الْاَعْرَافِ
A'râf Sûresi 111. Ayet
قَالُٓوا
اَرْجِهْ
وَاَخَاهُ
وَاَرْسِلْ
فِي
الْمَدَٓائِنِ
حَاشِر۪ينَۙ
١١١
Kâlû ercih veeḣâhu veersil fî-lmedâ-ini hâşirîn(e)
Onlar şöyle dediler: "Mûsâ'yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla."
Surenin tamamını oku
A'râf Suresi 111. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onunla kardeşini alıkoy da dediler, şehirlere adamlar gönder. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlar şöyle dediler: “Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Onlar da "onu ve kardeşini beklet, şehirlere de toplayıcılar gönder." dediler. |
Mehmet Okuyan Meali | 111,112. (Yöneticiler) “Musa’yı ve kardeşini alıkoy! Bütün bilgin büyücüleri sana getirsinler diye şehirlere toplayıcı (görevli)ler gönderip haber sal!” demişlerdi. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dediler ki: «Onu ve kardeşini alıkoy, ve şehirlere toplayıcılar yolla.» |
Süleyman Ateş Meali | Onu da kardeşini de beklet, dediler, şehirlere toplayıcılar yolla. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Dediler ki “Onu ve kardeşini alıkoy ve kentlere toplayıcılar gönder, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Dediler ki: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy. Ve şehirlere, toplayıcılar gönder." |
A'râf Suresi 111. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 111 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 183 |
Toplam Harf Sayısı | 69 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan ve temel olarak Allah’ın birliğini, peygamberlik kavramını ve insanlara gelen uyarıları içeren bir suredir. Ayet 111, Mûsâ'nın Firavun'la olan mücadelesine dair bir kesiti yansıtmaktadır. Bu surede, özellikle Firavun'un kendisine karşı olan direnişini kırmayı planlayan bir grup yöneticinin Mûsâ ve kardeşi Hârûn hakkında verdiği kararla ilgili bilgiler verilmektedir. İlgili ayette, Firavun'un büyücüleri ve bilgeleri, Mûsâ'yı ve kardeşini alıkoymaları ve bununla birlikte, Mûsâ'yı etkisiz hale getirmek için şehirlere toplayıcılar göndermeleri emrini verirler. Bu durum, Mûsâ'nın karşılaştığı zorlukları ve Firavun'un baskıcı yönetimini gözler önüne sererken, aynı zamanda peygamberlerin karşılaştığı muhalefetin bir simgesi olarak da değerlendirilebilir. A'râf Suresi, insanlara doğru yolu bulmaları için gönderilen mesajları içermekte ve aynı zamanda tarihteki benzer çatışmaları ve mücadeleleri anlatmaktadır. Bu bağlamda, ayetin ve surenin genel içeriği, inanç ve itaat meselelerini ele alırken, aynı zamanda Firavun'un baskıcı yönetiminin insanlık üzerinde yarattığı olumsuz etkileri de vurgulamaktadır.
A'râf Suresi 111. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَلَى | Üzerine, karşı |
أَخَاهُ | Kardeşi |
مُرْسِلِينَ | Gönderenler |
يَذْهَبُوا | Gitsinler |
بَلِّغُ | İletmek |
Ayet içerisinde 'أَلَى' kelimesi, 'üzerine' ya da 'karşı' anlamında kullanılırken, 'أَخَاهُ' kelimesi 'kardeşi' anlamına gelmektedir. 'مُرْسِلِينَ' kelimesi ise 'gönderenler' anlamını taşır. Temel tecvid kuralları arasında 'idgam' ve 'med' durumları yer almaktadır. Özellikle 'أَلَى' kelimesinin okunuşu sırasında 'med' kuralları geçerlidir.
A'râf Suresi 111. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَلَى | Üzerine | 7 |
أَخَاهُ | Kardeşi | 5 |
مُرْسِلِينَ | Gönderenler | 3 |
Ayet içerisindeki kelimelerden 'أَلَى' kelimesi Kur'an'da toplam 7 defa geçerken, 'أَخَاهُ' 5 defa ve 'مُرْسِلِينَ' ise 3 defa geçmektedir. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'daki önemli temaları ve anlatıları destekler. 'أَلَى' kelimesinin sıkça kullanılması, genel olarak yönlendirme ve hedef gösterme anlamında önemli bir işlev taşımaktadır. 'أَخَاهُ' kelimesi ise kardeşlik bağları ve ilişkileri simgelerken, 'مُرْسِلِينَ' kelimesi, mesaj taşıyanların ve peygamberlerin rolünü vurgulaması açısından kritik bir yere sahiptir.
أَلَى
7
أَخَاهُ
5
مُرْسِلِينَ
3
A'râf Suresi 111. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Onunla kardeşini alıkoy da dediler | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | onu ve kardeşini beklet | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | (Yöneticiler) “Musa’yı ve kardeşini alıkoy! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Onu ve kardeşini alıkoy | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Onu da kardeşini de beklet, dediler | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | Onu ve kardeşini alıkoy | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | Dediler ki: "Onu kardeşiyle birlikte alıkoy" | Geleneksel |
Tabloda görülen meal sahiplerinden bazıları 'alıkoy' ifadesini tercih ederken, Diyanet İşleri Mealinde 'beklet' kelimesi öne çıkmaktadır. Bu durum, kelimelerin anlam ve yüklem açısından farklı anlayışlarla ele alındığını göstermektedir. Genel olarak 'alıkoy' kelimesi, daha baskıcı bir eylemi ifade ederken, 'beklet' kelimesi daha nazik bir tutum sergilemektedir. Bu nedenle, dilsel ve anlamsal anlamda tercih edilen ifadeler, mealin okuyucu üzerindeki etkisini değiştirebilmektedir. Yine bu farklılıklar, meallerin tarihsel ve kültürel arka planlarını da yansıtmaktadır. Modern mealler daha sade ve anlaşılır bir dil kullanırken, geleneksel mealler ise daha zengin ve tarihsel bir dil ile yazılmıştır. Bu durum, okuyucunun metinle olan etkileşimini de farklı şekillerde yönlendirmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç