نُوحٍ

Nuh Suresi 4. Ayet

يَغْفِرْ

لَـكُمْ

مِنْ

ذُنُوبِكُمْ

وَيُؤَخِّرْكُمْ

اِلٰٓى

اَجَلٍ

مُسَمًّىۜ

اِنَّ

اَجَلَ

اللّٰهِ

اِذَا

جَٓاءَ

لَا

يُؤَخَّرُۢ

لَوْ

كُنْتُمْ

تَعْلَمُونَ

٤

Yaġfir lekum min żunûbikum veyu-aḣḣirkum ilâ ecelin musemmâ(n)(c) inne ecela(A)llâhi iżâ câe lâ yu-aḣḣar(u)(s) lev kuntum ta’lemûn(e)

"Allah'a ibadet edin. Ona karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah'ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz."

Surenin tamamını oku

Nuh Suresi 4. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiSuçlarınızı yarlıgasın ve sizi, muayyen bir vaktedek geciktirsin. Şüphe yok ki Allah'ın takdir ettiği vakit geldi mi gecikmesine imkan yoktur eğer biliyorsanız.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)3,4. “Allah’a ibadet edin. O’na karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin ki sizin günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir vakte kadar ertelesin. Şüphesiz, Allah’ın belirlediği vakit gelince ertelenmez. Keşke bilseydiniz.”
Elmalılı Hamdi Yazır Meali"Günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Kuşkusuz Allah'ın takdir ettiği süre gelince ertelenmez. Eğer bilseydiniz.." (inanırdınız).
Mehmet Okuyan Meali(Böylece Allah) da günahlarınızı bağışlasın ve sizi, belirli bir süreye kadar ertelesin (yaşatsın)!” Allah’ın (belirlediği) süresi gelince (o artık) ertelenmez. Keşke bilseydiniz!
Ömer Nasuhi Bilmen Meali«Sizin için günahlarınızı bağışlasın ve sizi mukadder müddete kadar tehir etsin. Muhakkak ki, Allah'ın takdir ettiği vakit gelince sonraya bırakılamaz, eğer bilir kimseler oldu iseniz.»
Süleyman Ateş MealiKi (Allah) günahlarınızdan bir kısmını bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Zira Allah'ın süresi geldiği zaman ertelenmez. Bilir(kişiler) olsaydınız (bunu anlardınız).
Süleymaniye Vakfı MealiO zaman Allah günahlarınızı bağışlar ve belirlenmiş ecelinizin sonuna kadar sizi yaşatır. Allah’ın verdiği ömür bitince erteleme olmaz. Keşke bunu bilseniz!”
Yaşar Nuri Öztürk MealiAllah, günahlarınızı affetsin ve sizi belirli bir süreye kadar ertelesin. Çünkü Allah'ın eceli geldiğinde ertelenmez. Bir bilebilseydiniz!"

Nuh Suresi 4. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureNuh
Sure Numarası71
Ayet Numarası4
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz29
Kur'an Sayfası577
Toplam Harf Sayısı124
Toplam Kelime Sayısı25

Nuh Suresi, Kur'an'ın 71. suresi olup Mekke döneminde indirilmiştir. Bu sure, Hz. Nuh'un kavmine hitap ettiği ve onları Allah'a ibadet etmeye çağırdığı bir dönemde, inançsızlık ve günahlar üzerine odaklanmaktadır. Ayet 4, Nuh'un kavmine yaptığı bu çağrının bir parçası olarak karşımıza çıkar. Nuh, insanları Allah'a ibadet etmeye teşvik ederken, Allah'ın bağışlayıcılığına ve belirli bir süreye kadar erteleme yetkisine vurgu yapmaktadır. Ayette, halkın günahlarını affetmesi ve onları belli bir süre yaşatması için Allah'a yönelmeleri gerektiği belirtilmektedir. Bu bağlamda, Nuh'un mesajı sadece bir uyarı değil, aynı zamanda umudun ve affın var olduğunu da ifade eder. Nuh Suresi, genel olarak Allah'ın kudretini, insanlar üzerindeki tasarrufunu ve ahlaki sorumluluğu vurgulayan bir yapıdadır. Ayet, insanlara bilgelik ve kavrayış kazandırmayı amaçlarken, bu bilgelik eksikliği durumunda karşılaşacakları sonuçlara da işaret eder. Nuh, kavmini bu şekilde uyarmakla birlikte, aynı zamanda Allah'ın takdirine de dikkat çekmektedir. Bu açıdan, ayet, insanlara kendilerini düzeltme fırsatı sunarken, Allah'ın iradesinin her zaman geçerli olduğunu hatırlatmaktadır.

Nuh Suresi 4. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
يَغْفِرْBağışlamak
يُؤَخِّرْErtlemek
أَجَلٍBelirli süre

Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'يَغْفِرْ' kelimesinde med kuralı uygulanmakta ve uzun okuma gerektirmektedir. Ayrıca, 'أَجَلٍ' kelimesinde idgam uygulanmakta, bu da kelimenin akışını hızlandıran bir durumdur.

Nuh Suresi 4. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
يَغْفِرْBağışlamak43
يُؤَخِّرْErtlemek14
أَجَلٍBelirli süre12

Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da sıkça yer almaktadır. 'يَغْفِرْ' kelimesi, Allah'ın bağışlayıcılığına vurgu yaparken, inananların günahlarının affedilmesi konusunu pekiştirir. 'يُؤَخِّرْ' kelimesi, Allah'ın takdir ettiği zamanın geldiğinde ertelemenin olmayacağını belirtmesi açısından önemlidir. 'أَجَلٍ' ise, belirli süre ve ecel kavramlarını temsil etmekte, bu da insanların hayatlarının sonuna dair bir hatırlatmada bulunmaktadır. Bu kelimelerin kullanımı, inananların Allah'a yönelmelerinin ve O'na güvenmelerinin önemi açısından sıkça vurgulanmaktadır.

يَغْفِرْ

43

يُؤَخِّرْ

14

أَجَلٍ

12

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Nuh Suresi 4. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki GölpınarlıSuçlarınızı yarlıgasınGeleneksel
Diyanet İşlerigünahlarınızı bağışlasınAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırgünahlarınızı bağışlasınGeleneksel
Mehmet Okuyangünahlarınızı bağışlasınModern
Ömer Nasuhi Bilmengünahlarınızı bağışlasınGeleneksel
Süleyman Ateşgünahlarınızdan bir kısmını bağışlasınAçıklayıcı
Süleymaniye Vakfıgünahlarınızı bağışlarModern
Yaşar Nuri Öztürkgünahlarınızı affetsinModern

Ayetin meallerinde, 'günahlarınızı bağışlasın' ifadesi çoğu mealde ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu ifade, Allah'ın bağışlayıcılığına olan inancı yansıtır ve dinî metinlerde sıkça kullanılmaktadır. Ancak, 'suçlarınızı yarlıgasın' gibi farklı ifadeler, dil açısından daha geleneksel bir bakış açısını temsil eder. Mealler arasında belirgin farklılık gösteren ifadeler, bazen anlamda eş anlamlılık sağlarken, bazen de belirgin anlam farklılıkları ortaya koymaktadır. Örneğin, 'günahlarınızı affetsin' ve 'günahlarınızı bağışlasın' ifadeleri temelde aynı anlama gelse de, dilsel ton açısından farklılık arz etmektedir. Geleneksel ifadeler, genellikle daha eski metinlerden gelirken, modern ifadeler günümüz diline daha uygun bir şekilde düzenlenmiştir.

Kaynakça