طٰهٰ
Taha Suresi 58. Ayet
فَلَنَأْتِيَنَّكَ
بِسِحْرٍ
مِثْلِه۪
فَاجْعَلْ
بَيْنَنَا
وَبَيْنَكَ
مَوْعِداً
لَا
نُخْلِفُهُ
نَحْنُ
وَلَٓا
اَنْتَ
مَكَاناً
سُوًى
٥٨
Felene/tiyenneke bisihrin miślihi fec’al beynenâ vebeyneke mev’iden lâ nuḣlifuhu nahnu velâ ente mekânen suvâ(n)
"Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle."
Taha Suresi'nin tamamını oku
Taha Suresi 58. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O halde biz de onun gibi bir büyü yaparak karşı geleceğiz sana, aramızda bir buluşma yeri ve vakti tayin et de sen ve biz, vaadimizden caymayalım, buluşalım orada, hem de ikimize de müsavi mesafede, münasip bir yer olsun orası. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | “Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | "O halde biz de senin sihrin gibi bir sihirle sana geleceğiz (karşına çıkacağız); şimdi bizimle senin aranda bir vakit ve bir buluşma yeri tayin et ki; ne senin, ne bizim caymayacağımız uygun bir yer olsun." |
Mehmet Okuyan Meali | Biz de sana, aynen onun gibi bir büyü yapacağız. Seninle bizim aramızda, senin de bizim de muhalefet etmeyeceğimiz uygun bir yerde buluşma zamanı ayarla! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | «O halde biz de sana onun misli bir sihir elbette getireceğiz. Artık bizim aramızla senin aranda bir buluşacak vakit tayin et ki, o bizim de senin de caymayacağımız düz bir yer olsun.» |
Süleyman Ateş Meali | Biz de mutlaka sana o(se)nin (büyün) gibi bir büyü getireceğiz. Sen şimdi seninle bizim aramızda bir buluşma zamanı ve yeri tayin et; ne senin, ne de bizim caymayacağımız uygun bir yer olsun. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Biz de senin büyün gibi bir büyüyle geleceğiz. Bizimle karşılaşman için aramızda bir gün belirle; ne senin, ne de bizim caymayacağımız uygun bir yerde olsun." |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | "Seninki gibi bir büyü, biz de mutlaka sana getireceğiz. Seninle bizim aramızda öyle bir buluşma yeri ve zamanı belirle ki, ne biz cayalım ne de sen. Herkese uygun bir yer olsun." |
Taha Suresi 58. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Taha |
Sure Numarası | 20 |
Ayet Numarası | 58 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 496 |
Toplam Harf Sayısı | 150 |
Toplam Kelime Sayısı | 32 |
Taha Suresi, Mekke döneminde inmiş olan surelerden biridir ve genel olarak peygamberlerin hikayelerini, özellikle Hz. Musa'nın hikayesini içerir. Bu surede, Hz. Musa'nın Firavun ile olan mücadeleleri ve Allah'ın ona verdiği mucizeler üzerinden bir anlatım söz konusudur. Ayet 58, bu bağlamda, Firavun'un sihirbazlarının, Hz. Musa'nın ortaya koyduğu mucizeler karşısında çaresiz kalıp, onunla rekabet etme kararı aldıkları anı temsil ediyor. Bu bağlamda, ayet, sihirbazların Hz. Musa'nın sihrine karşı kendi sihirlerini yapma niyetlerini ifade ettikleri bir diyalog içerir. Burada dikkat çeken husus, sihirbazların, Hz. Musa'nın gösterdiği mucizelere karşı bir karşılık verme çabasıdır. Bu durum, Mekke dönemindeki inançsızlık ve tevhid mücadelesini yansıtırken, aynı zamanda inananların karşılaşabilecekleri zorlukları ve bu zorluklara karşı nasıl bir tavır sergilemeleri gerektiğine dair bir örnek teşkil etmektedir. Ayetin geçtiği surenin genel yapısı, inanmayanların itirazlarını ve inananların tutumlarını iç içe sunarak, okuyucuya güçlü bir mesaj vermektedir.
Taha Suresi 58. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
سِحْرٌ | Büyü |
مَوْقِتٌ | Vakit |
مَكَانٌ | Yer |
Ayet, çeşitli tecvid kurallarını içermektedir. Örneğin, "سِحْرٌ" kelimesinde med harfi bulunmakta ve med kuralına uymaktadır.
Taha Suresi 58. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
سِحْرٌ | Büyü | 14 |
مَوْقِتٌ | Vakit | 3 |
مَكَانٌ | Yer | 1 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça karşılaşılan terimlerdir. "سِحْرٌ" (büyü) kelimesi, bir çok ayette karşılaşılarak sihir ve aldatma temalarını işlemektedir. "مَوْقِتٌ" (vakit) ise zaman belirleme veya belirli bir zaman dilimi ifade etme konularında önemli bir yer tutar. "مَكَانٌ" (yer) kelimesi ise fiziksel veya manevi yer kavramlarını ifade eder. Kur'an'da bu kelimelerin farklı bağlamlarda kullanılması, insanların evrensel deneyimleri ve zaman-mekan ilişkisini anlaması açısından büyük bir önem taşır.
سِحْرٌ
14
مَوْقِتٌ
3
مَكَانٌ
1
Taha Suresi 58. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | buluşma yeri ve vakti tayin et | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | caymayacağımız uygun bir yer | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | muhalefet etmeyeceğimiz uygun bir yerde | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | caymayacağımız düz bir yer | Geleneksel |
Süleyman Ateş | uygun bir yer olsun | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | ne senin, ne de bizim caymayacağımız | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | herkese uygun bir yer olsun | Modern |
Ayetin meallerinde belirgin şekilde öne çıkan ifadeler arasında 'uygun bir yer' ve 'caymayacağımız' gibi ifadeler yer almaktadır. Bu ifadeler çoğu mealde benzer şekilde kullanılmıştır. Bunun temel nedeni, ayetin anlamını net bir biçimde ifade etmek ve anlamı bozmadan aktarabilmektir. Ancak bazı meallerde daha modern veya açıklayıcı bir ton benimsenmişken, diğerlerinde daha geleneksel bir dil kullanılmıştır. Örneğin, Diyanet İşleri Meali 'caymayacağımız' ifadesini vurgularken, Abdulbaki Gölpınarlı Meali ise 'buluşma yeri ve vakti tayin et' dediğinde daha açıklayıcı bir anlatım sergilemektedir. Bu durum, meallerin yazarlarının tercihlerine ve dilsel üsluplarına göre değişim göstermektedir. Sonuç olarak, dil açısından ele alındığında, çoğu mealde karşılaşan ifadeler, anlamın doğru bir biçimde iletilmesi adına ortak bir tercih olarak öne çıkıyor.
Taha Suresi 58. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Taha Suresi 58. ayet, Hz. Musa'nın Mısır'da firavunla karşılaştığı durumu ve Firavun'un inkarına rağmen Hz. Musa'nın Allah'ın bir mucizesi olarak yaptığı ayetleri göstermesini anlatır.
- A'râf Sûresi 106. Ayet: Bu ayet, Hz. Musa'nın Firavun'un karşısında mucizeler göstermesi ve Firavun'un buna karşı tutumunu anlatmaktadır. İki ayet de Hz. Musa'nın Rabbinin desteklediği bir elçi olduğunu vurgular.
- Şuara Suresi 30. Ayet: Bu ayette, Hz. Musa'nın Firavun'a verdiği mesaj ve Firavun'un buna yanıtı anlatılır. Bu, Hz. Musa'nın görevinin ve Allah'ın mesajını iletme çabasının bir parçasıdır.
- Taha Suresi 48. Ayet: Bu ayet, hz. Musa'nın Allah tarafından gönderilmiş bir rasul olarak görevini yerine getirirken yaşadığı zorlukları ve Allah’ın ona verdiği mesajı iletme sorumluluğunu ifade eder.
Bu ayetler bir arada değerlendirildiğinde, Hz. Musa'nın elçilik görevi, Firavun'un inkarı ve Allah'ın destekleyici mucizeleri hakkında derin bir anlam ortaya koyar. Hz. Musa'nın bu süreçteki azmi ve topluma verdiği mesajın önemini vurgular.
Okumak istediğin ayeti seç