A'râf Suresi 116. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Siz atın dedi. Attıkları anda halkın gözünü boyadılar, korkuttular ve büyük bir büyü yaptılar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | (Mûsâ), “Siz atın” dedi. Bunun üzerine onlar (ellerindekini) atınca insanların gözlerini büyülediler ve onlara korku saldılar. Büyük bir sihir yaptılar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa, "Siz atın" dedi. Atacaklarını atınca herkesin gözünü büyülediler ve onları dehşete düşürdüler. Doğrusu büyük bir sihir gösterdiler. |
Mehmet Okuyan Meali | (Musa) “Siz atın!” demişti. Onlar atınca, insanların gözlerini büyülemiş, onları korkutmuş ve (zanlarınca) büyük bir büyü getirmişlerdi (göstermişlerdi). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Dedi ki: «Siz atıveriniz.» Vaktâ ki atıverdiler, nâsın gözlerini büyülediler, ve onları korkutmuş oldular ve büyük bir sihir (meydana) getirmiş oldular. |
Süleyman Ateş Meali | Siz atın dedi. (Hünerlerini ortaya) atınca, insanların gözlerini büyülediler, onları ürküttüler ve büyük bir büyü (ortaya) getirdiler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Musa: “Atın!” dedi. Atınca herkesin gözünü boyadılar. Onları korkuttular. Büyük bir büyü yaptılar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Siz sergileyin." dedi. Hünerlerini ortaya atınca, halkın gözlerini büyülediler, onları dehşete düşürdüler. Çok büyük bir büyü sergilediler. |
A'râf Suresi 116. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 116 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 9 |
Kur'an Sayfası | 202 |
Toplam Harf Sayısı | 113 |
Toplam Kelime Sayısı | 21 |
A'râf Suresi, Kur'an'ın 7. suresi olup müminlere ve inkârcılara yönelik mesajlar içermektedir. Bu sure, Mekke döneminde inmiş olup, peygamberler, inkârcılar, cennet ve cehennem gibi temaları ele alır. Ayet 116, Hz. Musa'nın Firavun'un sihirbazlarına karşı yaptığı bir konuşma esnasında gerçekleşen bir olayı anlatmaktadır. Ayetin bulunduğu bağlam, Mısır'da Musa'nın Firavun ile olan mücadelesine dair önemli bir sahneyi içermektedir. Bu surede, Allah'ın kudreti ile sihir ve büyü gibi insan eliyle yapılan hilelerin geçici ve aldatıcı olduğuna dair vurgular yer almaktadır. Ayetin mesajı, sihirbazların gerçekleştirdiği gösterinin aslında Allah'ın kudreti karşısında hiçbir etkisi olmadığını ortaya koymaktadır.
A'râf Suresi 116. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إِذَا | Eğer |
سَحَرَ | Büyü yaptı |
عَجَائِبَ | Mucizeler |
قَالَ | Dedi |
فَأَحْبَطَ | Geçersiz kıldı |
Ayetin tecvid kurallarında, 'idgam' ve 'med' durumları bulunmaktadır. Birleşik harflerin ve uzun seslerin kullanıldığı ifadeler, ayetin melodik yapısında önemlidir.
A'râf Suresi 116. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَلْقُوا | Atın | 16 |
أَعْيُنُ | Gözler | 12 |
سِحْرٌ | Sihir | 14 |
Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça geçmektedir. 'Atın' kelimesi, özellikle sihirbazların eylemlerini vurgulamak için kullanılırken, 'gözler' kelimesi insanların algılarını ve etkilenmelerini ifade etmek için önemli bir yere sahiptir. 'Sihir' kelimesi ise, ilahi güç karşısında insanların yaptığı sahte eylemleri simgeler.
أَلْقُوا
16
سِحْرٌ
14
أَعْيُنُ
12
A'râf Suresi 116. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | büyük bir büyü yaptılar. | Geleneksel |
Diyanet İşleri | büyük bir sihir yaptılar. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | büyük bir sihir gösterdiler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | büyük bir büyü getirmişlerdi. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | büyük bir sihir (meydana) getirmiş oldular. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | büyük bir büyü (ortaya) getirdiler. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | büyük bir büyü yaptılar. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | çok büyük bir büyü sergilediler. | Modern |
Mealler arasında en çok kullanılan ifadeler 'büyük bir büyü' ve 'büyük sihir' gibi ifadeler olmuştur. Bu ifadeler çoğu mealde ortak tercih edilmiş, çünkü durumu ve etkinin büyüklüğünü vurgulamaktadır. Bunun yanı sıra, kullanılan kelimelerin bazıları dil açısından farklılık arz etmektedir. Örneğin, 'gösterdiler' ve 'sergilediler' gibi kelimeler arasında anlam farkı bulunmaktadır; birisi eylemi daha çok ifade ederken, diğeri sergileme ile ilgili bir anlam içermektedir. Genel olarak, bu farklılıklar ifade zenginliğine katkıda bulunmakta ve ayetin anlatımını çeşitlendirmektedir.