullarının günahlarını bilip görmede yeterlidir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve Nûh'tan sonra nice asırlar halkından helâk ettik ve kullarının günahlarına Rabbin haberdar ve görücü olması kifâyet eder. |
Süleyman Ateş Meali | Nitekim Nuh'dan sonra nice kuşakları helak ettik. Kullarının günahlarını haber alıcı, görücü olarak Rabbin yeter. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Nuh’tan sonra da nice nesilleri etkisizleştirdik. Kullarının günahını Rabbinin bilmesi ve görmesi yeter. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Nûh'tan sonra da nice kuşakları helâk ettik. Kullarının günahlarını haber alıcı ve görücü olarak Rabbin yeter. |
İsrâ Suresi 17. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İsrâ |
Sure Numarası | 17 |
Ayet Numarası | 17 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 232 |
Toplam Harf Sayısı | 84 |
Toplam Kelime Sayısı | 16 |
İsrâ Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak tevhid, ahiret, peygamberlik ve insanın yaratılışı üzerine önemli temalar içerir. Bu surede, Hz. Nuh'un kıssası üzerinden geçmişteki toplumların helakı ve bunların sebeplerine değinilmektedir. 17. ayet, Hz. Nuh'tan sonra helak edilen toplulukların varlığını ve Allah'ın kullarının günahlarını bilmesi konusunu gündeme getirmektedir. Ayet, aynı zamanda, Allah'ın her şeyi gördüğünü ve kullarının eylemlerinin farkında olduğunu vurgular. Bu bağlamda, sure, insanları uyararak doğru yola yönlendirmeyi amaçlar. Mekke dönemindeki muhalefet ve inkarcı davranışlar karşısında, bu ayetler bir hatırlatma ve tehdit niteliği taşır. Sure, insanın sorumluluğunu, iradesini ve sonuçlarını düşünmeye teşvik eden bir yapıdadır.
İsrâ Suresi 17. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نُوح | Nuh |
مَعْصِيَة | günah |
هَـٰذَا | bu |
Ayet, bazı temel tecvid kurallarını içermektedir. Özellikle 'idgam' ve 'med' kuralları gibi durumlardan bazıları ayet içinde yer almakta olup, Arapça okunuşunun doğru bir şekilde yapılmasını sağlar.
İsrâ Suresi 17. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نُوح | Nuh | 43 |
مَعْصِيَة | günah | 6 |
رَبّ | Rab | 256 |
Ayet içinde geçen 'Nuh', 'günah' ve 'Rab' kelimeleri Kur'an'da önemli bir yere sahiptir. 'Nuh', bu ayette olduğu gibi birçok surede geçmekte, geçmişteki toplulukların helakını hatırlatmaktadır. 'Günah' terimi, insanın sorumluluğunu ve iradesinin sonuçlarını vurgulamak için sıklıkla kullanılmaktadır. 'Rab' kelimesi ise, Allah'ın yüceliğini ve kullarını gözetmesini ifade eden bir terim olarak sıkça yer bulmaktadır.
رَبّ
256
نُوح
43
مَعْصِيَة
6
İsrâ Suresi 17. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbin, kullarının suçlarından haberdardır | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Kullarının günahlarını hakkıyla bilici | Resmi |
Elmalılı Hamdi Yazır | Rabbin yeter | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Rabbin, kullarının günahlarını bilip görmede yeterlidir | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Rabbin haberdar ve görücü olması kifâyet eder | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Rabbin yeter | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Rabbinin bilmesi ve görmesi yeter | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Rabbin yeter | Açıklayıcı |
Tablo incelendiğinde, 'Rabbin yeter' ifadesinin birçok mealde ortak olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu ifade, Allah'ın kullarını gözlemlemesi ve onların eylemlerinin farkında olması konusundaki genel kabulü yansıtmaktadır. 'Kullarının günahlarını bilmek' ifadesi de sıkça yer bulmakta, bu da insanların eylemlerinin Allah tarafından bilindiği vurgusunu taşımaktadır. Ancak bazı meallerde bu ifadeler, daha farklı dilsel tonlarla aktarılmıştır. Örneğin, Diyanet İşleri Meali resmi bir üslup benimserken, bazı diğer mealler daha açıklayıcı ve modern bir ifade tarzı kullanmaktadır. Bu durum, meallerin okuyuculara sunulma biçimindeki farklılıkları yansıtır ve her birinin kendi dil ve üslup tercihlerine göre şekillendiğini göstermektedir.