Tevbe Suresi 90. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Bedevilerin bir kısmı özür dilemek ve izin almak için geldi, Allah'a ve Peygamberine yalan söyleyenler de oturup kaldı. İçlerinden kafir olanlar, elemli bir azaba uğrayacak. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Bedevîlerden mazeret ileri sürenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah’a ve Resûlüne yalan söyleyenler ise (mazeret bile belirtmeden) oturup kaldılar. Onlardan kâfir olanlara elem dolu bir azap isabet edecektir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Bedevilerden özür bahane edenler, kendilerine izin verilsin diye geldiler. Allah'a ve Resulüne yalan söyleyenler de oturdular kaldılar. Bunlardan kâfir olanlara acıklı bir azap isabet edecektir. |
Mehmet Okuyan Meali | Göçebelerden mazeret ileri sürenler, kendilerine izin verilsin diye gelmişlerdi. Allah’a ve Elçisine yalan söyleyenler ise (evlerinde) oturmuşlardı. Onlardan kâfir olanlara yakında elem verici bir azap gelecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve bedevilerden mazeret dermeyan edenler, kendilerine izin verilmesi için geldiler. Allah Teâlâ'ya ve Resûlüne yalanları söyleyenler de oturdular. Onlardan kâfir olanlara elbette ki pek acıklı bir azap isabet edecektir. |
Süleyman Ateş Meali | Özür bahane eden bedevi Araplar, kendilerin(in savaşa katılmamasın)a izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve Elçisine yalan söyleyenler oturdular. Onlardan inkar edenlere, acı bir azab erişecektir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Mazeret uyduran çöl Arapları, kendilerine izin verilsin diye sana geldiler. Allah’a ve elçisine yalan söyleyenler de oturup beklediler. İçlerinden kâfir olanlar yakında acıklı bir azaba çarpılacaklardır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Göçebe Arapların özür bahane edenleri kendilerine izin verilmesi için geldiler; Allah'a ve resulüne yalan söyleyenler oturdular. Onların küfre sapanlarına korkunç bir azap erişecektir. |
Tevbe Suresi 90. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 90 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 218 |
Toplam Harf Sayısı | 146 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
Tevbe Suresi, İslamın ilk yıllarında, özellikle Medine döneminde, Müslüman topluluğun karşılaştığı zorluklar ve savaşlarla ilgili önemli bilgiler içeren bir sure olarak bilinir. Bu surenin genel bağlamı, Müslümanların savaş hazırlıkları, düşmanlıklar ve münafıkların tutumları üzerine odaklanmaktadır. Ayet 90, özellikle bedevi Arapların, savaşa katılmak yerine özür beyan ederek geri durmalarını ve bu durumun arka planını ele almaktadır. Bu ayet, Mekke dışındaki Arap kabileleri ile Müslümanlar arasındaki ilişkilere ve bu ilişkilerin nasıl şekillendiğine dair önemli bir bilgi sunmaktadır. Tevbe Suresi'nin genel amacı, Müslüman toplumun birlik ve beraberliği, sahabe ve münafıklar arasındaki ayrımları net bir şekilde ortaya koymaktır. Ayet, aynı zamanda Allah'a ve Peygamberine karşı dürüstlük ve sadakat vurgusu yaparak bireylerin inançlarını ve davranışlarını sorgulamalarını teşvik eder. Ayetin geçtiği surenin bağlamında bu temalar, Müslümanların savaş durumunda dayanışma ve birlik içinde olmaları gerektiğini hatırlatmaktadır.
Tevbe Suresi 90. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
بَدَوِيٌّ | Bedevi |
مَعْذِرَةٌ | Özür |
كَاذِبٌ | Yalan |
كَافِرٌ | Kâfir |
عَذَابٌ | Azap |
Ayet içinde idgam kuralı gözlemlenmektedir. Özellikle 'كَاذِبٌ' kelimesinde, sonundaki 'b' sesi 'ل' ile birleşerek idgam yapılmıştır.
Tevbe Suresi 90. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
بَدَوِيٌّ | Bedevi | 7 |
مَعْذِرَةٌ | Özür | 5 |
كَافِرٌ | Kâfir | 50 |
Ayet içinde geçen 'بَدَوِيٌّ' kelimesi, bedevi toplumların İslam toplumundaki yerini vurgulamak için sıklıkla kullanılmıştır. Bedevi kültürü, Arap yarımadasının sosyo-kültürel yapısını yansıtmakta önemli bir role sahiptir. 'مَعْذِرَةٌ' kelimesi, özür beyan etmenin İslam'daki önemini gösterirken, 'كَافِرٌ' kelimesi, inançsızlık ve inkârın ciddiyetini ifade etmektedir. Bu kelimelerin sıklığı, Kur'an'da inanç, ahlak ve toplumsal ilişkilerin önemini vurgulamak amacıyla sıkça kullanılmasından kaynaklanmaktadır.
كَافِرٌ
50
بَدَوِيٌّ
7
مَعْذِرَةٌ
5
Tevbe Suresi 90. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | özür dilemek ve izin almak | Geleneksel |
Diyanet İşleri | mazeret ileri sürenler | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | özür bahane edenler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | mazeret ileri sürenler | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | mazeret dermeyan edenler | Geleneksel |
Süleyman Ateş | özür bahane eden bedevi | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | mazeret uyduran çöl Arapları | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | özür bahane edenleri | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, ortak ifadeler arasında 'mazeret' ve 'özür' kelimeleri öne çıkmaktadır. Bu ifadeler, birçok mealde benzer şekilde kullanılmıştır ve bu durum, ayetin anlamının ve bağlamının korunmasına yardımcı olmaktadır. Bunun yanı sıra, farklılık gösteren ifadeler arasında 'mazeret ileri sürenler' ve 'mazeret dermeyan edenler' gibi ifadeler yer almaktadır. Bu ifadeler, dil açısından benzer anlamlar taşısa da kullanılan kelimeler açısından farklılık göstermektedir. Özellikle 'mazeret' kelimesinin farklı kullanımları, bazı meallerde daha geleneksel ya da modern bir üslup tercih edildiğini gösterirken, 'özür' kelimesinin kullanımı, daha açıklayıcı bir yaklaşım sergilemektedir. Sonuç olarak, ifadelerdeki bu farklılıklar, meal yazımında tercih edilen dilsel tonun ve üslubun çeşitliliğini yansıtmaktadır.