الذَّارِيَاتِ

Zariyat Suresi 45. Ayet

فَمَا

اسْتَطَاعُوا

مِنْ

قِيَامٍ

وَمَا

كَانُوا

مُنْتَصِر۪ينَۙ

٤٥

Femâ-stetâ’û min kiyâmin vemâ kânû muntasirîn(e)

Artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yetti ne de başkasından yardım görebildiler.

Surenin tamamını oku

Zariyat Suresi 45. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiDerken ne ayakta durmıya güçleri kalmıştı, ne de bir yardım görmüşlerdi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)Artık, ne yerlerinden kalkmaya güçleri yetti, ne de başkasından yardım görebildiler.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiArtık onlar, ne kendi kendilerine ayağa kalkabildiler, ne de yardım gördüler.
Mehmet Okuyan MealiAyağa kalkacak güçleri kalmamış, yardım edenleri de olmamıştı.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiArtık bir kalkınmaya da güç yetiremediler ve yardım görücüler de olmadılar.
Süleyman Ateş Meali(Yurtlarında çöküverdiler) Ne kalkabildiler, ne de (bu duruma) engel olabildiler.
Süleymaniye Vakfı MealiYerlerinden kalkamadılar, kimseden de yardım görmediler.
Yaşar Nuri Öztürk MealiNe kalkıp kaçabildiler ne de kendilerine yardım eden oldu.

Zariyat Suresi 45. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureZariyat
Sure Numarası51
Ayet Numarası45
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz27
Kur'an Sayfası580
Toplam Harf Sayısı69
Toplam Kelime Sayısı14

Zariyat Suresi, Mekke'de inmiş olan ve genel olarak Allah’ın varlığını, birliğini ve kıyameti hatırlatan temaları işleyen bir suredir. Surenin genel içeriğinde, kıyamet gününün gerçekliği, geçmiş kavimlerin helaki ve bu helaklerin nedenleri üzerinde durulmaktadır. Ayet 45, geçmişteki bir topluluğun düşmüş olduğu durumu tarif etmekte ve onların ne kendi güçleriyle ayağa kalkabildiğini ne de yardım görebildiğini anlatmaktadır. Bu bağlamda, söz konusu ayet, insanların güçsüzlüğünü ve acizliğini vurgulamakta, aynı zamanda Allah’ın iradesinin karşısında insan iradesinin ne kadar zayıf kaldığını göstermektedir. Mekke döneminde inen Zariyat Suresi, özellikle inkarcıların sonlarını katı bir dille anlatmasıyla bilinir. Ayet, geçmişteki kavimlerden örnekler vererek, insanlara doğru yolu gösterme amacını gütmektedir. Kıyamet gününün geleceği ve bunun kaçınılmaz olduğu mesajı, esasında inananlar için bir uyarı niteliğindedir. Ayetin anlamı, geçmişte karşılaştıkları akıbetlerin bir benzerinin inkar edenleri beklediğini hatırlatmaktadır.

Zariyat Suresi 45. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
قَوْدَةٌgüç
مَعُونَةٌyardım
قَامَayağa kalkmak

Ayet içerisinde geçen 'قَوْدَةٌ' (güç), 'مَعُونَةٌ' (yardım) ve 'قَامَ' (ayağa kalkmak) kelimeleri, insanların acizliğini ve bir durum karşısında ne kadar çaresiz kalabileceğini göstermek için önemlidir. Tecvid açısından 'قَوْدَةٌ' kelimesinde 'med' kuralı uygulanabilir. Ayrıca, 'قَامَ' kelimesinde idgam ve nun sukuun kuralları gözlemlenebilir.

Zariyat Suresi 45. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
قَوْدَةٌgüç5
مَعُونَةٌyardım7
قَامَayağa kalkmak6

Ayet içerisinde geçen kelimeler, özellikle insanların güçsüzlüğünü ve yardım arayışını ifade ettiği için sıkça tercih edilmektedir. 'قَوْدَةٌ' (güç) kelimesi, insanların karşılaştıkları zorluklar karşısında kendi iradeleriyle ayakta durma çabalarını sembolize ederken; 'مَعُونَةٌ' (yardım) kelimesi, birinin desteğine ihtiyaç duyulduğunu gösterir. 'قَامَ' (ayağa kalkmak) ise, düşmüş olan bir topluluğun yeniden dirilmesi veya ayağa kalkma isteğini temsil etmektedir. Bu kelimelerin, Kur'an'da sıklıkla yer alması, insanoğlunun zayıflıklarının farkına varması ve Allah’ın yardımını istemesi konularının ön planda olmasıyla ilişkilidir.

مَعُونَةٌ

7

قَامَ

6

قَوْدَةٌ

5

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Zariyat Suresi 45. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıne ayakta durmıya güçleri kalmıştıAçıklayıcı
Diyanet İşlerine yerlerinden kalkmaya güçleri yettiGeleneksel
Elmalılı Hamdi Yazırne kendi kendilerine ayağa kalkabildilerGeleneksel
Mehmet OkuyanAyağa kalkacak güçleri kalmamışModern
Ömer Nasuhi Bilmenbir kalkınmaya da güç yetiremedilerGeleneksel
Süleyman AteşNe kalkabildilerAçıklayıcı
Süleymaniye VakfıYerlerinden kalkamadılarGeleneksel
Yaşar Nuri ÖztürkNe kalkıp kaçabildilerModern

Ayetin farklı meallerindeki ifadeler incelendiğinde, 'güç' ve 'kalkmak' gibi iki ana tema etrafında ortak kelimelerin sıklıkla kullanıldığı gözlemlenmektedir. 'Güç' kelimesi, ayetin özünü oluşturan acizlik temasını vurgulamakta ve çoğu mealde benzer şekilde yer almıştır. Farklılıklar arasında, bazı meallerin daha açıklayıcı bir dil kullanması dikkat çekmektedir. Örneğin, Abdulbaki Gölpınarlı’nın 'ne ayakta durmıya güçleri kalmıştı' ifadesi, daha edebi bir anlatım sunarken; Mehmet Okuyan'ın 'Ayağa kalkacak güçleri kalmamış' ifadesi, daha modern bir dil tercih etmektedir. Dolayısıyla, mealler arasındaki bu farklılıklar, hem dilsel ton hem de anlatım biçimi açısından belirgin bir çeşitlilik göstermektedir. Genel olarak, meallerde 'güç' ve 'kalkmak' kelimeleri ortak bir anlam taşıyarak, düşen bir topluluğun aczini ifade etmektedir.

Kaynakça