Âl-i İmrân Suresi 185. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Herkes ölümü tadacak ve hiç şüphe yok ki cennete giren, gerçekten de kurtulmuştur, muradına ermiştir. Dünya yaşayışı, zaten aldatıcı bir matahtan ibaret. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Her canlı ölümü tadacaktır. Ancak kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete sokulursa, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı metadan başka bir şey değildir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konursa o, gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka birşey değildir. |
Mehmet Okuyan Meali | Her [nefis] (can), ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size elbette tastamam verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konulursa, elbette o kurtulmuştur. Dünya hayatı, aldatıcı bir geçimlikten başka bir şey değildir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Her nefis ölümü tadıcıdır. Ve şüphe yok sizlere ecirleriniz Kıyamet gününde ödenecektir. Artık kim ateşten uzaklaştırılır ve cennete girdirilirse necât bulmuş olur. Ve dünya hayatı ise bir aldatıcı metadan başka değildir. |
Süleyman Ateş Meali | Her can ölümü tadacaktır. Kıyamet günü ecirleriniz size eksiksiz verilecektir. Kim ki hemen ateşin elinden çekilip kurtarılır da cennete sokulursa, işte o, kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka bir şey değildir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Her beden ölümü tadar. Yaptıklarınızın karşılığı, sadece kıyamet günü tam olarak ödenir. Kim ateşten çıkarılır da cennete konursa kurtulmuş olur. Bu hayat, aldatıcı bir menfaatten başka bir şey değildir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Her benlik ölümü tadacaktır. Hak ettiğiniz karşılıklar size, kıyamet günü, eksiksiz bir biçimde mutlaka verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kesinlikle kurtulmuş olacaktır. İğreti-sefil hayat aldatıcı bir yararlanmadan başka şey değildir. |
Âl-i İmrân Suresi 185. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 185 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 96 |
Toplam Harf Sayısı | 99 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam toplumunun temel ilkelerini, Allah'a olan inancı ve O'nun emirlerine uyma yükümlülüğünü pekiştiren bir metin olarak Mekke döneminde indirilmiştir. Bu sure, savaş, inanç ve ahlaki değerler üzerine yoğunlaşan konular içermektedir. Ayet 185, insanların ölüm deneyimini ve bu deneyimin ardından kıyamet gününde verilecek karşılıkları vurgulamakta, dünyadaki hayatın geçiciliğine ve aldatıcılığına dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, ayet, müminleri ahlaki ve manevi bir sorumluluk bilinciyle hareket etmeye teşvik ederken, dünya hayatının geçici zevklerine aldanmamaları gerektiğini hatırlatır. Ayetin getirdiği mesaj, hem bireysel hem de toplumsal perspektifte önemli dersler içermektedir. Bu sure, genel olarak toplumda birlik, dayanışma ve adaletin sağlanması gerektiğini belirtirken, bireylerin de kendi içlerinde bir hesap verme bilinci taşımalarını istemektedir. Ayetin metni, sadece ölüm gerçeğini değil, aynı zamanda öteki hayatın varlığını ve orada verilecek olan karşılıkların kesinliğini de ifade eder. Kıyamet günü, herkesin yaptıklarının karşılığını kesin şekilde alacağı vurgusu, insanlara sorumluluk bilinci aşılamaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 185. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
نَفْسٌ | can |
مَثُومٌ | ölüm |
يَوْمَ | gün |
أَجْرٌ | karşılık |
فَازَ | kurtulmuş |
مَتَاعٌ | aldatıcı |
Ayet içerisinde dikkat çeken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'نَفْسٌ' kelimesinde idgam mevcut olup, 'مَثُومٌ' kelimesinde de med uzatması söz konusudur.
Âl-i İmrân Suresi 185. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
نَفْسٌ | can | 99 |
مَثُومٌ | ölüm | 9 |
يَوْمَ | gün | 70 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça kullanılması, insan hayatının geçiciliği, ölüm gerçeği ve ahiret inancının önemini vurgulamaktadır. 'نَفْسٌ' kelimesi, bireyin ruhunu ve varlığını ifade ederken, 'مَثُومٌ' kelimesi, ölüm ile doğrudan bağlantılı olduğu için önemli bir kavramdır. 'يَوْمَ' kelimesinin sık kullanılması, kıyamet günü ve ahiret ile ilgili olayların kaçınılmaz olduğuna dair güçlü bir hatırlatma işlevi görmektedir.
نَفْسٌ
99
يَوْمَ
70
مَثُومٌ
9
Âl-i İmrân Suresi 185. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | herkes ölümü tadacak | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | her canlı ölümü tadacaktır | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | her canlı ölümü tadacaktır | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | her nefis (can) ölümü tadıcıdır | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | her nefis ölümü tadıcıdır | Geleneksel |
Süleyman Ateş | her can ölümü tadacaktır | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | her beden ölümü tadar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | her benlik ölümü tadacaktır | Edebi |
Tablodaki ifadeler incelendiğinde, 'ölümü tadacak' ifadesinin pek çok mealde ortak olarak kullanıldığı ve bu ifadenin, insan varlığının geçici doğasını vurguladığı görülmektedir. 'Her canlı' veya 'her nefis' gibi ifadelerin kullanımı ise, meal sahiplerinin dilsel tercihlerine göre değişiklik göstermektedir. Bazı meallerde canlı ve nefis terimleri tercih edilirken, diğerlerinde beden ve benlik gibi ifadelerle desteklenmiştir. Bu farklılıklar, anlamda ciddi bir farklılık olmamakla birlikte, dilsel ve anlatım biçimindeki çeşitliliği yansıtmaktadır. Bunun yanı sıra, 'aldatıcı' kelimesinin farklı meallerde aynı anlamı ifade etmesi de dikkat çekicidir. Bu bağlamda, her mealde benzer temaların öne çıktığı, ancak ifade biçimlerinin çeşitlilik arz ettiği söylenebilir.