Tevbe Suresi 49. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Onlardan bana izin ver de bir muhalefete, bir fitneye düşürme beni diyenler de var. Bil ki onlar, muhalefetin tam içine düşmüşlerdir ve şüphe yok ki cehennem, kafirleri muhakkak surette tamamıyla kavramış, kuşatmıştır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlardan “Bana izin ver, beni fitneye (isyana) sevk etme” diyen de vardır. Bilesiniz ki onlar (böyle diyerek) fitnenin ta içine düştüler. Şüphesiz ki cehennem, kâfirleri elbette kuşatacaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | İçlerinden "Aman bana izin ver, başımı derde sokma" diyen de var. Dikkat et, başlarını asıl kendileri derde soktular. Hiç şüphesiz cehennem, kâfirleri elbette kuşatacaktır. |
Mehmet Okuyan Meali | Onlardan öylesi de var ki: “Bana izin ver; beni fitneye düşürme!” der. Dikkat edin! Onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Şüphesiz ki cehennem, kâfirleri mutlaka kuşatıcıdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve onlardan, «Bana izin ver ve beni fitneye düşürme,» diyen de vardır. Haberiniz olsun ki, onlar fitnenin içine düşmüşlerdir. Ve şüphesiz ki cehennem, kâfirleri elbette kuşatmıştır. |
Süleyman Ateş Meali | İçlerinden öylesi var ki: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme" der. İyi bilinki, onlar zaten fitneye düşmüşlerdir. Cehennem de kafirleri kuşatacaktır. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Onlardan kimi de “Bana müsaade et de başım belaya girmesin” der. Bil ki, onlar belanın içine zaten düşmüşlerdir. Alevli ateş, görmezlik eden o kâfirleri elbette kuşatacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | İçlerinden bazısı: "Bana izin ver, beni fitneye düşürme." der. Dikkat edin, fitnenin ta içine kendileri düşmüşlerdir. Ve cehennem o nankörleri elbette çepeçevre kuşatacaktır. |
Tevbe Suresi 49. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 49 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 209 |
Toplam Harf Sayısı | 101 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
Tevbe Suresi, İslam'ın erken dönemlerinde, Müslümanların karşılaştığı zorluklar, savaşa hazırlık ve müşriklerle ilişkilerin düzenlenmesi gibi konuları ele alır. Bu sure, Müslüman toplumun birlikteliğini güçlendirmeye yönelik bağlayıcı hükümler ve çağrılar içerir. Mekke döneminin sonlarına doğru inmiş olan Tevbe Suresi, özellikle Bedir, Uhud ve Hendek savaşları gibi önemli olayların ardından gelen dönemde, Müslümanların moral ve motivasyonunu artırmaya yönelik mesajlar taşır. Ayet 49, bu bağlamda Müslümanların içindeki bazı bireylerin korku ve çekincelerini ifade ettiği, bu durumların ise onları daha da zor bir duruma soktuğu bir uyarı niteliğindedir. Burada dikkat çekilen husus, bu bireylerin fitneye düşmeleri ve cehennemin kâfirlere olan tehdididir. Ayet, bireylerin kendi durumlarını değerlendirmeleri ve korkularının onları daha tehlikeli bir duruma sokabileceğini anlamaları gerektiğini vurgular. Ayrıca, toplum içindeki bu tür tutumların genelde bireysel kaygılardan kaynaklanmakla birlikte, toplumsal dayanışmayı zayıflatabileceği mesajını taşır.
Tevbe Suresi 49. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
إِذْنِى | izin vermek |
فِتْنَةً | kargaşa, fitne |
كَافِرِينَ | kâfirler |
Ayet, özel bir üslup ile yazılmıştır. 'İzin vermek' anlamına gelen 'إِذْنِى' kelimesi, bu bağlamda bir talepte bulunma durumunu ifade eder. 'فِتْنَةً' kelimesi ise ahlaki veya dini bir kargaşanın ifade edilmesinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca, 'كَافِرِينَ' kelimesinin kullandığı bağlam, cehennemin tehdit edici yönünü vurgulamak adına farklılaşmaktadır.
Tevbe Suresi 49. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
إِذْنِى | izin vermek | 7 |
فِتْنَةً | fitne | 15 |
كَافِرِينَ | kâfirler | 20 |
Ayet içinde geçen kelimelerin Kur'an'da toplam geçiş sayıları incelendiğinde, 'إِذْنِى' (izin vermek) kelimesi 7 kez, 'فِتْنَةً' (fitne) kelimesi 15 kez, ve 'كَافِرِينَ' (kâfirler) kelimesi ise 20 kez geçmektedir. Bu kelimelerin yüksek sıklıkta kullanılması, dinin özünü ve mesajını sağlamlaştırmaya yönelik bir çaba olarak değerlendirilebilir. Özellikle 'fitne' kelimesinin sıklığı, Müslüman topluluğun karşılaştığı zorlukları ve bu zorlukların üstesinden gelme gerekliliğini vurgulamaktadır.
كَافِرِينَ
20
فِتْنَةً
15
إِذْنِى
7
Tevbe Suresi 49. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Beni fitneye düşürme | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Beni fitneye (isyana) sevk etme | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Başımı derde sokma | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Beni fitneye düşürme | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Beni fitneye düşürme | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Beni fitneye düşürme | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Başım belaya girmesin | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Beni fitneye düşürme | Açıklayıcı |
Tabloya bakıldığında, çoğu meal sahibi 'Beni fitneye düşürme' ifadesini kullanarak ortak bir dil tercihinde bulunmuştur. Bu ifade, ayetin genel anlamı açısından önemli bir vurguyu taşımaktadır. Bununla birlikte, Elmalılı Hamdi Yazır, 'Başımı derde sokma' ifadesiyle daha geleneksel bir üslupta yaklaşmıştır. Süleymaniye Vakfı'nın 'Başım belaya girmesin' ifadesi ise daha modern bir dil kullanmaktadır. Mealler arasında belirgin farklılaşan ifadeler, kelimelerin anlamının derinliğini ve farklı dillerdeki karşılıklarını ortaya koymaktadır. 'Fitne' kelimesinin kullanımı, çoğunlukla aynı anlamı taşırken, bazı meallerdeki farklı ifadeler, daha edebi bir anlatım ya da çağdaş bir dil kullanımını yansıtmaktadır. Dolayısıyla, bu farklılıklar, ilahi mesajın evrenselliği ile dilin dinamik yapısı arasındaki ilişkiyi gösterir.