Âl-i İmrân Suresi 184. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Seni yalan sayarlarsa senden önce apaçık delillerle, sahifelerle ve aydınlatıcı kitapla gelen peygamberler de yalan sayılmıştır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık delilleri, hikmetli sayfaları ve aydınlatıcı kitabı getiren peygamberler de yalanlanmıştı. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık deliller, hikmetli sayfalar ve aydınlatıcı kitap getiren peygamberler de yalanlanmıştı. |
Mehmet Okuyan Meali | Seni yalanlarlarsa (üzülme)! Apaçık deliller, sahifeler ve aydınlatıcı kitabı getiren senden önceki elçiler de elbette yalanlanmıştı. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | İmdi seni tekzîp ederlerse şüphe yok senden evvel de peygamberler tekzîp olunmuşlardı ki, beyyineler ile, hikmet dolu sahifeler ve nûrlu kitap ile gelmişlerdi. |
Süleyman Ateş Meali | Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık deliller, hikmetli sahifeler ve aydınlatıcı Kitabı getiren peygamberler de yalanlanmıştı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Seni yalanlarlarsa yalanlasınlar, senden önceki elçiler de yalanlanmıştı. Onlar; mucizeler, hikmet dolu sayfalar ve aydınlatıcı kitaplarla gelmişlerdi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Seni yalanladılarsa, senden önce de resuller yalanlandı. Açık-seçik deliller, kutsal sayfalar ve aydınlatıcı kitabı getirmişlerdi onlar. |
Âl-i İmrân Suresi 184. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 184 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 4 |
Kur'an Sayfası | 80 |
Toplam Harf Sayısı | 112 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam'ın erken döneminde Mekke'de inmiş olup, Medine döneminde de bazı ayetler eklenmiştir. Bu sure, toplumların tarihi, özellikle de peygamberlerin durumu hakkında bilgilendirici ve uyarıcı bir içeriğe sahiptir. Ayet 184, burada özellikle peygamberlerin yalanlanması temasını ele alır. Peygamberlerin, gönderildikleri topluluklar tarafından yalanlanması, bu ayette dile getirilen önemli bir durumdur. Bu bağlamda, Hz. Muhammed'in karşılaştığı zorluklar ve buna benzer durumların, geçmişteki peygamberler için de geçerli olduğu vurgulanmaktadır. Ayetteki mesaj, geçmişteki peygamberlerin durumuyla günümüzdeki peygamberin durumunu paralel bir şekilde ortaya koyarak, müminlere bir tür moral vermektedir. Ayet, elçilerin karşılaştığı zorlukların, inanç ve sabır gerektirdiğini gösterirken, aynı zamanda Allah'ın destek ve yardımının da her daim mevcut olduğunu dolaylı olarak ifade etmektedir. Ayrıca, bu surede iman, sabır ve Allah'a tevekkül konuları sıkça işlenmektedir. Sadece bireysel inanç değil, aynı zamanda toplumsal değerlerin de önemine değinilmektedir.
Âl-i İmrân Suresi 184. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَكَذِّبُونَ | yalanlamak |
بَيِّنَاتٍ | apaçık deliller |
كُتُبٍ | kitaplar |
صَفَحَاتٍ | sayfalar |
Ayetin telaffuzu sırasında dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'يَكَذِّبُونَ' kelimesinde idgam ve med kuralları, 'بَيِّنَاتٍ' kelimesinde ise ghunnah uygulamaları gözlemlenebilir.
Âl-i İmrân Suresi 184. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَكَذِّبُونَ | yalanlamak | 25 |
بَيِّنَاتٍ | apaçık deliller | 5 |
كُتُبٍ | kitaplar | 18 |
صَفَحَاتٍ | sayfalar | 3 |
Ayetin içerisinde geçen kelimelerin Kur'an'da bu kadar fazla geçmesinin sebebi, İslam'ın temel prensiplerinden olan doğruluk, bilgi ve hikmetin önemini vurgulamaktır. 'يَكَذِّبُونَ' kelimesi, insanın inançsızlığı ve yalanlama davranışını ifade ederken, diğer kelimeler bilgi ve ilahi mesajın aktarımıyla ilgili önemli kavramlardır.
يَكَذِّبُونَ
25
كُتُبٍ
18
بَيِّنَاتٍ
5
صَفَحَاتٍ
3
Âl-i İmrân Suresi 184. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | apaçık delillerle | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | açık delilleri | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | açık deliller | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | apaçık deliller | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | beyyineler ile | Geleneksel |
Süleyman Ateş | açık deliller | Modern |
Süleymaniye Vakfı | mucizeler, hikmet dolu | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | açık-seçik deliller | Edebi |
Çoğu mealde 'açık deliller' ifadesinin ortak olarak kullanılması, bu kavramın önemini vurgulamak amacıyla tercih edilmiş olabileceğini gösteriyor. 'Açık deliller', müminlerin inançlarını destekleyen ve onları cesaretlendiren bir ifade olarak öne çıkmaktadır. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise genellikle kelimelerin tercih edilmesinden kaynaklanıyor; örneğin 'beyyineler ile' ifadesi daha geleneksel bir dil kullanırken, 'apaçık deliller' ifadesi modern bir anlatım sunmaktadır. Bu durum, her bir mealin yazarının dil ve üslup tercihlerini yansıtmaktadır.