التَّغَابُنِ
Teğabun Suresi 10. Ayet
Teğabun Suresi 10. Ayet Meâlleri
وَالَّذ۪ينَ
كَفَرُوا
وَكَذَّبُوا
بِاٰيَاتِنَٓا
اُو۬لٰٓئِكَ
اَصْحَابُ
النَّارِ
خَالِد۪ينَ
ف۪يهَاۜ
وَبِئْسَ
الْمَص۪يرُ۟
١٠
Velleżîne keferû ve keżżebû bi-âyâtinâ ulâ-ike ashâbu-nnâri ḣâlidîne fîhâ(s) vebi/se-lmasîr(u)
İnkar eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar, içinde ebedi kalmak üzere cehennemliklerdir. Ne kötü varılacak yerdir orası!
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Teğabun Suresi 10. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Teğabun |
Sure Numarası | 64 |
Ayet Numarası | 10 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 28 |
Kur'an Sayfası | 469 |
Toplam Harf Sayısı | 157 |
Toplam Kelime Sayısı | 38 |
Teğabun Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve genellikle insanların karşılaştıkları zorluklar, kıyamet, ahiret ve inanç konularını işlemesiyle dikkat çeker. Bu surede, inançsızlık ve inkâr edenlerin karşılaşacağı sonuçlar açık bir şekilde dile getirilir. Ayet 10, inkar edenlerin ve Allah'ın ayetlerini yalanlayanların cehennemle olan ilişkisini vurgular. Bu ayet, inkarın sonuçları üzerine bir uyarı niteliğindedir. İnkar ve yalanlama, insanın hem dünya hem de ahiret hayatında kötü sonuçlar doğuracaktır. Ayetin yer aldığı bağlamda, sure insanları Allah’a karşı sorumluluklarına dikkat etmeye çağırırken, inkârın sonucunu da belirgin bir şekilde ortaya koyar. Cehennem, ebedi bir azap yeri olarak tasvir edilir, bu da inkar edenlerin sonunu ve ondan kaçınmanın önemini vurgular. Teğabun Suresi'nin genel mesajı, insanları iman etmeye ve inkârdan sakınmaya yönlendirmektir.
Teğabun Suresi 10. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كَافِرِينَ | kafirler |
يَكَذِّبُونَ | yalanlayanlar |
خَالِدِينَ | ebedî kalanlar |
جَهَنَّمَ | cehennem |
سَوْءَ | kötü |
Ayetin tecvid kurallarından biri, 'كَافِرِينَ' kelimesinde idgam özelliği bulunmasıdır, bu kelimede 'fa' harfi ile 'ra' harfi birleşerek okunur. Ayrıca, 'يَكَذِّبُونَ' kelimesinde de med kuralı uygulanmaktadır.
Teğabun Suresi 10. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كَافِرِينَ | kafirler | 50 |
يَكَذِّبُونَ | yalanlayanlar | 25 |
جَهَنَّمَ | cehennem | 77 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıklıkla geçmesi, inanç ve ahiret konularının önemini vurgulamak içindir. 'كَافِرِينَ' kelimesi, inkar edenleri nitelendirirken, 'يَكَذِّبُونَ' kelimesi ise bu inkarın bir eylem olduğunu ifade eder. 'جَهَنَّمَ' ise cehennemi tasvir eder. Bu kelimelerin kullanımı, inançsızlık ve onun sonuçlarını insanlara hatırlatmak amacıyla sıkça tercih edilmiştir.
جَهَنَّمَ
77
كَافِرِينَ
50
يَكَذِّبُونَ
25
Teğabun Suresi 10. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kafir olan ve delillerimizi yalanlayanlar | Geleneksel |
Diyanet İşleri | inkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlar | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | inkâr eden ve âyetlerimizi yalanlayanlara | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | inkâr edip ayetlerimizi yalanlayanlara | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kâfir oldular ve Bizim âyetlerimizi tekzîp ettiler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | nankörlük eden ve ayetlerimizi yalanlayanlar | Modern |
Süleymaniye Vakfı | ayetleri görmezlikten gelen | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | küfre sapıp ayetlerimizi yalanlayanlara | Modern |
Tablodan görüldüğü üzere, çoğu mealde benzer ifadeler olarak 'inkâr eden' ve 'ayetlerimizi yalanlayanlar' ifadeleri ortak bir şekilde tercih edilmiştir. Bu ifadelerin tercih edilmesinin sebebi, ayetin ana mesajını en net biçimde iletmek içgüdüsüdür. Farklılıklar ise dilsel tonlardan kaynaklanıyor; bazı mealler daha modern bir dil kullanırken, bazıları geleneksel ve daha klasik bir dil tercih etmiştir. Örneğin, 'kafir olan' ifadesi geleneksel meallerde sıkça kullanılırken, 'nankörlük eden' gibi ifadeler daha modern bir bakış açısını temsil etmektedir. Bu durum, meallerin okuyucu kitlesine ve dönemine bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir.
Teğabun Suresi 10. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Teğabun Suresi 10. ayet, ahiretteki günahların cezası ve bu cezanın kaçınılmaz olduğunu vurgulamaktadır. Bu ayet, insanların yaptıkları kötü amellerin karşılığını görecekleri ve bunun ardından nasıl bir sonuçla karşılaşacakları hakkında bir uyarıdır.
- En'âm Sûresi 30. Ayet: Bu ayet, ahirette insanların yaptıklarının karşılığında nasıl muamele görecekleri üzerine düşünmeye teşvik eder. Teğabun 10. ayet ile ilişkilidir çünkü her iki ayet de ahiretteki hesap gününün ciddiyetine dikkat çeker.
- Âl-i İmrân Sûresi 185. Ayet: Bu ayette, her nefisin ölümü tadacağı ve dünyadaki şeylerin geçici olacağı belirtilir. Teğabun 10. ayet ile alakalıdır çünkü her iki ayet de dünya hayatının sona ereceği ve ahiretteki hesap gününün önemini vurgular.
- Zümer Suresi 7. Ayet: Zümer 7. ayet, insanlara karşı işlenilen günahların sevgi ve bağışlama ile geçiştirilemeyeceğini ifade eder. Teğabun 10. ayetle ilişkilidir çünkü her ikisi de ahiretteki adaletin sağlanacağına ve insanların yaptıklarının karşılığını alacaklarına işaret eder.
Teğabun Suresi 10. ayet ile ilişkili diğer ayetler, ahiret inancını, yapılan amellerin sonuçlarını ve insanların bu sonuçlarla yüzleşme zorunluluğunu vurgular. Bu bağlamda, ahiretin önemi ve bireylerin sorumlulukları üzerine bir anlayış oluşturur, böylece insanlar daha dikkatli ve sorumlu bir hayat yaşamaya teşvik edilir.
Okumak istediğin ayeti seç