الشُّعَرَاءِ

Şuara Suresi 31. Ayet

قَالَ

فَأْتِ

بِه۪ٓ

اِنْ

كُنْتَ

مِنَ

الصَّادِق۪ينَ

٣١

Kâle fe/ti bihi in kunte mine-ssâdikîn(e)

Firavun, "Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu," dedi.

Surenin tamamını oku

Şuara Suresi 31. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiFiravun, doğru söyleyenlerdense hadi dedi, göster onu.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Firavun, “Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu,” dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiFiravun: "Haydi getir onu bakayım, doğrulardan isen" dedi.
Mehmet Okuyan Meali(Firavun da) “Doğru söyleyenlerdensen getir onu (delilini)!” demişti.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiFir'avun da dedi ki: «Haydi onu getir, eğer sen sâdıklardan oldun isen.»
Süleyman Ateş Meali(Fir'avn): "Eğer doğrulardansan onu getir (bakalım)," dedi.
Süleymaniye Vakfı Meali“Doğru söylüyorsan getir bakalım onu” dedi.
Yaşar Nuri Öztürk MealiDedi: "Hadi getir onu ortaya, eğer doğru sözlülerden isen!"

Şuara Suresi 31. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞuara
Sure Numarası26
Ayet Numarası31
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz19
Kur'an Sayfası474
Toplam Harf Sayısı56
Toplam Kelime Sayısı12

Şuara Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 26. suresidir ve Mekki bir sure olarak bilinmektedir. Bu sure, genel olarak peygamberlerin kıssalarını ve toplumların doğru yoldan sapmalarını ele almaktadır. Ayet 31, Firavun'un Musa'ya olan tavrını ve onu sorgulama sürecini yansıtan önemli bir ifadedir. Firavun, doğru söyleyenlerden biri olup olmadığını anlamak için Musa'dan bir delil talep eder. Bu talep, onun otoritesi ve güç gösterisi açısından önem taşımaktadır. Ayet, Firavun'un kibirli duruşunu, bir yandan da gerçekleri sorgulayan bir tavır sergileyen bir figürle olan etkileşimini ortaya koyar. Şuara Suresi, Mekke döneminde nazil olduğu için, İslam'ın yayılışı sırasında karşılaşılan zorlukları ve toplumların inançsızlıklarını vurgulayan bir bağlamda değerlendirilmektedir. Bu surede, peygamberlerin davetleri ve toplumların tepkileri arasında dinamik bir ilişki vardır. Ayet, bu bağlam içerisinde, Firavun'un Musa'ya yönelik tutumunu ve onun imanı sorgulayan bir söylemi temsil eder. Böylelikle, ayet hem tarihi bir olayın parçasıdır hem de inanç ve gerçekler arasında bir çatışmanın sembolüdür.

Şuara Suresi 31. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
فِرْعَوْنَFiravun
قَالَdedi
صَادِقِينَdoğru söyleyenler

Bu ayette dikkat çeken tecvid kuralları arasında, İdgam ve med durumları bulunmaktadır. Özellikle 'صَادِقِينَ' kelimesinde 'ص' harfi med ile birlikte kullanıldığında dikkat edilmesi gereken bir durum ortaya çıkar.

Şuara Suresi 31. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
فِرْعَوْنَFiravun74
قَالَdedi332
صَادِقِينَdoğru söyleyenler3

Bu kelimeler Kur'an'da çeşitli bağlamlarda farklı anlamlar içermektedir. 'فِرْعَوْنَ' kelimesi, Hz. Musa'nın zamanındaki otoritenin sembolü olarak sıkça geçerken, 'قَالَ' kelimesi diyalog ve anlatım için temel bir yapı taşıdır. 'صَادِقِينَ' ise, doğruluk ve güvenilirliği ifade eden bir terim olarak ayetlerde nadir kullanılsa da önemli bir anlam taşır. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'daki hikaye anlatımını ve karakterlerin diyaloglarını zenginleştirir.

قَالَ

332

فِرْعَوْنَ

74

صَادِقِينَ

3

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şuara Suresi 31. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıdoğru söyleyenlerdense hadi dedi, göster onu.Açıklayıcı
Diyanet İşleriDoğru söyleyenlerden isen haydi getir onu.Açıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırHaydi getir onu bakayım, doğrulardan isen.Geleneksel
Mehmet OkuyanDoğru söyleyenlerdensen getir onu (delilini)!Modern
Ömer Nasuhi Bilmen«Haydi onu getir, eğer sen sâdıklardan oldun isen.»Geleneksel
Süleyman AteşEğer doğrulardansan onu getir (bakalım),Açıklayıcı
Süleymaniye VakfıDoğru söylüyorsan getir bakalım onu.Modern
Yaşar Nuri ÖztürkHadi getir onu ortaya, eğer doğru sözlülerden isen!Modern

Tabloda görüldüğü üzere, 'doğru söyleyen' ve 'getir' ifadeleri çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu durum, ayetin özünü ve anlamını korumaya yönelik bir çaba olarak değerlendirilebilir. Farklı meallerde görülen değişiklikler ise, yaşanılan döneme ve yazarın dil tercihine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Örneğin, 'doğru söyleyenlerden isen' ifadesi geleneksel meallerde daha sık kullanılırken, modern meallerde daha sade bir dil tercih edilmiştir. Bu farklılıklar, aynı zamanda okuyucu kitlesinin anlayışını etkileme amacı taşımaktadır. Genel olarak, mealler arasında anlam farklılıkları daha çok dilsel tercihlerden kaynaklanmaktadır ve öz anlamı etkilemeden ifade biçiminde değişiklikler gözlemlenmektedir.

Kaynakça