Tevbe Suresi 47. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Sizin aranızda onlar da çıksalardı içinizde şerri ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapamazlar, mutlaka içinizde fitne ve fesat çıkarmak için koşardururlardı. Sizden onları adamakıllı dinleyecekler, onlara kulak asacaklar da var ve Allah, zulmedenleri bilir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer onlar da sizin içinizde (sefere) çıksalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak ve sizi fitneye düşürmek için aranızda koşuşturacaklardı. Aranızda onları dinleyecek kişiler de vardı. Allah, zalimleri hakkıyla bilendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer içinizde sizinle beraber cihada çıkmış olsalardı, bozgunculuk etmekten başka şeye yaramayacaklardı ve aranıza fitne sokmak için uğraşacaklardı. İçinizde onların laflarına kanacaklar da vardı. Allah, o zalimleri iyi bilir. |
Mehmet Okuyan Meali | Aranızda (onlar da savaşa) çıksalardı, size bozgunculuktan başka hiçbir katkıları olmazdı ve mutlaka size (karşı) [fitne] (çıkarmak) isteyerek aranıza sokulurlardı. İçinizde, onlara iyice kulak verenler de vardır. Allah zalimleri bilendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer sizin aranızda (cihada) çıkacak olsalardı, size bozgunluktan başka birşey arttırmış olmayacaklardı ve sizin aranıza fitne sokmak isteyerek koşar dururlardı. Ve sizin aranızdan onları ziyâdesiyle dinleyenler de vardır. Allah Teâlâ o zalimleri tamamıyla bilicidir. |
Süleyman Ateş Meali | Sizin içinizde (sefere) çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı. Sizi birbirinize düşürmek için hemen aranıza sokulurlardı, içinizde de onlara kulak verenler vardı. Allah zalimleri bilir. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Sizinle birlikte çıksalardı, kafanızı karıştırma dışında bir katkıları olmazdı. Aranıza girer, fitne çıkarmaya çalışırlardı. İçinizde onlara kulak verecek olanlar vardır. Allah yanlış yapanları bilir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Aranızda sefere çıkmış olsalardı, size bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacaktı; sizi fitneye uğratmak isteğiyle aranıza sokulacaklardı. İçinizde onlara gerçekten kulak verecekler de vardı. Allah, zalimleri iyice biliyor. |
Tevbe Suresi 47. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 47 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 217 |
Toplam Harf Sayısı | 160 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
Tevbe Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, Müslümanların savaş ve toplumsal meseleleri üzerine yoğunlaşmaktadır. İçerik olarak, Müslümanların bir arada nasıl durmaları gerektiği, savaş konusunda kimlerin güvenilir olduğu ve kimin kiminle birlikte hareket etmesi gerektiği gibi konular ön plandadır. Bu ayet, münafıkların savaş sırasında Müslümanlara olan zararlarını ve fitne çıkarma potansiyellerini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, münafıkların gerçekte savaşa katılmayı istemediklerini, bunun yerine İslam toplumunu zayıflatmaya çalıştıklarını ifade etmektedir. Aynı zamanda, toplum içinde bu münafıklara itibar edenlerin de var olduğu belirtilmektedir. Tevbe Suresi, genel bir bağlamda, Müslüman topluluğun birlik ve beraberliği, savaşın getirdiği zorluklar ve bununla başa çıkma stratejileri üzerinde durmaktadır.
Tevbe Suresi 47. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يفعَلُونَ | yapmak |
الكَذِبَ | yalan |
فِتْنَةً | fitne |
Ayet, bazı temel tecvid kurallarını içermektedir. Örneğin, 'فِتْنَةً' kelimesindeki elif harfi med harfi olarak okunmakta ve bu da kelimenin uzatılmasına neden olmaktadır.
Tevbe Suresi 47. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فِتْنَةً | fitne | 20 |
زَالِمِينَ | zalimler | 40 |
كَيْفَ | nasıl | 10 |
Fitne kelimesi, Kur'an’da sıkça geçmektedir çünkü bu kelime, toplumsal huzuru tehdit eden durumları ifade etmektedir. Zalimler ise, insanların ruh halini etkileyen kötü niyetli kişiler olarak, toplumun güvenliğini tehdit eden bir başka önemli temadır. Bu kelimelerin sık kullanılması, İslam dininin toplumsal adalet ve birlik konusundaki vurgusunu yansıtmaktadır.
زَالِمِينَ
40
فِتْنَةً
20
كَيْفَ
10
Tevbe Suresi 47. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şerri ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapamazlar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | fitne sokmak için uğraşacaklardı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bozgunculuktan başka hiçbir katkıları olmazdı | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | bozgunluktan başka birşey arttırmış olmayacaklardı | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı | Modern |
Süleymaniye Vakfı | kafanızı karıştırma dışında bir katkıları olmazdı | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacaktı | Açıklayıcı |
Bu tablo incelendiğinde, çoğu mealde 'bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak' ifadesinin sıkça tekrarlandığı görülmektedir. Bu ifade, münafıkların toplum üzerindeki olumsuz etkilerini açıklamak açısından önemli bir anlam yüklenmektedir. Bunun yanı sıra, 'fitne sokmak' ifadeleri de farklı meallerde benzer şekilde kullanılmış, ancak bazı meallerde daha edebi bir üslup tercih edilmiştir. Örneğin, 'şerri ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapamazlar' ifadesi, durumu daha renkli bir dille ifade etmektedir. Bu farklılıklar, metnin içinde yer alan anlamların ve ifadelere katılan çeşitli tonların, okuyucunun metni algılamasında farklılıklara yol açabileceğini göstermektedir.