الذَّارِيَاتِ

Zariyat Suresi 42. Ayet

مَا

تَذَرُ

مِنْ

شَيْءٍ

اَتَتْ

عَلَيْهِ

اِلَّا

جَعَلَتْهُ

كَالرَّم۪يمِۜ

٤٢

Mâ teżeru min şey-in etet ‘aleyhi illâ ce’alet-hu ke-rramîm(i)

Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül ediyordu.

Zariyat Suresi'nin tamamını oku

Zariyat Suresi 42. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiNereden geçmiş, neye dokunmuşsa orasını ve o şeyi çürümüş kemiğe döndürmüştü.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül ediyordu.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiO rüzgar üzerine uğradığı hiçbir şeyi bırakmıyor, mutlaka onu kül gibi dağıtıyordu.
Mehmet Okuyan Meali(O kasırga) geçtiği yerde hiçbir şey bırakmamış, her şeyi kül edip savurmuştu.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiÜzerine her uğradığı şeyi bırakmıyordu, illâ ki, onu çürümüş bir gül gibi kılmış oluyordu.
Süleyman Ateş MealiÜzerinden geçtiği hiçbir şeyi bırakmıyor, onu kül gibi ediyordu.
Süleymaniye Vakfı MealiÜstünden geçtiği hiç bir şeyi bırakmıyor, kül gibi savuruyordu.
Yaşar Nuri Öztürk MealiÜzerinden geçtiği her şeyi kül haline getirmeden bırakmıyordu.

Zariyat Suresi 42. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureZariyat
Sure Numarası51
Ayet Numarası42
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz27
Kur'an Sayfası577
Toplam Harf Sayısı85
Toplam Kelime Sayısı18

Zariyat Suresi, Mekke döneminde indirilen bir surenin parçasıdır ve genel olarak Allah’ın varlığına, birliğine, ahiret gününe ve insanların yaratılışına dair ayetler içermektedir. Bu surede, özellikle Allah’ın kudretine ve yaratma gücüne dikkat çekilir. Ayet 42, bu bağlamda rüzgarın yıkıcı gücünü ve onun her şeyi etkileyen etkisini anlatmaktadır. Rüzgarın, geçtiği yerlerde bıraktığı tahribat, insanların Allah’ın gücünü ve kontrolünü anlamalarına yardımcı olmak için bir örnek olarak sunulmaktadır. Bu güç gösterimi, insanlara varlıklarının geçiciliğini hatırlatmakta ve yaratılışın büyüklüğünü sergilemektedir. Aynı zamanda, bu tür doğal olaylar, insanların yaşamlarında meydana gelen değişim ve dönüşümlerin bir yansıması olarak da değerlendirilebilir. Bu ayet, doğanın gücü karşısında insanın acizliğini vurgularken, Allah’ın her şeyi kontrol ettiğini gösteren bir örnek teşkil eder. Mekke’de inmiş olmasının getirdiği özgün bağlamda, bu tür ifadeler, inkarcıların uyarılması ve bilinçlenmeleri için bir çağrıda bulunma amacı taşır. Ayet, aynı zamanda, insanlara birer hatırlatıcı niteliğinde olup, geçici olan bu dünya yaşamında kalıcı olanın yalnızca ahiret olduğuna dair bir mesaj taşımaktadır.

Zariyat Suresi 42. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
أَحْرَقَyakmak, kül etmek
مَاne, her ne
يُخْلِيbırakmamak

Ayetin telaffuzunda dikkat edilmesi gereken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Özellikle "يُخْلِي" kelimesinde idgam uygulaması ve "مَا" kelimesinde med kuralı gözlemlenebilir.

Zariyat Suresi 42. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
أَحْرَقَyakmak10
مَاne, her ne41
يُخْلِيbırakmamak3

Ayet içinde yer alan kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları, kelimelerin temalarına göre sıklığını yansıtmaktadır. Örneğin, "أَحْرَقَ" kelimesi genellikle yıkıcı olaylar veya durumlar anlatılırken, "مَا" kelimesi ise çoğu ayette soru veya olumsuzlama için kullanıldığından sıkça yer almaktadır. "يُخْلِي" kelimesi ise özel bir bağlamda kullanıldığı için daha az yer almaktadır. Bu kelimelerin sıklığı, ayetin doğasına ve içeriğine dair önemli göstergeler sunmaktadır.

مَا

41

أَحْرَقَ

10

يُخْلِي

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Zariyat Suresi 42. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıçürümüş kemiğe döndürmüştüAçıklayıcı
Diyanet İşlerimutlaka onu kül ediyorduGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırkül gibi dağıtıyorduGeleneksel
Mehmet Okuyanher şeyi kül edip savurmuştuModern
Ömer Nasuhi Bilmençürümüş bir gül gibi kılmış oluyorduAçıklayıcı
Süleyman Ateşonu kül gibi ediyorduGeleneksel
Süleymaniye Vakfıkül gibi savuruyorduAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkher şeyi kül haline getirmeden bırakmıyorduModern

Yukarıda verilen mealler arasında genellikle 'kül' kelimesinin kullanımı ortak bir ifade olarak öne çıkmaktadır. Bu kelimenin seçimi, rüzgarın yıkıcı etkisini vurgulamak amacıyla tercih edilmiş olabilir. Bununla birlikte, 'çürümüş' gibi ifadeler de bazı meallerde yer alarak farklı bir tasvir sunmaktadır. Bu ifadeler arasındaki farklılıklar, anlam açısından zenginlik yaratırken, dilsel ton açısından açıklayıcı ve geleneksel yaklaşımlar arasında bir denge sağlamakta. Örneğin, 'savurmak' ve 'dağıtmak' gibi kelimeler, rüzgarın etkisini daha dinamik bir biçimde ifade etme çabası olarak değerlendirilir. Bazı meallerde ise daha soyut ifadeler tercih edilerek, okuyucuya düşünme fırsatı sunulmaktadır. Bu farklılıklar, mealin hedef kitlesine ve yazarın dilsel tercihlerine bağlı olarak şekillenmektedir.

Zariyat Suresi 42. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Zariyat Suresi 42. ayet, kıyametin kopacağına dair bir uyarıyı içerir ve insanların bu olaydan haberdar edilmesi gerektiğini vurgular.

  • Zariyat Suresi 47. Ayet: Bu ayette, göğün nasıl yaratıldığına ve genişletildiğine dair bir bahis bulunmaktadır. Kıyametin yakın olduğu ve Allah'ın yaratma kudretinin hatırlatılması ile birlikte Zariyat 42. ayetlen bağlantılıdır.
  • Kıyamet Suresi 1. Ayet: Kıyametin ortaya çıkacağı ve insanların o günde başlarına gelecek olanlardan habersiz olmalarının uyarısı ile ilgili bir bağ vardır. Bu, Zariyat 42. ayetin de göz önünde bulundurduğu kıyamet temasıyla ilişkilidir.
  • ALAK SURESİ 1. Ayet: Kur'an'ın ilk ayetlerinden biri olan bu ayet, insanın düşünebilmesi ve gerçeklerin farkına varabilmesi için bir çağrı yapar. Zariyat 42. ayetindeki uyarının muhatapları da bu bilinçle kıyameti düşünmelidir.

Zariyat 42. ayet, kıyametin gerçekliği üzerine bir uyarı niteliği taşırken; ilişkilendirilen diğer ayetler de Allah’ın kudretini, kıyametin kaçınılmaz doğasını ve insanın bu gerçeklere hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor. Bu bağlamda, insanların dünya hayatındaki sorumluluklarını hatırlayarak, ahiret gününe karşı bilinçli olmaları gerektiğini göstermektedir.

Kaynakça