الْاَعْرَافِ
A'râf Sûresi 106. Ayet
قَالَ
اِنْ
كُنْتَ
جِئْتَ
بِاٰيَةٍ
فَأْتِ
بِهَٓا
اِنْ
كُنْتَ
مِنَ
الصَّادِق۪ينَ
١٠٦
Kâle in kunte ci/te bi-âyetin fe/ti bihâ in kunte mine-ssâdikîn(e)
Firavun, "Eğer açık bir delil getirdiysen haydi göster onu bakalım, şayet doğru söyleyenlerden isen" dedi.
A'râf Sûresi'nin tamamını oku
A'râf Suresi 106. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Firavun, apaçık delille geldiysen ve doğru söz söyleyenlerdensen göster o delili dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Firavun, “Eğer açık bir delil getirdiysen haydi göster onu bakalım, şayet doğru söyleyenlerden isen” dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Firavun: "Eğer bir mucize getirdiysen ve eğer doğru söyleyenlerden isen onu göster" dedi. |
Mehmet Okuyan Meali | (Firavun) şöyle demişti: “Bir delil getirdiysen, doğru söyleyenlerdensen onu getir (göster)!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Eğer sen bir mûcize ile gelmiş isen onu getir, sen sâdıklardan isen.» |
Süleyman Ateş Meali | (Fir'avn) dedi. "Eğer bir ayet (mu'cize) getirmiş isen, hakikaten doğru söylüyorsan göster onu bakalım!" |
Süleymaniye Vakfı Meali | Firavun dedi ki “Bir mucize(ayet) getirdiysen göster; tabii doğru sözlü biri isen.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Firavun dedi: "Bir mucize getirdinse, doğru sözlülerden isen onu ortaya çıkar!" |
A'râf Suresi 106. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 106 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 164 |
Toplam Harf Sayısı | 65 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olup Kur'an'ın yedinci suresi olarak bilinir. Bu sure, inanç, ahlak, toplumsal adalet ve insanın varoluşsal sorgulamaları gibi konularda derin mesajlar içermektedir. Ayet 106 ise, Firavun'un Hz. Musa'ya karşı sergilediği tutumu ve onu bir mucize ile ikna etmeye yönelik tavrını yansıtmaktadır. Bu ayet, aynı zamanda inkarcıların delil istemesi ve sahih bilgiye karşı önyargılı yaklaşımını göstermektedir. Bu bağlamda, Firavun'un Hz. Musa'nın getirdiği mesajı kabul etmemesi, kendisine karşı olan ilahi güçleri ve mucizeleri sorgulaması, insanın inanç ve bilinç düzeyine dair önemli bir eleştiridir. Ayet, Hz. Musa'nın peygamberlik iddiasına karşı Firavun'un verdiği tepkiyi açık bir şekilde ortaya koyarken, aynı zamanda inançsızlığın temellerini de sorgulamaktadır. A'râf Suresi, inanç ve sorumluluk üzerine önemli dersler verirken, bu ayet de bu konunun önemli bir parçasıdır.
A'râf Suresi 106. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مُعْجِزَة | mucize |
صَادِقِينَ | doğru söyleyenler |
أَتَى | geldi |
Ayetin içerisinde, Arapça dil bilgisi açısından dikkat çeken birkaç kelime vardır. 'مُعْجِزَة' kelimesi mucize anlamında kullanılarak, Hz. Musa'nın Firavun'a karşı sunduğu delilin doğasına işaret eder. 'صَادِقِينَ' kelimesi, doğru ve güvenilir olan ifadeleri temsil ederken, 'أَتَى' kelimesi ise bir eylemin gerçekleştiğini belirtir. Ayetteki tecvid kurallarında, 'صَادِقِينَ' kelimesindeki 'ص' harfi idgam yapılmadan okunur.
A'râf Suresi 106. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُعْجِزَة | mucize | 24 |
صَادِقِينَ | doğru söyleyenler | 11 |
أَتَى | geldi | 5 |
Ayet içinde geçen 'مُعْجِزَة', 'صَادِقِينَ' ve 'أَتَى' kelimeleri, Kur'an'ın çeşitli yerlerinde önemli temalar etrafında sıkça kullanılmıştır. 'مُعْجِزَة', peygamberlerin mucizeleri hakkında sıkça dile getirildiğinden, inanç meselesinin merkezinde yer alır. 'صَادِقِينَ' kelimesi, doğru sözü destekleyenlerin ve güvenilir bilgilerin önemini vurgulamak için kullanılır. 'أَتَى' kelimesi ise, olayların gelişimini ve geçmişi anlatma açısından önemli bir terimdir.
مُعْجِزَة
24
صَادِقِينَ
11
أَتَى
5
A'râf Suresi 106. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | apaçık delille geldiysen | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | açık bir delil getirdiysen | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | bir mucize getirdiysen | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bir delil getirdiysen | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | bir mûcize ile gelmiş isen | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bir ayet (mu'cize) getirmiş isen | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | bir mucize(ayet) getirdiysen | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | bir mucize getirdinse | Modern |
Tablo incelendiğinde, 'mucize' veya 'delil' terimlerinin çoğu mealde benzer şekilde ifade edildiği görülmektedir. Çoğu mealde 'bir mucize getirdiysen' ifadesi sıkça tercih edilmekte, bu da peygamberlik iddialarının doğrulanması açısından önemli bir anlam taşımaktadır. Özellikle 'açık bir delil' ifadesi ise, Firavun'un bilgiyi sorgulama ve gerçekleri kabul etmeme tutumunu yansıtmaktadır. Bu bakımdan, ortak kullanılan ifadeler arasında anlam açısından ciddi bir benzerlik bulunmaktadır. Farklılık gösteren ifadeler ise bazı nuanslar taşımaktadır. Örneğin, 'mucize' kelimesinin yerine 'delil' kelimesinin kullanılması, anlatımda bir ton değişikliği yaratırken, genel anlamda bir eş anlamlılık ifade etmektedir.
A'râf Sûresi 106. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Musa'nın, Firavun'a karşı mucizelerle gelmesi ve Firavun'un bunu inkar etmesi şeklinde bir olay anlatılmaktadır.
- A'râf Sûresi 101. Ayet: Bu ayette Musa'nın, Firavun'a karşı getirdiği deliller ve mucizeler genel hatlarıyla ifade edilmiştir. 106. ayet, bu olayın devamı niteliğindedir.
- A'râf Sûresi 107. Ayet: Bu ayet, Musa'nın Firavun'la olan tartışmalarını ve mucizelerin sonucunu anlatmaktadır. 106. ayetle bağlantılı olarak, Musa'nın mucizelerinin nasıl bir etki yarattığını ve Firavun'un buna nasıl tepki verdiğini anlamaya yardımcı olur.
- Taha Suresi 77. Ayet: Bu ayette de Musa'nın gönderilişi ve Firavun'un inkarı ele alınmaktadır. Aynı tema etrafında şekillenen olaylar, 106. ayetle ilişkilidir.
Bu ayetler, Musa'nın Firavun'a karşı olan mücadelesinin ve mucizelerinin, inançsızlık karşısında nasıl bir karşılık bulduğunu göstermektedir. İlişkili ayetler, konunun derinleşmesine ve tamamlayıcı bir bakış açısına sahip olmasına katkı sağlamaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç