الشُّورٰى
Şura Suresi 27. Ayet
Şura Suresi 27. Ayet Meâlleri
وَلَوْ
بَسَطَ
اللّٰهُ
الرِّزْقَ
لِعِبَادِه۪
لَبَغَوْا
فِي
الْاَرْضِ
وَلٰكِنْ
يُنَزِّلُ
بِقَدَرٍ
مَا
يَشَٓاءُۜ
اِنَّهُ
بِعِبَادِه۪
خَب۪يرٌ
بَص۪يرٌ
٢٧
Velev besata(A)llâhu-rrizka li’ibâdihi lebeġav fî-l-ardi velâkin yunezzilu bikaderin mâ yeşâ/(u)(s) innehu bi’ibâdihi ḣabîrun basîr(un)
Allah kullarına (tümüne birden) rızkı bol bol verseydi, yeryüzünde mutlaka azgınlık ederlerdi. Fakat O, rızkı dilediği ölçüde indirir. Şüphesiz O, kullarından hakkıyla haberdardır ve onları hakkıyla görendir.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Şura Suresi 27. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Şura |
Sure Numarası | 42 |
Ayet Numarası | 27 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 23 |
Kur'an Sayfası | 503 |
Toplam Harf Sayısı | 188 |
Toplam Kelime Sayısı | 37 |
Şura Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak insanların birlik ve beraberliği, ahlaki değerler, hak ve adalet üzerine eğilen konuları işlemektedir. Bu sure, özellikle toplumların refahı ve rızık konusuna da değinmektedir. Ayet 27, Allah'ın kullarına rızkı bol vermediğinde, bunun insanların azgınlık yapmasına engel olduğunu vurgular. Ayette, rızkın dilediği ölçüde indirildiği belirtilerek, insanların ihtiyaçlarıyla ilgili bir denge kurulduğu ifade edilir. Bu durum, insan doğasının gereklilikleri ve Allah'ın hakimiyeti ile olan ilişkisini ele alır. Ayetin bağlamında, ilahi hikmetin ve insan davranışlarının sonuçlarına dair bir bilgi verilmesi amaçlanmaktadır. İnsanın hırslı ve açgözlü olabileceği, bu nedenle rızkın bir sınır içerisinde verilmesinin hikmete dayandığı ifade edilmektedir. Ayet, genel olarak insanlar arasındaki ilişkilerin nasıl şekillendiğini ve rızık meselesinin ne denli önemli bir konu olduğunu ortaya koymaktadır.
Şura Suresi 27. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
رِزْقٍ | rızık |
عَذَابٌ | azgınlık, cezalandırma |
يَعْلَمُ | bilmek |
يَرَى | görmek |
يَقْسِمُ | paylaştırmak |
Ayetin okunmasında dikkat edilmesi gereken bazı temel tecvid kuralları da bulunmaktadır. Özellikle idgam ve med kurallarına dikkat edilmesi, ayetin anlamının doğru bir şekilde aktarılmasına yardımcı olur.
Şura Suresi 27. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
رِزْقٍ | rızık | 120 |
أَزْلَفَ | azgınlık | 10 |
يَعْلَمُ | bilmek | 36 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an-ı Kerim'de sıklıkla kullanılan terimlerdir. 'رِزْقٍ' (rızık) kelimesi, insanların ihtiyaç duyduğu temel kaynakları ifade ettiğinden, birçok ayette karşımıza çıkar. 'أَزْلَفَ' (azgınlık) ise, insanın kötü davranışlarını ve sınırları aşma eğilimini ifade etmek için kullanılır. 'يَعْلَمُ' (bilmek) kelimesi ise, Allah'ın her şeyi bilmesi gerektiği vurgusunun bir parçasıdır. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'da insanın manevi ve maddi ihtiyaçlarının, ahlaki eğilimlerinin ve ilahi bilgeliğin önemini vurgulamak amacıyla yapılmaktadır.
رِزْقٍ
120
يَعْلَمُ
36
أَزْلَفَ
10
Şura Suresi 27. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah, kullarının rızkını yaysaydı, bollaştırsaydı | Geleneksel |
Diyanet İşleri | kullarına (tümüne birden) rızkı bol bol verseydi | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | eğer Allah rızkı kullarına bol bol verseydi | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | rızkı bolca verseydi | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | eğer Allah, rızkı kulları için vapacak olsa | Geleneksel |
Süleyman Ateş | kullarına rızkı bollaştırsaydı | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | rızkı kullarının önüne serseydi | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | kulları için rızkı yayıp döşeseydi | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandıkları ifadeler ve dilsel tonları gösterilmektedir. 'Rızkı bol bol verseydi' ifadesi, özellikle Diyanet İşleri ve diğer geleneksel meallerde yaygındır ve bu ifade, rızık konusunu ön plana çıkarırken, Allah'ın merhametini de vurgulamaktadır. Farklı mealler arasında, kulların ihtiyaçlarına dair ifadelerde çeşitlilik bulunmakta; 'rızkı yayıp döşeseydi' gibi modern ifadeler, daha güncel bir dil kullanmayı tercih eden meallerde yer almaktadır. Bu durum, okuyucu kitlesinin geniş bir yelpazeye hitap etme çabasını göstermektedir. Dilsel olarak, bazı ifadeler benzer anlamda kullanılmakla birlikte, bazıları arasında anlam farkları bulunmaktadır. Örneğin, 'yayıp döşemek' ifadesi daha çok günlük konuşma dilinde yer alan bir terimdir. Genel olarak, farklı meallerdeki bu çeşitlilik, okuyucunun metinle daha iyi bir bağ kurabilmesi için sağlanan bir avantaj olarak değerlendirilebilir.
Şura Suresi 27. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Şura Suresi 27. ayet, Allah'ın rızası için kullarının ne kadarını ihsan ettiğini, bu ihsanın yalnızca ona ait olduğunu ve kimseye kıymet vermeden dilediği şekilde rızık verdiğini belirtmektedir.
- Bakara Suresi 261. Ayet: Bu ayet, Allah'ın rızık verme konusundaki kudretini ve bir insanın yaptığı infakın karşılığını nasıl katlayarak vereceğini açıklar. Şura 27 ile bağlantılıdır çünkü her ikisi de Allah'ın rızık verme yetkisini vurgulamaktadır.
- İsrâ Sûresi 30. Ayet: Bu ayet, insanların ihtiyaçlarını karşılamak için Allah'ın dilediği şekilde rızık verdiğini belirtir. Şura 27 ile benzer bir tema etrafında Allah’ın rızık verme politikasını işler.
- Fatır Suresi 34. Ayet: Bu ayette, Allah'ın rahmetinin kulları üzerindeki etkisini ve ona yönelenlerin karşılaştığı nimetleri ifade eder. Şura 27 ile ilişkisi, Allah'ın rızık verme konusundaki iradesini ortak bir tema olarak taşır.
Bu ayetler birlikte, Allah'ın rızık verme kudretinin ve iradesinin altını çizerken, kulların ihtiyaçlarının karşılanmasındaki eşsiz konumu ve ihsanın yalnızca O'na ait olduğunu vurgular. Böylece, insanların gerçek anlamda rızıklarını O'ndan beklemeleri gerektiği mesajı ortaya çıkar.
Okumak istediğin ayeti seç