طٰهٰ
Taha Suresi 127. Ayet
وَكَذٰلِكَ
نَجْز۪ي
مَنْ
اَسْرَفَ
وَلَمْ
يُؤْمِنْ
بِاٰيَاتِ
رَبِّه۪ۜ
وَلَعَذَابُ
الْاٰخِرَةِ
اَشَدُّ
وَاَبْقٰى
١٢٧
Vekeżâlike neczî men esrafe velem yu/min bi-âyâti rabbih(i)(c) vele’ażâbu-l-âḣirati eşeddu veebkâ
Haddi aşan ve Rabbi'nin âyetlerine inanmayanları işte böyle cezalandırırız. Şüphesiz ahiret azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır.
Surenin tamamını oku
Taha Suresi 127. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve işte biz, suç işlemekte ileri gidenleri ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız; ahiret azabıysa elbette daha da çetindir, daha da sürekli. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Haddi aşan ve Rabbi’nin âyetlerine inanmayanları işte böyle cezalandırırız. Şüphesiz ahiret azabı daha şiddetli ve daha kalıcıdır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İşte haddi aşanları, Rabbinin âyetlerine inanmayanları biz böyle cezalandırırız. Ve muhakkak ki ahiret azabı (dünya azabından) daha şiddetli ve daha devamlıdır. |
Mehmet Okuyan Meali | Haddi aşanları ve Rabbinin ayetlerine inanmamış olanları işte böyle cezalandıracağız. Ahiret azabı ise elbette daha şiddetlidir ve daha kalıcıdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «Ve israf eden ve Rabbisinin âyetlerine imân etmeyen kimseyi böylece cezalandırırız ve ahiretin azabı ise elbette ki, daha şiddetlidir ve daha bakidir.» |
Süleyman Ateş Meali | İşte israf eden ve Rabbinin ayetlerine inanmayanları böyle cezalandırırız. Elbette ahiretin azabı daha çetin ve daha süreklidir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Rabbinin âyetlerine inanmayarak aşırı gidenleri işte böyle cezalandırırız. Ahiretteki azab ise daha ağır ve daha süreklidir |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İsraf eden/haddi aşan ve Rabbinin ayetlerine inanmayan kimseleri biz böyle cezalandırırız. Ve âhiretin azabı çok daha şiddetli, çok daha kalıcıdır. |
Taha Suresi 127. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Taha |
Sure Numarası | 20 |
Ayet Numarası | 127 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 469 |
Toplam Harf Sayısı | 104 |
Toplam Kelime Sayısı | 19 |
Taha Suresi, Mekke döneminde inmiş olan, peygamberlerin hikayelerine ve insanlara ibret verici derslere odaklanan bir suredir. Bu surede, özellikle Hz. Musa'nın hikayesi ön plandadır. Ayet 127, bu bağlamda insanların haddi aşma durumlarına ve Rabbinin ayetlerine inanmayanların cezalandırılmasına dair bir vurgu yapmaktadır. Ayetin yer aldığı surede, insanlara bir uyarı niteliği taşıyan bu cümle, ahiret azabının kaçınılmaz ve korkutucu olduğunu ifade etmektedir. Allah, kendisine isyan eden ve ayetlerine inanmayanları belirli bir şekilde cezalandıracağını belirtirken, bu cezanın dünya hayatında da görülebileceğine ancak ahiret azabının çok daha çetin ve devamlı olduğuna işaret etmektedir. Bu tür ifadeler, insanları uyararak, ahiret inancının önemini vurgular. Taha Suresi’nin bu ayeti, insanlara sadece dünyada değil, ahirette de karşılaşacakları sonuçları hatırlatmakta ve onları doğru yola çekmeyi amaçlamaktadır.
Taha Suresi 127. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إِنَّا | Şüphesiz biz |
نُعَذِّبُ | Cezalandırırız |
الآخِرَةُ | Ahiret |
أَشَدُّ | Daha şiddetli |
دَائِمٌ | Sürekli |
Ayetin bazı kelimeleri idgam gibi tecvid kurallarına tabidir. Örneğin, "نُعَذِّبُ" kelimesindeki "نُ" ile "عَ" arasında idgam (sesi birleştirme) kuralı uygulanır.
Taha Suresi 127. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَنْ | ki | 56 |
عَذَّبَ | cezalandırmak | 14 |
الآخِرَةُ | ahiret | 21 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça tekrar eden ifadelerdir. "أَنْ" kelimesi, birçok farklı bağlamda kullanılmakta ve cümleleri bağlamak için önemli bir işlev üstlenmektedir. "عَذَّبَ" kelimesi, özellikle cezalandırma temasının işlendiği surelerde sıklıkla karşımıza çıkar; bu da insanların hatalarına karşı bir uyarı niteliğindedir. "الآخِرَةُ" kelimesi ise ahiret inancının temel taşlarından biri olduğu için Kur'an'da sürekli olarak yer almaktadır.
أَنْ
56
الآخِرَةُ
21
عَذَّبَ
14
Taha Suresi 127. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | suç işlemekte ileri gidenleri | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | haddi aşan | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | haddi aşanları | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | haddi aşanları | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | israf eden | Açıklayıcı |
Süleyman Ateş | israf eden | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | aşırı gidenleri | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | haddi aşan ve Rabbinin ayetlerine inanmayan | Açıklayıcı |
Mealler arasında ortak olarak kullanılan iki ifade 'haddi aşan' ve 'Rabbinin ayetlerine inanmayan' kavramlarıdır. Bu ifadelerin çoğu mealde tercih edilmesinin nedeni, Kur'an'da bu tür fiillerin sıkça ele alınması ve bu konuda net bir uyarı yapılmasıdır. Bunun yanı sıra 'israf eden' ifadesi de birkaç mealde yer almakta olup, dilsel açıdan anlam kaymalarına sebep olabilmektedir. Bazı meallerde yer alan 'suç işlemekte ileri gidenleri' ifadesi ise daha açıklayıcı bir ton taşımaktadır. Bu durum, bu mealde yazarın yaklaşımının edebi ve açıklayıcı bir üslup olduğunu göstermektedir. Genel olarak, meallerdeki bu farklılıklar, dil açısından anlamda zenginlik sunmakla birlikte, okuyucunun kavrayışını da çeşitlendirmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç