Müminun Suresi 46. Ayet
اِلٰى
فِرْعَوْنَ
وَمَلَا۬ئِه۪
فَاسْتَكْـبَرُوا
وَكَانُوا
قَوْماً
عَال۪ينَۚ
٤٦
İlâ fir’avne vemele-ihi festekberû vekânû kavmen ‘âlîn(e)
Mü'minûn Suresi 46. Ayet Meâlleri

Mü'minûn Suresi 46. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Mü'minûn |
Sure Numarası | 23 |
Ayet Numarası | 46 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 18 |
Kur'an Sayfası | 503 |
Toplam Harf Sayısı | 113 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
Mü'minûn Suresi, genel olarak Müslümanların inançlarının ve ahlaki değerlerinin vurgulandığı bir surenin parçasıdır. Mekke döneminde inmiştir ve bu dönemdeki toplumsal sorunlara ve inançsızlığa karşı bir duruş sergilemektedir. Ayet, Hz. Musa ve kardeşi Hz. Harun'un Firavun ve onun ileri gelenlerine gönderilmesini konu alır. Bu ayette, Firavun'un kibirli tavrı ve toplumun ululuk taslaması üzerine bir eleştiri bulunmaktadır. Ayetin sıralandığı surede, inanç, ahlak ve sosyal adalet temaları yoğun bir şekilde işlenmektedir. İslami öğretilere göre, yaşamın her alanında Allah'a teslimiyet ve alçakgönüllülük vurgulanırken, bu ayette özellikle kibir ve gurur sahibi olanların karşılaştığı olumsuz sonuçlara dikkat çekilmektedir. Bu bağlamda, inançsızlık ve kibir, toplumların çöküşüne sebep olan önemli faktörler olarak ele alınır. Ayet, Hz. Musa'nın tebliğ ettiği hakikatin karşısında, kibirli bir toplumun tutumunu ortaya koyarak, bu kimselerin inkarcı tutumlarına dair bir mesaj vermektedir.
Mü'minûn Suresi 46. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فِرْعَوْنَ | Firavun |
قَوْمِهِ | kavmin |
كِبْرٍ | kibir |
كِبْرٍ | büyüklük |
كِبْرٍ | taslamak |
Ayetin tecvid kuralları içerisinde, "büyüklük" kelimesindeki 'b' harfi idgam durumundadır. Ayrıca, kelime vurguları ve duraklar, ayet okunurken anlamın doğru aktarılmasına yardımcı olmak açısından önemlidir.
Mü'minûn Suresi 46. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فِرْعَوْنَ | Firavun | 74 |
قَوْمِهِ | kavmin | 10 |
كِبْرٍ | kibir | 8 |
Kur'an'da geçen bu kelimelerin sıklığı, onların tematik öneminden kaynaklanmaktadır. 'Firavun' kelimesi, zulüm ve inkâr simgesi olarak sık sık vurgulanmaktadır. 'Kavmin' kelimesi ise toplumsal yapıyı ifade ederken, bu toplumsal yapının inançsızlık ve kibir ile olan ilişkisini betimlemektedir. 'Kibir' kelimesi ise, bu inançsız toplulukların karakteristik özelliklerinden biri olarak öne çıkmakta ve bu durumun son derece olumsuz sonuçları olabileceği belirtilmektedir.
فِرْعَوْنَ
74
قَوْمِهِ
10
كِبْرٍ
8
Mü'minûn Suresi 46. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | ululanmak istediler ve kibirli bir topluluktu | Geleneksel |
Diyanet İşleri | büyüklük tasladılar ve kendilerini büyük görüp | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | kibire kapıldılar ve ululuk taslayan | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | kibirlenmiş ve yücelik taslayan | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | yüksek görür bir kavim oldular | Geleneksel |
Süleyman Ateş | büyüklük tasladılar ve böbürlenen | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | kendilerini büyük göstermeye çalıştılar | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | kibre saptılar, çünkü kendilerini büyük gören | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında ortak bir tema bulunmaktadır: kibir ve ululuk. Çoğu mealde, toplumun kibirli olduğu ve kendilerini büyük gördüğü ifadesi benzer bir şekilde yer almaktadır. Bu durum, ayetin ana temasını oluşturan kibirli bir toplumun tasvirinde dilsel bir tutarlılığa işaret etmektedir. Ancak bazı meallerde, daha modern bir dil kullanımı tercih edilmiş, bu da okuyucuya daha anlaşılır bir yaklaşım sunmayı hedeflemiştir. Örneğin, "kibirlenmiş" ve "kendilerini büyük göstermeye çalıştılar" ifadeleri, daha güncel bir dil kullanırken, geleneksel meallerde ise "kibirli bir topluluk" gibi ifadeler daha yaygındır. Bu farklılıklar, okuyucunun algısı üzerinde değişiklik yaratabilir ancak genel anlamda, ayetin özünü yansıtan ortak kelimeler bulunmaktadır.
Mü'minûn Sûresi 46. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Mü'minûn Suresi 46. ayet, Hz. Musa ve Hz. Harun'un Firavun'a karşı gönderilmesini ve halkını uyarmalarını ifade eder.
- Taha Suresi 43. Ayet: Bu ayette Hz. Musa'nın Firavun'a zor bir dille değil, nazik bir şekilde hitap etmesi gerektiği belirtilir. Bu, Mü'minûn 46. ayetteki benzer bir bağlamda, insanların ikna edilmesi için uygun bir üslup kullanmanın önemini ortaya koyar.
- Şuara Suresi 16. Ayet: Hz. Musa'nın gönderilişi ve Allah'ın ona verdiği mesajı iletmesi bağlamında, Mü'minûn 46. ayetiyle paralellik gösterir. Şuara 16. ayet, Hz. Musa'nın görevi ve onun halka verdiği mesajın ciddiyetine vurgu yapar.
Bu ayetler bir araya geldiğinde, Allah'ın peygamberlerini halkları uyarmak üzere nasıl görevlendirdiğini ve bu süreçte iletişim şeklinin önemini anlamamıza yardımcı olur. Aynı zamanda, doğru bir metodoloji ile insanları doğruya yönlendirme çabasının, tebliğin merkezinde yer aldığını gösterir.
Okumak istediğin ayeti seç