Şuara Suresi 30. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Musa, ya sana dedi, apaçık bir delil gösterirsem, |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Mûsâ, “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Musa sordu: "Sana apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" |
Mehmet Okuyan Meali | (Musa ise) “Sana apaçık bir şey (delil) getirsem de mi (hapse atarsın)?” diye sormuştu. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Mûsa aleyhisselâm da dedi ki: «Ben sana apaçık bir şey getirmiş olunca da mı beni zindana atacaksın!» |
Süleyman Ateş Meali | (Musa, peki): "Sana (doğruluğumu) kanıtlayan apaçık bir şey getirmiş olsam da mı?" dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | “Sana apaçık bir belge ile geldiysem de mi?” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Mûsa dedi: "Ya sana gerçeği gösteren bir şey getirmişsem!" |
Şuara Suresi 30. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şuara |
Sure Numarası | 26 |
Ayet Numarası | 30 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 19 |
Kur'an Sayfası | 478 |
Toplam Harf Sayısı | 55 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
Şuara Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, genel olarak peygamberlerin kıssalarına, inkârcıların hallerine ve Allah'ın birliğine dair mesajlara odaklanmaktadır. Bu sure, özellikle Musa peygamberin Firavun'a karşı mücadelesini anlatan bölümleri ile dikkat çeker. Ayet 30, Musa'nın Firavun'a karşı koyduğu bir direnişin ifadesidir. Bu bağlamda, Musa'nın Firavun'a sunacağı bir delili sorgulaması ve onun bu delilin kabul etmeme olasılığı üzerinde durulmaktadır. Yani, Musa'nın niyeti, Firavun'a karşı bir ikna arayışı ve bu süreçte karşılaşacağı zorlukların vurgulanmasıdır. Ayet, Musa'nın kararlılığını ve Firavun'un inatçılığını yansıtırken, aynı zamanda Firavun'un inkârcılığına da dikkat çekmektedir.
Şuara Suresi 30. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
دَلِيلٌ | delil |
أَحْضَرْتُ | getirdim |
مَكْتُوبٌ | yazılı, belge |
إِنْ | eğer |
نَفْسٌ | kendisi |
Ayetin içindeki kelimeler arasında bazı dil bilgisi kuralları mevcuttur. Örneğin, 'دَلِيلٌ' kelimesi, çoğul hali 'أَدِلَّةٌ' ile kullanılırken, 'أَحْضَرْتُ' fiili geçmiş zamanda kullanılmıştır. Ayrıca 'إِنْ' kelimesi, koşul ifadesi oluşturmakta kullanılır. 'مَكْتُوبٌ' ise sıfat olarak belgeyi nitelendirmektedir.
Şuara Suresi 30. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
دَلِيلٌ | delil | 10 |
أَحْضَرَ | getirmek | 7 |
مَكْتُوبٌ | belge | 5 |
Ayet içinde geçen kelimelerden 'دَلِيلٌ' kelimesi, Kur'an'da 10 defa geçerek delil kavramına sıkça vurgu yapıldığını göstermektedir. 'أَحْضَرَ' kelimesi ise 7 kez kullanılarak bir şeyin getirilmesi anlamını taşır. 'مَكْتُوبٌ' kelimesi ise 5 defa geçmektedir ve yazılı belgelerin önemini vurgulamaktadır. Bu kelimeler, Kur'an'da kanıt ve bilgi sunma bağlamında sıkça karşılaştığımız terimler olup, özellikle peygamberlerin karşılaştığı itirazlara karşı delil sunma ihtiyacının altını çizmektedir.
دَلِيلٌ
10
أَحْضَرَ
7
مَكْتُوبٌ
5
Şuara Suresi 30. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | apaçık bir delil gösterirsem | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | apaçık bir delil getirmiş olsam da mı? | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | apaçık bir şey (delil) getirsem de mi (hapse atarsın)? | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | apaçık bir şey getirmiş olunca da mı beni zindana atacaksın! | Geleneksel |
Süleyman Ateş | apaçık bir şey getirmiş olsam da mı? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | apaçık bir belge ile geldiysem de mi? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | ya sana gerçeği gösteren bir şey getirmişsem! | Edebi |
Tabloya göre, meallerde geçen ortak ifadeler arasında 'apaçık bir şey getirmiş olsam' ifadesi dikkat çekmektedir. Bu ifade, çoğu mealde benzer bir şekilde kullanılarak Musa'nın durumu hakkında net bir anlam oluşturmakta. Dikkat çeken diğer bir ifade ise 'belge' kelimesidir; bu kelime, bazı meallerde geçerken bazıları sadece 'şey' olarak ifade etmektedir. Bu durum, dilsel ve anlamsal olarak anlam farklılıkları yaratmaktadır. Genel olarak, 'belge' ifadesi, daha resmi bir dille bilgi sunma anlamını taşırken, 'şey' kelimesi daha genel ve belirsiz bir anlam taşımaktadır. Diğer meallerde ise Musa'nın sorgulama tarzı ve vurgu şekli değişiklik göstermektedir. Bu durum, her mealin kendi tarzı ve anlayışına göre farklı bir ton oluşturmasına neden olmaktadır.