Yasin Suresinin Türkçe ve Arapça Okunuşu

Yasin Suresi, Müslümanların günlük hayatında en çok okuduğu ve manevi olarak en güçlü bağ kurduğu surelerden biridir. Pek çok kişi için sadece bir metin değil, zor zamanlarda açıp sığındığı, huzur aradığında sesine kattığı, dualarında özel bir yer ayırdığı bir kaynaktır. Hem içeriğindeki mesajlar hem de Resûlullah’ın bu sureye verdiği değer nedeniyle Yasin, Kur’an-ı Kerim’de ayrı bir yere sahiptir.

Bu sayfada surenin Arapça metnine, Türkçe okunuşuna ve anlamına birlikte yer veriyoruz. Okumayı bilmeyenlere kolaylık sağlaması için sade bir düzen kullandık, Arapça bilenler için de orijinal metni özenle ekledik. İster bir yakınınız için okuyun, ister kendi içinize dönmek istediğiniz bir zamanda açın; buradan rahatça takip edebilir, dilediğiniz bölümden kolayca devam edebilirsiniz.

Yasin Suresi Oku

Bismillahirrahmanirrahîm

  1. Yasın
  2. Vel kur'anil hakiym
  3. İnneke le minel murseliyn
  4. Ala sıratım müstekıym
  5. Tenziylel aziyzir rahıym
  6. Li tünzira kavmem ma ünzira abaühüm fehüm ğafilun
  7. Le kad hakkal kavlü ala ekserihim fehüm la yü'minun
  8. İnna cealna fı a'nakıhim ağlalen fe hiye ilel ezkani fehüm mukmehun
  9. Ve cealna mim beyni eydihim seddev ve min halfihim sedden fe ağşeynahüm fehüm la yübsırun
  10. Ve sevaün aleyhim e enzertehüm em lem tünzirhüm la yü'minun
  11. İnnema tünziru menittebeaz zikra ve haşiyer rahmane bil ğayb fe beşşirhü bi mağfirativ ve ecrin kerım
  12. İnna nahnü nuhyil mevta ve nektübü ma kaddemu ve asarahüm ve külle şey'in ahsaynahü fı imamim mübiyn
  13. Vadrib lehüm meselen ashabel karyeh iz caehel murselun
  14. İz erselna ileyhimüsneyni fe kezzebuhüma fe azzezna bi salisin fe kalu inna ileyküm murselun
  15. Kalu ma entüm illa beşerum mislüna ve ma enzeler rahmanü min şey'in in entüm illa tekzibun
  16. Kalu rabbüna ya'lemü inna ileyküm le murselun
  17. Ve ma aleyna illel belağul mübın
  18. Kalu inna tetayyarna biküm leil lem tentehu le nercümenneküm ve le yemessenneküm minna azabün eliym
  19. Kalu tairuküm meaküm ein zükkirtüm bel entüm kavmüm müsrifun
  20. Ve cae min aksal medıneti racülüy yes'a kale ya kavmittebiul murseliyn
  21. İttebiu mel la yes'elüküm ecrav vehüm mühtedun
  22. Ve ma liye la a'büdüllezı fetaranı ve ileyhi türceun
  23. E ettehızü min dunihı aliheten iy yüridnir rahmanü bi durril la tuğni annı şefaatühüm şey'ev ve la yünkızun
  24. İnnı izel le fı dalalim mübın
  25. İnnı amentü bi rabbiküm fesmeun
  26. Kıyledhulil cenneh kale ya leyte kavmı ya'lemun
  27. Bima ğafera lı rabbı ve cealenı minel mükramiyn
  28. Ve ma enzelna ala kavmihı mim ba'dihı min cündim mines semai ve ma künna münziliyn
  29. İn kanet illa sayhatev vahıdeten fe iza hüm hamidun
  30. Ya hasraten alel ıbad ma yetiyhim mir rasulin illa kanu bihı yestehziun
  31. Elem yerav kem ehlekna kablehüm minel kuruni ennehüm ileyhim la yarciun
  32. Ve in küllül lemma cemiy'ul ledeyna muhdarun
  33. Ve ayetül lehümül erdul meyteh ahyeynaha ve ahracna minha habben feminhü ye'külun
  34. Ve cealna fiyha cennatim min nahıyliv ve a'nabiv ve feccerna fiyha minel uyun
  35. Li ye'külu min semerihı ve ma amilethü eydiyhim efela yeşkürun
  36. Sübhanellezı halekal ezvace külleha mimma tümbitül erdu ve min enfüsihim ve mimma la ya'lemun
  37. Ve ayetül lehümül leyl neslehu minhün nehara fe iza hüm muslimun
  38. Veş şemsü tecrı li müstekarril leha zalike takdiyrul aziyzil aliym
  39. Vel kamera kaddernahü menazile hatta ade kel urcunil kadiym
  40. Leşşemsü yembeğıy leha en tüdrikel kamera velel leylü sabikun nehar ve küllün fı felekiy yesbehun
  41. Ve ayetül lehüm enna hamelna zürriyyetehüm fil fülkil meşhun
  42. Ve halakna lehüm mim mislihı ma yarkebun
  43. Ve in neşe' nuğrıkküm fela sariyha lehüm velahüm yünkazun
  44. İlla rahmetem minna ve metaan ila hıyn
  45. Ve iza kıyle lehümütteku ma beyne eydıküm ve ma halfeküm lealleküm türhamun
  46. Ve ma te'tiyhim min ayetim min ayati rabbihim illa kanu anha mu'ridıyn
  47. Ve iza kıyle lehüm enfiku mimma razekakümüllahü kalelleziyne keferu lilleziyne amenu e nut'ımü mel lev yeşaüllahü at'amehu in entüm illa fı dalalim mübın
  48. Ve yekulune meta hazel va'dü in küntüm sadikıyn
  49. Ma yenzurune illa sayhatev vahıdeten te'huzühüm vehüm yehıssımun
  50. Fela yestetıy'une tevsıyetev ve la ila ehlihim yarciun
  51. Ve nüfiha fis suri fe iza hüm minel ecdasi ila rabbihim yensilun
  52. Kalu ya veylena mem beasena mim merkadina haza ma veader rahmanü ve sadekal murselun
  53. İn kanet illa sayhatev vahıdeten feiza hüm cemiy'ul ledeyna muhdarun
  54. Fel yevme la tuzlemü nefsün şey'ev vela tüczevne illa ma küntüm ta'melun
  55. İnne ashabel cennetil yevme fı şüğulin fakihun
  56. Hüm ve ezvacühüm fı zılalın alel eraiki müttekiun
  57. Lehüm fiyha fakihetüv ve lehüm ma yeddeun
  58. Selamün kavlem mir rabbir rahıym
  59. Vemtazül yevme eyyühel mücrimun
  60. Elem a'hed ileyküm ya benı ademe el la ta'büdüş şeytan innehu leküm adüvvüm mübiyn
  61. Ve enı'büduni haza sıratum müstekıym
  62. Ve lekad edalle minküm cibillen kesiyra efelem tekunu ta'kılun
  63. Hazihı cehennemülletı küntüm tuadun
  64. Islevhel yevme bima küntüm tekfürun
  65. El yevme nahtimü ala efvahihim ve tükellimüna eydıhim ve teşhedü ercülühüm bima kanu yeksibun
  66. Velev neşaü letamesna ala a'yünihim festebekus sırata fe enna yübsırun
  67. Velev neşaü le mesahnahüm ala mekanetihim femestetau mudiyyev ve la yarciun
  68. Ve men nüammirhü nünekkishü fil halk efela ya'kılun
  69. Ve ma alemnahüş şı'ra ve ma yembeğıy leh in hüve illa zikruv ve kur'anüm mübiyn
  70. Li yünzira men kane hayyave ve yehıkkal kavlü alel kafirın
  71. E ve lem yerav enna halakna lehüm mimma amilet eydına en'amen fehüm leha malikun
  72. Ve zellelnaha lehüm fe minha rakubühüm ve minha ye'külun
  73. Ve lehüm fiyha menafiu ve meşarib efela yeşkürun
  74. Vettehazu min dunillahi alihetel leallehüm yünsarun
  75. La yestetıy'une nasrahüm vehüm lehüm cündüm muhdarun
  76. Fela yahzünke kavlühüm inna na'lemü ma yüsirrune ve ma yu'linun
  77. Evelem yeral insanü enna halaknahü min nutfetin fe iza hüve hasıymün mübın
  78. Ve darabe lena meselev ve nesiye halkah kale mey yuhyil ızame ve hiye ramım
  79. Kul yuhyıhellezı enşeeha evvele merrah ve hüve bi külli halkın alım
  80. Ellezı ceale leküm mineş şeceril ahdari naran fe iza entüm minhü tukıdun
  81. Eveleysellezı halekas semavati vel erda bi kadirin ala ey yahlüka mislehüm bela ve hüvel hallakul alım
  82. İnnema emruhu iza erade şey'en ey yekule lehu kün fe yekun
  83. Fe sübhanellezı bi yedihı melekutü külli şey'iv ve ileyhi türceun

Yasin Suresi Arapça Oku

Yasin Suresi 1. Sayfa

Yasin Suresi 1. Sayfa

Yasin Suresi 2. Sayfa

Yasin Suresi 2. Sayfa

Yasin Suresi 3. Sayfa

Yasin Suresi 3. Sayfa

Yasin Suresi 4. Sayfa

Yasin Suresi 4. Sayfa

Yasin Suresi 5. Sayfa

Yasin Suresi 5. Sayfa

Yasin Suresi 6. Sayfa

Yasin Suresi 6. Sayfa

Yasin Suresi Meali

Rahman ve Rahim olan Allah'ın (c.c) adıyla

  1. Yasin
  2. Hikmetli Kur'an'a andolsun.
  3. Kuşkusuz sen gönderilmiş elçilerdensin.
  4. Dosdoğru bir yol üzerinde,
  5. Yani üstün ve çok esirgeyen Allah'ın indirdiği (Kur'an yolu) üzerindesin.
  6. Babaları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için (seni gönderdik).
  7. Andolsun onların çoğuna o söz (cinlerden ve insanlardan bir kısmını cehenneme dolduracağım, sözü) hak oldu; artık onlar inanmazlar.
  8. Biz onların boyunlarına halkalar geçirdik. Çenelere kadar dayanan o halkalar yüzünden kafaları kalkıktır.
  9. Önlerinden bir sed ve arkalarından bir sed çektik de onları kapattık; artık görmezler.
  10. Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.
  11. Sen ancak Zikre uyan ve görmeden Rahman'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. İşte öylesini bir mağfiret ve güzel bir mükafatla müjdele.
  12. Biziz, biz ki, ölüleri diriltiriz ve öne sürdükleri işleri ve bıraktıkları eserleri yazarız. Zaten biz, her şeyi apaçık bir kütüğe ayrıntılı olarak kaydetmişizdir.
  13. Onlara elçilerin geldiği şu kent halkını misal olarak anlat:
  14. Biz onlara iki elçi gönderdik, onları yalanladılar, biz de (elçileri) üçüncü biriyle destekledik. Dediler ki: "Biz size gönderilen elçileriz."
  15. (Kentliler) Dediler ki: "Siz de bizim gibi insandan başka bir şey değilsiniz. Rahman bir şey indirmemiştir. Siz sadece yalan söylüyorsunuz."
  16. (Elçiler) Dediler ki: "Rabbimiz bilir ki biz size gönderilmiş elçileriz."
  17. Bizim üzerimize düşen, yalnız açıkça duyurmaktır.
  18. (Kentliler) Dediler ki: "Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizden size acı bir azab dokunur."
  19. (Elçiler) Dediler ki: "Uğursuzluğunuz sizin kendinizdedir. Size öğüt verildiği için mi (uğursuzluğa uğruyorsunuz)? Hayır siz aşırı giden bir kavimsiniz."
  20. Kentin en uzak yerinden bir adam koşarak geldi: "Ey kavmim, elçilere uyun." dedi.
  21. Sizden bir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar.
  22. Ben niçin beni yaratana kulluk etmeyeyim? Siz de hep O'na döndürüleceksiniz.
  23. O'ndan başka tanrılar edinir miyim hiç? Eğer O çok esirgeyen, bana bir zarar vermek dilese, onların şefa'ati bana hiçbir yarar sağlamaz ve onlar beni kurtaramazlar."
  24. O takdirde ben, apaçık bir sapıklık içinde olurum.
  25. Ben sizin Rabbinize inandım, (gelin) beni dinleyin.
  26. Ona: "Cennete gir" denilince: "Keşke, dedi, kavmim bilseydi.
  27. Rabbimin beni bağışladığını ve beni ağırlananlardan kıldığını!"
  28. Ondan sonra biz, kavminin üzerine gökten bir ordu indirmedik, indirici de değildik, (buna gerek yoktu).
  29. Sadece korkunç bir gürültü oldu, hemen sönüverdiler.
  30. Yazık şu kullara! Kendilerine gelen her elçi ile mutlaka alay ederlerdi.
  31. Görmediler mi kendilerinden önce nice nesilleri yok ettik; onlar bir daha kendilerine dönüp gelmezler?
  32. Ancak hepsi toplandığı zaman huzurumuza getirileceklerdir.
  33. Ölü toprak, onlar için bir ayettir, (ölüleri nasıl dirilteceğimize işarettir): Biz onu dirilttik, ondan dane çıkardık da ondan yiyorlar.
  34. Orada hurma ve üzüm bahçeleri yarattık; orada çeşmeler akıttık.
  35. Ki o(suyun, yahut bahçe)nin ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmiyorlar mı?
  36. Ne yücedir O (Allah) ki toprağın bitirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden olan bütün çiftleri yaratmıştır.
  37. Gece de onlar için bir ayettir. Gündüzü ondan soyup, alırız, birden onlar karanlıkta kalıverirler.
  38. Güneş de kendi müstekarrı (istikrarı veya istikrar bulacağı yer) için akıp gider. Bu, üstün ve bilen(Allah)ın takdiridir.
  39. Aya da konaklar tayin ettik. Nihayet o, eski urcun(hurma salkımının sapın)a benzer bir hale geldi.
  40. Ne güneş aya erişebilir, ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Hepsi bir felekte (yörüngede) yüzmektedirler.
  41. Onlar için bir ayet de, onların çoçuklarını dolu gemide taşımamız,
  42. Ve kendilerine onun gibi binecekleri nice şeyler yaratmamızdır.
  43. Dilesek onları (suda) boğarız, ne kendilerine imdad (eden) olur, ne de kurtarılırlar.
  44. Ancak bizden bir rahmet ve bir süreye kadar yaşatma vardır (acıyarak onları bir süre yaşatırız).
  45. Onlara: "Önünüzdeki ve arkanızdaki (yani sizden önce geçen ve ileride sizi bekleyen) olaylardan sakının ki, esirgenesiniz," dendiği zaman (aldırmazlar).
  46. Zaten, onlara Rabblerinin ayetlerinden hiçbir ayet gelmez ki ondan yüz çevirmiş olmasınlar.
  47. Onlara: "Allah'ın size verdiği rızıktan (Allah için) verin!" dendiği zaman, nankörler, inananlara: "Allah'ın dilediği takdirde yedireceği bir kimseye biz mi yedirelim? Doğrusu siz, apaçık bir sapıklık içindesiniz." derler.
  48. Ve: "Eğer doğru söylüyorsanız bu tehdid (ettiğiniz azab) ne zaman (gelecek)?" diyorlar.
  49. Onların işi sadece korkunç bir sese bakar. Çekişip dururlarken ansızın o, kendilerini yakalar.
  50. Artık ne bir tavsiye yapabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.
  51. Sur'a üflendi. İşte onlar kabirlerden Rablerine koşuyorlar.
  52. Dediler: "Vah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı? İşte Rahman'ın va'dettiği şey budur. Demek peygamberler doğru söylemiş!"
  53. Sadece bir tek gürültü olur, hemen onların hepsi huzurumuza getirilirler.
  54. O gün, hiç kimseye bir haksızlık yapılmaz ve siz ancak yaptığınızın cezasını çekersiniz.
  55. O gün cennet halkı, bir iş içinde eğlenirler.
  56. Kendileri ve eşleri, gölgelerde, koltuklara yaslanmışlardır.
  57. Orada onlar için meyvalar ve istedikleri her şey vardır.
  58. Çok esirgeyen Rabden (onlara) sözle selam (vardır).
  59. Ey suçlular, bugün şöyle ayrılın!
  60. Ey Adem oğulları, ben size and vermedim mi: Şeytana tapmayın o sizin apaçık düşmanınızdır.
  61. Bana tapın doğru yol budur diye?"
  62. O, sizden birçok kuşağı saptırmıştı. Düşünmüyor muydunuz?
  63. İşte size söylenen cehennem!
  64. İnkarınızdan dolayı bugün oraya girin!
  65. O gün ağızlarını mühürleriz, elleri bize söyler, ayakları yaptıklarına şahidlik eder.
  66. Dilesek gözlerini silerdik de yola dökülürlerdi, ama nasıl görecekler?
  67. Dilesek kılıklarını değiştirip onları oldukları yerde dondururduk, ne ileri gidebilir, ne geri dönebilirlerdi.
  68. Kime uzun ömür versek, onun yaratılışını baş aşağı çevirir(gücünü azaltır)ız, (sonunda zayıflar, ihtiyarlar). Akıllarını kullanmıyorlar mı?
  69. Biz ona (Muhammed'e) şiir öğretmedik, (şiir) ona yakışmaz da. O(na vahyedilen) sadece bir öğüt ve apaçık bir Kur'an'dır.
  70. (Bu Kur'an Muhammed'e vahyedilmiştir) Ki, diri olanları uyarsın ve inkar edenlere de (azab) söz(ü) hak olsun.
  71. Görmediler mi ellerimizin yaptıklarından kendilerine nice hayvanlar yarattık da kendileri onlara malik olmaktadırlar?
  72. Onları kendilerine boyun eğdirdik, onlardan bazıları binekleridir, ve onlardan bazılarını da yerler.
  73. Kendileri için onlarda daha birçok yararlar ve içecekler var. Hala şükretmiyorlar mı?
  74. Belki kendilerine yardım edilir diye Allah'tan başka tanrılar edindiler.
  75. (O tanrılar) Kendilerine yardım edemezler. Tersine kendileri onlar için hazırlanmış askerlerdir (Onları korumaktadırlar).
  76. Onların sözü seni üzmesin. Biz onların gizlediklerini de açığa vurduklarını da biliyoruz.
  77. İnsan, bizim kendisini nasıl bir nutfe(sperm)den yarattığımızı görmedi mi ki, şimdi apaçık bir hasım kesildi?
  78. Kendi yaratılışını unutarak bize bir mesel verdi: "Şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" dedi.
  79. De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratmayı bilir."
  80. O size yeşil ağaçtan ateş yaptı da siz ondan yakıyorsunuz.
  81. Gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratamaz mı? Elbette yaratır. O, çok bilen yaratıcıdır.
  82. O'nun işi, bir şeyi(n olmasını) istedi mi ona, sadece "ol!" demektir, hemen oluverir.
  83. Yücedir O ki, her şeyin hükümranlığı O'nun elindedir ve siz O'na döndürüleceksiniz.

Yasin Suresi kaçıncı cüzde?

Yasin Suresi, Kur’an-ı Kerim’in 22. Cüzünden başlar ve 23. Cüzünde biter. Tüm mushaflarda cüz sıralaması aynı olduğu için bu bilgi değişmez.

Yasin Suresi kaçıncı sayfada?

Standart Diyanet mushafına göre Yasin Suresi 439. sayfada başlar. Kullanılan baskıya göre sayfa numarası ufak farklılık gösterebilir ancak çoğu mushaf bu düzeni takip eder.

Yasin Suresi toplam kaç sayfa?

Yasin Suresi, toplam 6 sayfadır. Satır yapısı ve baskı biçimine bağlı olarak bazı mushaflarda bu uzunluk biraz değişebilir.

Yasin Suresi kaç ayetten oluşuyor?

Yasin Suresi toplam 83 ayetten oluşur.

Yasin Suresi ne için okunur?

Yasin Suresi, hem dünya hem ahiret için hayır dilemek amacıyla sıkça okunan bir suredir. Bir kişinin ruhuna hediye olarak okunabilir, zor bir süreçten geçen biri için kolaylık niyetiyle okunabilir veya sadece kalbi sakinleştirmek için tercih edilir. Birçok Müslüman sabah ya da gece saatlerinde Yasin okumayı huzur verici bir alışkanlık haline getirir. Hem dua yerine geçer hem de manevi anlamda güçlendirici bir tesiri vardır.

Yasin Suresini Dinleyerek Okumak isterseniz sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.