الْاَعْرَافِ

A'râf Sûresi 125. Ayet

قَالُٓوا

اِنَّٓا

اِلٰى

رَبِّنَا

مُنْقَلِبُونَۚ

١٢٥

Kâlû innâ ilâ rabbinâ munkalibûn(e)

Dediler ki: "Biz mutlaka Rabbimize döneceğiz."

Surenin tamamını oku

A'râf Suresi 125. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiŞüphe yok ki dediler, biz dönüp Rabbimizin tapısına varacağız.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Dediler ki: “Biz mutlaka Rabbimize döneceğiz.”
Elmalılı Hamdi Yazır MealiOnlar da: "Şüphesiz o takdirde biz Rabbimize döneceğiz." dediler.
Mehmet Okuyan Meali(Büyücüler) şöyle demişlerdi: “Biz zaten Rabbimize döneceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiDediler ki: «Biz şüphe yok Rabbimize dönüvericileriz.»
Süleyman Ateş MealiDediler ki: "Biz zaten Rabbimize döneceğiz!"
Süleymaniye Vakfı MealiDediler ki “Biz de Rabbimize döneriz.
Yaşar Nuri Öztürk Meali"Biz, dediler, doğruca Rabbimize varacağız."

A'râf Suresi 125. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureA'râf
Sure Numarası7
Ayet Numarası125
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz9
Kur'an Sayfası186
Toplam Harf Sayısı101
Toplam Kelime Sayısı15

A'râf Suresi, adını "A'râf" kelimesinden alır ve bu kelime, surenin ortasında yer alan bir kavramdır. Bu sure, Mekke döneminde inmiştir ve genel olarak insanlara gönderilen mesajları, peygamberlerin tebliğini ve toplumların ortak kaderlerini anlatmaktadır. 125. ayette, büyücülerin Musa'nın Allah'tan aldıkları mucizelere karşı verdikleri tepkiyi ve inançlarını vurgulayan bir diyalog yer almaktadır. Bu bağlamda, ayette yer alan sözler, güç ve inanç mücadelesi ile ilgili bir durumu ifade eder. Büyücülerin, Musa'ya karşı bir meydan okuma içinde olmalarına rağmen, nihayetinde Allah'a dönüş yapmaları gerektiğini ifade etmektedir. Sure, genel olarak inanç, peygamberlerin tebliğleri ve ahlaki değerler üzerinde durarak, insanları doğru yola yönlendirmeyi amaçlamaktadır.

A'râf Suresi 125. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
ربناRabbimiz
دونdönmek
شُبُهَاتŞüpheler
عَائِدُونَdöneceğiz
قَدşüphesiz

Ayetin okunuşu sırasında dikkat edilmesi gereken temel tecvid kuralları arasında, bazı kelimelerde idgam meydana gelirken (örneğin, 'مُخَلِّصِينَ' şeklindeki kelime), uzatma (med) kuralları da mevcuttur.

A'râf Suresi 125. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
ربRabb964
دونdönmek30
شُبُهَاتşüphe9

Ayet içerisinde geçen "رب" kelimesi, Kur'an'da sıkça yer alan ve Allah'ın yüceliğini ifade eden bir terimdir. Dolayısıyla, bu kelimenin kullanım sıklığı, Allah'a duyulan inanç ve bağlılık açısından önem taşımaktadır. 'دون' kelimesi, dönüş ifadesiyle ilgili anlamı ile ayetin bağlamında önemli bir yer tutarken, 'شُبُهَات' kelimesinin geçiş sayısı ise inancın sorgulanması veya tereddüt temasını vurgulamaktadır. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'ın temel temalarının başında gelen inanç, itaat ve dönüş gibi kavramların ne denli önemli olduğunu göstermektedir.

رب

964

دون

30

شُبُهَات

9

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

A'râf Suresi 125. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıdönüp Rabbimizin tapısına varacağızAçıklayıcı
Diyanet İşleriBiz mutlaka Rabbimize döneceğiz.Geleneksel
Elmalılı Hamdi YazırŞüphesiz o takdirde biz Rabbimize döneceğiz.Açıklayıcı
Mehmet OkuyanBiz zaten Rabbimize döneceğiz.Modern
Ömer Nasuhi BilmenŞüphe yok Rabbimize dönüvericileriz.Geleneksel
Süleyman AteşBiz zaten Rabbimize döneceğiz!Modern
Süleymaniye VakfıBiz de Rabbimize döneriz.Açıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkdoğruca Rabbimize varacağız.Modern

İncelenen mealler arasında en çok ortak ifade 'Rabbimize döneceğiz' şeklinde öne çıkmaktadır. Bu ifade, büyücülerin kesin bir dönüş iradesini vurgulamakta olup, inançlarının güçlü bir ifadesidir. Çeşitli meallerde farklı kelime kullanımları olsa da, çoğu mealde bu dönüş temasının ön plana çıktığı görülmektedir. 'Dönmek' veya 'varmak' terimleri, farklı dillerde benzer anlamlar taşırken, bazı meallerde 'şüphe' kelimesinin kullanılması, inancın sorgulandığı bir durumu da yansıtmaktadır. Bu durum, meallerin farklı bağlamlar ve dilsel tonlarla zenginleştirildiğini göstermektedir. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı'nın 'tapısına varacağız' ifadesi, daha edebi bir dil kullanırken, Mehmet Okuyan'ın 'zaten' kelimesi, daha modern ve gündelik bir anlatım sunmaktadır.

Kaynakça