Tevbe Suresi 48. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Andolsun ki onlar, bundan önce de fitne ve fesat peşinde koşmuşlar, işini gevşetmeye uğraşıp aleyhine düzenler kurmuşlardı da sonucu gerçek olan yardım vaadi gelip çatmış ve Allah'ın dini, onların zoruna gitse de meydana çıkmıştı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Andolsun, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler ve sana karşı türlü türlü işler çevirmişlerdi. Nihayet hak geldi ve onlar istemedikleri hâlde, Allah’ın dini galip geldi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Şurası kesindir ki, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istediler ve sana türlü işler çevirdiler. Nihayet hak yerini buldu ve Allah'ın emri onların zoruna gitmesine rağmen açığa çıktı. |
Mehmet Okuyan Meali | Şüphesiz ki onlar (Tebük’ten) önce de fitne çıkarmak (huzur bozmak) istemişler ve sana (karşı) nice işler çevirmişlerdi. Sonunda gerçek gelmiş ve onlar istemedikleri hâlde Allah’ın emri ortaya çıkmıştı (yerini bulmuştu). |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Muhakkak ki onlar daha evvel fitne çıkarmak istemişlerdi ve sana işleri altüst etmişlerdi. Tâ ki, hak geldi ve onların kerih görmüş olmalarına rağmen Allah Teâlâ'nın emri zahir oldu. |
Süleyman Ateş Meali | (Onlar) önceden de fitne çıkarmak istediler ve sana nice işleri ters çevirdiler. Nihayet hak geldi, onlar istemedikleri halde Allah'ın emri galebe çaldı. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunlar daha önce de fitne çıkarmaya çalışmış ve senden dolayı işleri altüst etmişlerdi. Onlar hoşlanmasalar da sonunda hak yerini buldu ve Allah’ın buyruğu üstün geldi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Yemin olsun ki, onlar önceden de fitne çıkarmak istemiş ve nice işleri sana, olduğundan başka türlü göstermişlerdi. Nihayet hak geldi, onların istememesine rağmen Allah'ın emri galebe çaldı. |
Tevbe Suresi 48. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 48 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 201 |
Toplam Harf Sayısı | 156 |
Toplam Kelime Sayısı | 28 |
Tevbe Suresi, Mekke'nin fethinden sonraki dönemde inmiş olan Medeni bir suredir. Bu sure, inançlarını sorgulayan, Müslümanların birliği ve dirliği için mücadele eden bir topluluğun karşılaştığı zorluklara ve düşmanca tavırlarla baş etmeye yönelik bir dizi konu içermektedir. Özellikle, din düşmanlarının Müslümanlara karşı oluşturduğu fitne ve fesat girişimlerine karşı duruş ve sabır vurgulanmaktadır. Ayet 48, bir grup insanın daha önce de fitne çıkarmak amacıyla çeşitli planlar yaptıklarını ve bu çabalarının nihayetinde başarısızlığa uğrayarak, Allah’ın dini ve emrinin galip geldiği konusunu ele almaktadır. Bu bağlamda ayet, topluluğun güçlenmesi ve imanlarının kuvvetlenmesi açısından önemli bir mesaj taşımaktadır. Sure genel olarak, Müslümanların düşmanlarıyla olan mücadeleleri, ihanetler ve bu süreçte elde edilen zaferler çerçevesinde şekillenmektedir.
Tevbe Suresi 48. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
fitne | kargaşa, karışıklık |
hak | gerçek, doğru |
emir | buyruk, talimat |
gelmek | ortaya çıkmak, ulaşmak |
zahir | açık, görünür |
Ayetteki kelimelerdeki temel tecvid kuralları arasında, med ve idgam gibi durumlar öne çıkmaktadır. Özellikle 'emir' kelimesi üzerinde durulabilir; burada 'emir' kelimesinin sonundaki 'r' harfi, kendisinden önce gelen harekeli bir harf ile birleştiğinde idgam kuralları gereği okunabilir.
Tevbe Suresi 48. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
fitne | kargaşa | 26 |
hak | gerçek | 33 |
emir | buyruk | 12 |
Ayet içerisinde geçen kelimeler, Kur'an-ı Kerim'de oldukça sık kullanılan ve çeşitli konularda önemli yer tutan kelimelerdir. 'Fitne' kelimesinin, Müslümanların karşılaştığı zorlukları ve bu zorlukların neden olduğu kargaşayı ifade etmek için sıklıkla kullanıldığı da dikkat çekmektedir. 'Hak' kelimesi ise, doğru ve gerçek olanın her zaman galip geleceği mesajını vermekte, bu da inançlı bireyler için cesaret verici bir anlam taşımaktadır. 'Emir' kelimesinin tekrar eden kullanımı ise, Allah’ın iradesinin ve buyruklarının her zaman üstün geleceği inancını pekiştirmektedir.
hak
33
fitne
26
emir
12
Tevbe Suresi 48. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Andolsun ki onlar, bundan önce de fitne ve fesat peşinde koşmuşlar... | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Andolsun, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istemişler... | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Şurası kesindir ki, bunlar daha önce de fitne çıkarmak istediler... | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Şüphesiz ki onlar (Tebük’ten) önce de fitne çıkarmak istemişler... | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Muhakkak ki onlar daha evvel fitne çıkarmak istemişlerdi... | Geleneksel |
Süleyman Ateş | (Onlar) önceden de fitne çıkarmak istediler... | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Bunlar daha önce de fitne çıkarmaya çalışmış... | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Yemin olsun ki, onlar önceden de fitne çıkarmak istemiş... | Modern |
Tablodan görülebileceği üzere, çoğu mealde 'fitne' kelimesi sıkça geçmekte ve bu kelimenin yanı sıra 'önce' ifadesi de dikkat çekmektedir. Bu durum, Müslüman topluluğun geçmişteki zorluklarla yüzleştiğini ve aynı zamanda din düşmanlarıyla olan sürekli mücadelesini vurgulamak için tercih edilmiş olabilir. Ortak kullanılan ifadeler, genel olarak bu ayetin içeriğiyle doğrudan ilişkilidir. Öte yandan, mealler arasında belirgin farklılıklar da gözlemlenmektedir. Örneğin, 'andolsun' ve 'şüphesiz ki' gibi ifadeler, farklı dilsel tonlar oluşturmakta ve anlamda hafif farklılıklar yaratmaktadır. Bu durum, bazı meallerin daha edebi bir dille yazılmış olmasından kaynaklanıyor olabilir.