Hucurat Suresi 11. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ey inananlar, içinizden bir topluluk, başka bir toplulukla alay etmesin, olabilir ki alay edilenler, öbürlerinden daha hayırlıdır ve kadınların bir kısmı da başka kadınlarla alay etmesin, olabilir ki alay edilen kadınlar, öbürlerinden daha hayırlıdır ve birbirinizi kınamayın ve kötü lakaplarla çağırmayın; inançtan sonra buyruktan çıkmışlara ait adlar, ne de kötüdür ve kim tövbe etmezse artık onlar, zulmedenlerin ta kendileridir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi (kötü) lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da kadınları alaya almasınlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayıplamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sora fâsıklık ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse işte bu kimseler zalimlerdir. |
Mehmet Okuyan Meali | Ey iman edenler! Bir topluluk diğer bir toplulukla alay etmesin! Belki onlar (alay edilenler), kendilerinden (alay edenlerden) daha hayırlıdır. Kadınlar da kadınlarla alay etmesin! Belki onlar (alay edilenler), kendilerinden (alay edenlerden) daha hayırlıdır. Kendi kendinizi ayıplamayın; birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın! İmandan sonra yoldan çıkmak (anlamındaki kelime) ne kötü bir isimdir! Kim tevbe etmezse işte onlar, zalimlerin ta kendileridir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ey imân etmiş olanlar! Bir kavim diğer bir kavim ile alay etmesin. Olabilir ki, onlar (o alay edilenler) ötekilerden daha hayırlı olurlar ve kadınlar da kadınlardan (bir kimseyi eğlenceye almasın). Olabilir ki onlar, ötekilerden daha hayırlı bulunurlar. Ve kendi nefislerinizi de ayıplamayınız ve kötü lakablar ile atışmayınız. İmândan sonra fâsıklık ne kötü addır ve her kim tevbe etmezse işte zalimler olanlar onlardır, onlar. |
Süleyman Ateş Meali | Ey inananlar, bir topluluk, başka bir toplulukla alay etmesin. Belki (alay ettikleri kimseler), kendilerinden iyidirler. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Belki onlar, kendilerinden iyidirler. Birbirinizde kusur aramayın; birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İnandıktan sonra fısk adı, ne kötü bir şeydir! Kim tevbe etmezse, işte onlar, zalimdirler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Ey inanıp güvenenler! Bir topluluk diğer topluluğu hafife almasın; hafife alınanlar daha iyi olabilirler. Kadınlar da başka kadınları hafife almasınlar; onlar daha iyi olabilirler. Birbirinizin kusurunu aramayın. Birbirinize kötü lakap takmayın. İnanmış bir kişiyi sapıklıkla nitelemek ne kötüdür! Dönüş yapmayanlar (tevbe etmeyenler) yanlış yapmış olurlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Ey inananlar! Bir topluluk başka bir toplulukla alay etmesin! Olabilir ki, alay ettikleri topluluk kendilerinden hayırlıdır. Kadınlar da başka kadınlarla alay etmesinler. Alay ettikleri, kendilerinden hayırlı olabilir. Öz benliklerinizi ayıplamayın/kendi nefislerinizde ayıplar aramayın; birbirinize lakaplar yakıştırmayın. İmandan sonra sapıklıkla adlanmak ne kötü şeydir! Kim ki tövbe etmez, işte böyleleri zalimlerdir. |
Hucurat Suresi 11. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Hucurat |
Sure Numarası | 49 |
Ayet Numarası | 11 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 26 |
Kur'an Sayfası | 570 |
Toplam Harf Sayısı | 132 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
Hucurat Suresi, toplum içindeki ilişkileri ve sosyal etik kurallarını düzenleyen önemli bir surenin parçasıdır. Mekke döneminde nazil olan bu sure, Müslüman topluluğunun bir arada yaşama biçimini şekillendirirken, toplum içinde adalet ve uyumun sağlanmasına yönelik hükümler sunmaktadır. Özellikle bu surede, inananların birbirlerine karşı saygılı ve anlayışlı olmaları gerektiği vurgulanmaktadır. 11. ayet, bu bağlamda önemli bir yer tutar. Ayet, bireylerin birbirleriyle alay etmemeleri gerektiğini, bunun toplumda huzursuzluğa yol açabileceğini ifade etmektedir. Alay konusu olanların belki de alay edenlerden daha hayırlı olabileceği hatırlatılmakta, bu tür davranışların inançla bağdaşmadığı ifade edilmektedir. Ayrıca, insanların birbirlerini kötü lakaplarla nitelendirmemeleri gerektiği, böyle bir tutumun imandan sonra bir sapma olduğu vurgulanmaktadır. Ayetin genel içeriği, toplumsal ilişkilerde saygı, sevgi ve hoşgörünün önemini göstermektedir. İslam ahlakının temel prensiplerinden biri olan bu öğreti, Müslümanların sosyal yaşamlarını düzenlerken dikkat etmeleri gereken bir husustur. Ayet, bu bağlamda bireylerin kendi eylemlerini sorgulamalarını ve başkalarını yargılamak yerine kendilerine odaklanmalarını teşvik eder. Tüm bu unsurlar, Hucurat Suresi'nin sağlam bir toplumsal yapı oluşturma çabasını yansıtır.
Hucurat Suresi 11. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إيَا | Ey |
مؤمنين | İman edenler |
سُخْرِيَة | Alay |
فَاسِقًا | Fasıklık |
أَخْطَاء | Hata |
Ayetin önemli kelimeleri arasında "مؤمنين" (İman edenler), "سُخْرِيَة" (Alay) ve "فَاسِقًا" (Fasıklık) yer alıyor. Bu kelimeler, ayetin ana temasını oluşturan sosyal ilişkilerde dikkat edilmesi gereken ahlaki kuralları ifade ediyor. Kur'an'da bu kelimelerin tecvid açısından dikkat edilmesi gereken hususlar arasında idgam ve med kuralları da bulunmaktadır.
Hucurat Suresi 11. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
إيمان | İman | 25 |
سُخْرِيَة | Alay | 8 |
فَاسِقًا | Fasıklık | 6 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da önemli bir yer tutar. Özellikle "إيمان" (İman) kelimesi, inanç ve toplumsal ahlakın temelini oluşturması açısından sıkça kullanılmaktadır. "سُخْرِيَة" (Alay) ise sosyal ilişkilerdeki olumsuz davranışları ifade ederken, "فَاسِقًا" (Fasıklık) kelimesi de bireylerin ahlaki durumunu tanımlamak için kullanılır. Bu kelimelerin tekrar sıklığı, Kur'an'ın sosyal adalet ve ahlaki değerleri koruma konusundaki vurgusunu pekiştirmektedir.
إيمان
25
سُخْرِيَة
8
فَاسِقًا
6
Hucurat Suresi 11. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | birbirinizi kınamayın | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | birbirinizi karalamayın | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | kendi kendinizi ayıplamayın | Edebi |
Mehmet Okuyan | kendi kendinizi ayıplamayın | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | kendi nefislerinizi de ayıplamayınız | Geleneksel |
Süleyman Ateş | birbirinizde kusur aramayın | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | birbirinizin kusurunu aramayın | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | öz benliklerinizi ayıplamayın | Açıklayıcı |
Tablo, farklı mealler arasında belirgin ifadeleri karşılaştırmaktadır. "Kendi kendinizi ayıplamayın" ve "birbirinizi karalamayın" gibi ortak ifadeler, çoğu mealde benzer anlamlar taşıyarak, sosyal ilişkilerdeki olumsuz davranışların teşhis edilmesine yönelik bir uyarı olarak tercih edilmiştir. Farklılık gösteren ifadeler ise, dilsel olarak benzer anlamlar taşımakla beraber, bazı meallerde daha edebi veya modern bir üslup taşırken, diğerlerinde daha geleneksel bir ton kullanılmıştır. Örneğin, "kendi nefislerinizi de ayıplamayınız" ifadesi daha klasik bir dil kullanırken, "birbirinizin kusurunu aramayın" ifadesi daha çağdaş bir yaklaşıma sahiptir. Bu farklılıklar, dillerin kendine has özellikleri ve tarihsel gelişimlerinden kaynaklanmaktadır.