A'râf Suresi 105. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Allah hakkında ancak gerçek sözü söylemem borçtur bana. Rabbinizden apaçık bir delille geldim size, İsrailoğullarını benimle gönder. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bana, Allah’a karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. Ben size Rabbinizden açık bir delil (mucize) getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Allah'a karşı ilk görevim, hak olandan başka bir şey söylemememdir. Gerçekten ben size Rabbinizden bir mucize getirdim, artık İsrailoğullarını benimle gönder. |
Mehmet Okuyan Meali | Allah hakkında gerçek(ler)den başka bir şey söylememek benim üzerime borçtur. Elbette Rabbinizden size apaçık bir belge getirdim; artık İsrailoğulları’nı benimle gönder!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ben Allah Teâlâ'ya karşı haktan başkasını söylememekte aleddevam sâbitim. Şüphesiz ki, ben size Rabbinizden bir mûcize ile geldim. Artık İsrailoğullarını benimle beraber gönder.» |
Süleyman Ateş Meali | Allah'a karşı gerçekten başkasını söylememek, benim üzerime borçtur. Size Rabbinizden açık bir delil getirdim, artık İsrail oğullarını benimle gönder! |
Süleymaniye Vakfı Meali | Üzerimdeki görev, Allah hakkında sadece gerçeği söylemektir. Size Rabbinizden bir belge de getirdim. Artık İsrailoğullarının benimle birlikte hareketlerine engel çıkarma.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Allah hakkında gerçek dışında bir şey söylememek benim üzerimde bir varoluş borcudur. Ben size Rabbinizden bir beyyine getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder." |
A'râf Suresi 105. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 105 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 180 |
Toplam Harf Sayısı | 108 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan Kur'an-ı Kerim'in yedinci suresidir. Surenin genel teması, insanlara gönderilen peygamberler ve onların halklarıyla olan ilişkileridir. Bu surede, çeşitli peygamberlerin hayatlarından kesitler verilmekte ve bu peygamberlerin halklarına karşı verdikleri mesajlar anlatılmaktadır. Ayet 105, özellikle peygamberlerin sorumluluklarına ve Allah'a karşı olan görevlerine vurgu yapmaktadır. Ayette, Musa'nın Firavun'a hitap ederken Allah'ın mesajını iletme konusundaki titizliği ve samimiyeti ön plana çıkarılmaktadır. Bunun yanı sıra, 'İsrailoğulları'nın benimle gönderilmesi' ifadesi, tarihi ve toplumsal bir bağlamda önemli bir yer tutmaktadır. Bu ayet, Musa'nın, halkı için Allah'ın gönderdiği mucizeleri sunma çabasını ve onları özgürlüğe kavuşturma isteğini ifade eder. A'râf Suresi, genel olarak insanları Allah'ın birliğine davet eden, özde doğruyu kabul eden bir yaklaşım sergilerken, ayetin bağlamı da bu mesajı destekleyen bir örnek teşkil etmektedir.
A'râf Suresi 105. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
حَقٌّ | Gerçek |
رَبُّكُمْ | Rabbiniz |
آيَةٌ | Delil, mucize |
إِسْرَائِيلُ | İsrail |
أُرْسِلَ | Gönder |
Ayet içerisinde med ve idgam gibi tecvid kuralları bulunmaktadır. 'Rabbukum' kelimesindeki 'kaf' harfinin idgamı, 'İsrailoğullarını' ifadesinde ise med kuralı dikkat çekmektedir.
A'râf Suresi 105. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
حَقٌّ | Gerçek | 12 |
رَبُّكُمْ | Rabbiniz | 15 |
آيَةٌ | Delil, mucize | 8 |
إِسْرَائِيلُ | İsrail | 16 |
أُرْسِلَ | Gönder | 6 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir çünkü inananların Allah'a olan bağlılıklarını, peygamberlerin görevlerini ve mucizelerin önemini vurgulamak amacıyla kullanılmaktadır. 'Gerçek' ve 'Rabbiniz' gibi kavramlar, tüm insanlık için evrensel bir mesaj taşırken, 'İsrail' terimi de tarihi bir bağlamda önemli bir yer tutarak, belirli bir halk ve peygamberle olan ilişkisini ifade eder. Bu tür kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'ın ana temasını oluşturan inanç ve tevhid konularının altını çizmektedir.
إِسْرَائِيلُ
16
رَبُّكُمْ
15
حَقٌّ
12
آيَةٌ
8
أُرْسِلَ
6
A'râf Suresi 105. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah hakkında ancak gerçek sözü söylemem borçtur bana. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Bana, Allah’a karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Allah'a karşı ilk görevim, hak olandan başka bir şey söylemememdir. | Edebi |
Mehmet Okuyan | Allah hakkında gerçek(ler)den başka bir şey söylememek benim üzerime borçtur. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ben Allah Teâlâ'ya karşı haktan başkasını söylememekte aleddevam sâbitim. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Allah'a karşı gerçekten başkasını söylememek, benim üzerime borçtur. | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Üzerimdeki görev, Allah hakkında sadece gerçeği söylemektir. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Allah hakkında gerçek dışında bir şey söylememek benim üzerimde bir varoluş borcudur. | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, 'gerçek' ve 'Allah hakkında söylememek' gibi ifadeler birçok mealde mevcut olup, bu ifadelerin vurgulanması, ayetin ana temasını oluşturması açısından önemlidir. Çoğu mealde 'gerçek' kelimesinin kullanımı, doğruluğun ve samimiyetin altını çizen bir anlatım olarak öne çıkmaktadır. Bazı meallerde ise, 'borç' kelimesinin kullanımı, peygamberin görevini ifade eden bir anlam derinliği katmaktadır. Bunun yanı sıra, 'görev' ve 'delil' gibi terimler de, peygamberin rolü ve Allah'ın mesajını iletme konusundaki ciddiyetini yansıtmaktadır. Mealler arasında anlam açısından belli farklılıklar olsa da, genel olarak ifadelerdeki ortaklık, Kur'an'ın öz mesajını vurgulama amacı gütmektedir.