A'râf Sûresi 134. Ayet
وَلَمَّا
وَقَعَ
عَلَيْهِمُ
الرِّجْزُ
قَالُوا
يَا
مُوسَى
ادْعُ
لَنَا
رَبَّكَ
بِمَا
عَهِدَ
عِنْدَكَۚ
لَئِنْ
كَشَفْتَ
عَنَّا
الرِّجْزَ
لَنُؤْمِنَنَّ
لَكَ
وَلَنُرْسِلَنَّ
مَعَكَ
بَن۪ٓي
اِسْرَٓائ۪لَۚ
١٣٤
Velemmâ veka’a ‘aleyhimu-rriczu kâlû yâ mûsâ-d’u lenâ rabbeke bimâ ‘ahide ‘indek(e)(s) le-in keşefte ‘annâ-rricze lenu/minenne leke velenursilenne me’ake benî isrâ-îl(e)
A'râf Suresi 134. Ayet Meâlleri

A'râf Suresi 134. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | A'râf |
Sure Numarası | 7 |
Ayet Numarası | 134 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 168 |
Toplam Harf Sayısı | 202 |
Toplam Kelime Sayısı | 31 |
A'râf Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir Sure olup, genel olarak insanlara gelen peygamberler, onlara verilen mesajlar ve toplumların bu mesajlara yanıt verme biçimlerini ele alır. Ayet 134 ise, Mısır'daki Firavun'un toplumuna yönelik bir azap geldiğinde, Musa'ya yöneltilen bir çağrıyı içermektedir. Bu ayette, Firavun'un halka verdiği sıkıntılar karşısında onların Musa'ya dua etmeleri gerektiği, bunun sonucunda da Musa'nın dua etmesi halinde onlara inanacakları ve İsrailoğulları'nı serbest bırakacakları belirtilmektedir. Bu durum, insanların sıkıntı anlarında nasıl davrandıklarına ve inançlarına dair bir bakış sunmaktadır. Ayet, insanların başlarına gelen belalar karşısındaki tutumlarını ve ruh hallerini yansıtırken, aynı zamanda Musa'nın peygamberlik misyonunu da vurgular. Söz konusu ayetin geçtiği A'râf Suresi, insanlık tarihi boyunca ortaya çıkan çeşitli inanç ve ibadet biçimlerini, toplumların bu konudaki tutumlarını ve sonuçlarını irdelemektedir. Ayet, insanlar arasında muhtaçlık ve kurtuluş arayışı gibi evrensel temaları da ele alması bakımından dikkat çekicidir.
A'râf Suresi 134. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
موسى | Musa |
رب | Rab |
عذاب | azap |
دعاء | dua |
علم | bilgi |
إيمان | iman |
Ayetin Arapça dilinde, idgâm kuralı uygulanmamaktadır. Ayrıca harflerin uzatılmasıyla ilgili med kuralları da gözlemlenebilir.
A'râf Suresi 134. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
موسى | Musa | 136 |
رب | Rab | 962 |
عذاب | azap | 70 |
دعاء | dua | 28 |
إيمان | iman | 25 |
Bu kelimelerin Kur'an'da sıkça geçmesinin sebebi, insanların ruhsal ve manevi durumlarını, inançlarını ve dua etme gereksinimlerini ifade etmeleriyle ilgilidir. Musa'nın adı, Kur'an'da en çok geçen peygamberlerden biridir; bu durum onun halkıyla olan ilişkisini ve misyonunu simgeler. Rab kelimesi, Kur'an'da Allah'ın kudretini ve varlığını tanımlamak için sıkça kullanılmaktadır. Azap ve dua kelimeleri ise, insanların zorluklar karşısında Tanrı'ya yönelmeleri ve yardım istemeleri bağlamında önemli bir yer tutmaktadır.
رب
962
موسى
136
عذاب
70
دعاء
28
إيمان
25
A'râf Suresi 134. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Rabbine dua et de bizden bu belayı defetsin | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer azabı üzerimizden kaldırırsan, mutlaka sana inanacağız | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | sana olan ahdi hürmetine | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | sana verdiği söz gereği | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | andolsun ki sana elbette imân ederiz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | muhakkak sana inanacağız | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | elimizden bir kaldırsın | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Şu pisliği üzerimizden kaldırırsa | Modern |
Tabloda görülen ifadeler arasında bazı ortak noktalar bulunmaktadır. Özellikle 'sana elbette inanacağız' ifadesi birçok mealde benzer şekilde kullanılmakta ve bu, inanç vurgusunu pekiştirmektedir. Ayrıca 'dua et' ifadesi de çoğu mealde yer almakta, bu durum muhatap olanların Musa'ya bir dilek ya da istek yönlendirdiği anlamını taşımaktadır. Farklılıklar arasında ise, bazı meallerin daha edebi bir dil kullanması ile bazıların daha sade ve anlaşılır bir dil tercih etmesi dikkat çekmektedir. Örneğin, 'sana olan ahdi hürmetine' ifadesi, daha geleneksel bir dil kullanırken, 'şu pisliği üzerimizden kaldırırsa' ifadesi, modern bir dilin tercih edildiğini göstermektedir. Bu farklılık, okuyucuya hitap etme biçiminde ve anlayışta zenginlik sağlamaktadır.
A'râf Sûresi 134. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
A'râf Sûresi 134. ayet, Musa (a.s) döneminde Mısır'taki Firavun ve halkının başına gelen bir azabı ifade eder. Bu ayette, onlara gelen azabın üstesinden gelmek için Allah’a dua etmeleri gerektiği vurgulanmaktadır.
- A'râf Sûresi 130. Ayet: Bu ayette, Mısır'daki halkın Musa (a.s) ve inananlara uyguladığı zulüm ve sonrasında gelen azabın başlangıcı anlatılmaktadır. Böylece azabın, halkın yaptıklarına karşı bir cevabı olduğu vurgulanır.
- A'râf Sûresi 135. Ayet: Bu ayette ise azap gelince, halkın nasıl bir tavır sergiledikleri ve Musa (a.s)'dan yardım istedikleri gösterilmektedir. Onların, zor durumlarda Allah'a yönelmeleri ve yardım talep etmeleri açısından önemlidir.
- İsrâ Sûresi 102. Ayet: Bu ayette de inkarcıların başına gelen felaketler ve onları uyaran peygamberlerin meselesi ele alınıyor. Bu durum, A'râf Sûresi 134. ayet ile bağdaşarak, Allah’ın tavrını ve azabın nedenini açıklamaktadır.
A'râf Sûresi 134. ayet ve onunla ilişkili diğer ayetler, inkarcıların cezalandırılması, azabın basit bir sonuç değil, aynı zamanda bir ders niteliği taşıdığını göstermektedir. Bu ayetler bir arada, Allah’a yönelmenin ve samimi bir dua etmenin önemine vurgu yapar; insanların zor anlarında dahi Hakk'a dönmelerinin gerekliliğini ortaya koyar.
Okumak istediğin ayeti seç