الصَّاۤفَّاتِ
Saffat Suresi 49. Ayet
كَاَنَّهُنَّ
بَيْضٌ
مَكْنُونٌ
٤٩
Keennehunne beydun meknûn(un)
Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır.
Surenin tamamını oku
Saffat Suresi 49. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Sanki kuş tüyleriyle örtülmüş yumurtalar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurta gibidirler. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlar saklı yumurta gibi bembeyazdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Sanki onlar, kapalı yumurtalardır. |
Süleyman Ateş Meali | Saklı yumurta gibi bembeyaz eşler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | O hizmetçiler günyüzüne çıkmamış yumurtalar gibidirler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Korunmuş yumurtalar gibidir onlar. |
Saffat Suresi 49. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Saffat |
Sure Numarası | 37 |
Ayet Numarası | 49 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 505 |
Toplam Harf Sayısı | 55 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Saffat Suresi, Mekke döneminde inmiş bir surenin parçası olup, genellikle ahiret, cennet ve cehennem tasvirleri, ilahi kudret ve yaratılış üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu surede, Allah'ın birliğine ve O'na itaatin önemine vurgu yapılmaktadır. Ayet 49, cennetteki bakirelerin güzelliği ve durumlarına atıfta bulunmaktadır. Ayetin bağlamı, cennet tasvirleri arasında yer almakta ve cennetliklerin çeşitli güzelliklerini anlatan bir metafor olarak görülmektedir. Burada, 'yumurta' benzetmesi, saf ve güzel bir durumu ifade etmektedir. Ayetin genel anlamı, cennetteki maidelerin ve bakirelerin güzelliklerinin, koruma ve saklanmanın bir ifadesi olarak değerlendirilebilir. Bu üslup, cennetin ne kadar mükemmel ve huzurlu bir yer olduğunu vurgulamak için kullanılmaktadır. Üslubun belirsizliği, okuyucuların hayal gücüne bırakılan bir alan yaratmaktadır. Böylece, cennet yaşamı ve ondan beklenen mutluluk izlenimi pekişmektedir.
Saffat Suresi 49. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَكُونُوا | olmak |
وَرِقَةً | tüy |
بَيَاضًا | beyaz |
يَسْتَتِرُونَ | örtülmek |
بَيْضَةً | yumurta |
Ayet içerisinde geçen kelimelerde med, idğam gibi tecvid kuralları bulunmaktadır; örneğin, med harfleri uzatılırken, bazı kelimelerde idgam durumu da gözlemlenebilir.
Saffat Suresi 49. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَكُونُوا | olmak | 14 |
بَيْضَةً | yumurta | 7 |
بَيَاضًا | beyaz | 5 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'daki toplam geçiş sayıları, bu kelimelerin sıklığını ve önemini göstermektedir. 'Yumurta' kelimesinin kullanımı, dinin sembolik anlatımlarında sıkça rastlanan bir metafor olmasından kaynaklanmaktadır. 'Beyaz' kelimesinin geçişi ise, saf ve temizliği vurgulamak amacıyla kullanılmıştır, bu da cennet tasvirlerinde sıkça karşılaşılan bir temadır. 'Olmak' kelimesinin sık kullanılması ise, varoluş ve durum bildirimi açısından önemlidir.
يَكُونُوا
14
بَيْضَةً
7
بَيَاضًا
5
Saffat Suresi 49. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Sanki kuş tüyleriyle örtülmüş yumurtalar. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Sanki onlar (beyazlıklarıyla), saklanmış (gün yüzü görmemiş) yumurtalardır. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Sanki onlar örtülüp saklanmış yumurta gibidirler. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Onlar saklı yumurta gibi bembeyazdır. | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Sanki onlar, kapalı yumurtalardır. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Saklı yumurta gibi bembeyaz eşler. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | O hizmetçiler günyüzüne çıkmamış yumurtalar gibidirler. | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Korunmuş yumurtalar gibidir onlar. | Açıklayıcı |
Tablo, farklı meallerin ortak ve çeşitli ifadelerini ortaya koymaktadır. Çoğu mealde 'yumurta' veya 'saklanmış' gibi ifadeler kullanılarak, benzetme yapılmıştır. Bu vurgular, ayetin ana fikri olan güzellik ve korunma temasını öne çıkarmaktadır. Farklılıklar arasında, 'bembeyaz', 'korunmuş', veya 'günyüzüne çıkmamış' gibi kelimeler belirgin bir şekilde yer almakta ve bu kelimelerin seçimleri, okuyucuya cennetteki bakirelerin durumunu farklı açılardan hissettirmeyi amaçlamaktadır. Bazı mealler, daha modern ve açık bir dil kullanırken, diğerleri daha geleneksel ve edebi bir üslup benimsemiştir. Bu durum, çeşitli okuyucu kitlelerine hitap etme amacını taşımaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç