الشُّعَرَاءِ

Şuara Suresi 16. Ayet

فَأْتِيَا

فِرْعَوْنَ

فَقُولَٓا

اِنَّا

رَسُولُ

رَبِّ

الْعَالَم۪ينَۙ

١٦

Fe/tiyâ fir’avne fekûlâ innâ rasûlu rabbi-l’âlemîn(e)

"Firavun'a gidin ve deyin: "Şüphesiz biz âlemlerin Rabbinin elçisiyiz",

Surenin tamamını oku

Şuara Suresi 16. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiFiravun'un tapısına geldiler de biz dediler, şüphe yok ki alemlerin Rabbinin peygamberleriyiz.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)“Firavun’a gidin ve deyin: “Şüphesiz biz âlemlerin Rabbinin elçisiyiz”,
Elmalılı Hamdi Yazır Meali"Haydin Firavun'a gidin de deyin ki: İnan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.
Mehmet Okuyan Meali16,17. Firavun’a gidin ve deyin ki: ‘Şüphesiz ki biz, İsrailoğullarını bizimle göndermen için âlemlerin Rabbi’nin elçi(leri)yiz.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali«Artık Fir'avun'a gidin de deyin ki, biz şüphe yok âlemlerin Rabbinin Resûlüyüz.»
Süleyman Ateş MealiFir'avn'e giderek deyin ki: Biz alemlerin Rabbinin elçisiyiz."
Süleymaniye Vakfı MealiFiravun’una varın da deyin ki: “Biz, varlıkların sahibinin elçisiyiz,
Yaşar Nuri Öztürk Meali"Hemen Firavun'a gidin, şöyle deyin: "Âlemlerin Rabbi'nin resulleriyiz biz."

Şuara Suresi 16. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureŞuara
Sure Numarası26
Ayet Numarası16
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz19
Kur'an Sayfası494
Toplam Harf Sayısı86
Toplam Kelime Sayısı13

Şuara Suresi, genel olarak peygamberlerin tarihlerini, toplumların inkarcılığını ve Allah'ın birliğini anlatır. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, özellikle müşriklerin peygamberlere nasıl tepki verdiği ve onlara karşı nasıl bir inat içinde oldukları konusunu işlemektedir. Ayet 16, Musa ve Harun'un Firavun'a giderek kendilerini tanıttıkları ve Allah'ın elçileri olduklarını vurguladıkları bir durumu anlatmaktadır. Bu ayet, hem tarihsel bir olayın üzerinden geçmekte hem de peygamberlik misyonunun ciddiyetini ortaya koymaktadır. İlgili olan bu ayet, Allah'ın emriyle Firavun'un karşısına çıkan iki peygamberin durumunu, inkarcı bir liderle diyaloglarını ve halkları için doğru yolu göstermeye çalışmalarını gözler önüne serer.

Şuara Suresi 16. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
FiravunFiravun (Mısır hükümdarı)
elçielçi, peygamber
RabRab, yaratan, yöneten
şüphesizkesin olarak
gidingitmek, varmak

Ayetin tecvidinde dikkat edilmesi gereken hususlar arasında, "elçi" kelimesinin "l" harfi ile idgamı ve "şüphesiz" kelimesindeki "s" harfinin uzatılması dikkat çeker.

Şuara Suresi 16. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
FiravunFiravun8
elçielçi12
RabRab30

Bu kelimeler, Kur'an boyunca sıkça kullanılarak peygamberlerin ve ilahi mesajın önemini vurgular. "Firavun" kelimesi, Mısır'daki tiranlığı sembolize ederken, "elçi" kelimesi insanlara doğru yolu göstermek için gönderilen temsilcileri ifade eder. "Rab" kelimesi ise Allah'ın yüceliğini ve her şeyin yaratıcısı olarak konumunu belirtir. Bu bağlamda, kelimelerin tekrar eden kullanımları, Kur'an'ın ana temaları arasında yer alan inanç ve tevhid mesajını güçlendirir.

Rab

30

elçi

12

Firavun

8

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Şuara Suresi 16. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlışüphe yok ki alemlerin Rabbinin peygamberleriyiz.Geleneksel
Diyanet İşlerişüphesiz biz âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.Açıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırİnan biz, âlemlerin Rabbinin elçisiyiz.Edebi
Mehmet Okuyanşüphesiz ki biz, âlemlerin Rabbi’nin elçi(leri)yiz.Modern
Ömer Nasuhi Bilmenşüphe yok âlemlerin Rabbinin Resûlüyüz.Geleneksel
Süleyman AteşBiz alemlerin Rabbinin elçisiyiz.Modern
Süleymaniye VakfıBiz, varlıkların sahibinin elçisiyiz.Açıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkâlemlerin Rabbi'nin resulleriyiz biz.Açıklayıcı

Tablodaki verilere göre, 'elçi' ve 'Rab' terimleri çoğu mealde ortak olarak tercih edilmiştir. Bu ifadeler, peygamberlerin ilahi bir mesaj taşıdıklarını ve bu mesajın Allah tarafından verildiğini vurgular. Ancak 'şüphe yok ki' ifadesi bazı meallerde bulunurken, diğerlerinde 'şüphesiz' veya benzeri ifadelerle farklı bir tonlama ile ifade edilmiştir. Bu durum, meallerin dilsel ve anlatım yönünden çeşitliliğini ortaya koyar. 'Şüphe' ve 'inan' gibi ifadeler, dinî bağlamda inanç vurgusu taşırken, kullanılan dil tonları meallerin hedef kitlesine göre değişiklik göstermektedir.