Tevbe Sûresi 47. Ayet
لَوْ
خَرَجُوا
ف۪يكُمْ
مَا
زَادُوكُمْ
اِلَّا
خَبَالاً
وَلَا۬اَوْضَعُوا
خِلَالَكُمْ
يَبْغُونَكُمُ
الْفِتْنَةَۚ
وَف۪يكُمْ
سَمَّاعُونَ
لَهُمْۜ
وَاللّٰهُ
عَل۪يمٌ
بِالظَّالِم۪ينَ
٤٧
Lev ḣaracû fîkum mâ zâdûkum illâ ḣabâlen veleevda’û ḣilâlekum yebġûnekumu-lfitnete vefîkum semmâ’ûne lehum(k) va(A)llâhu ‘alîmun bi-zzâlimîn(e)
Tevbe Suresi 47. Ayet Meâlleri

Tevbe Suresi 47. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 47 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 217 |
Toplam Harf Sayısı | 160 |
Toplam Kelime Sayısı | 35 |
Tevbe Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, Müslümanların savaş ve toplumsal meseleleri üzerine yoğunlaşmaktadır. İçerik olarak, Müslümanların bir arada nasıl durmaları gerektiği, savaş konusunda kimlerin güvenilir olduğu ve kimin kiminle birlikte hareket etmesi gerektiği gibi konular ön plandadır. Bu ayet, münafıkların savaş sırasında Müslümanlara olan zararlarını ve fitne çıkarma potansiyellerini vurgulamaktadır. Bu bağlamda, münafıkların gerçekte savaşa katılmayı istemediklerini, bunun yerine İslam toplumunu zayıflatmaya çalıştıklarını ifade etmektedir. Aynı zamanda, toplum içinde bu münafıklara itibar edenlerin de var olduğu belirtilmektedir. Tevbe Suresi, genel bir bağlamda, Müslüman topluluğun birlik ve beraberliği, savaşın getirdiği zorluklar ve bununla başa çıkma stratejileri üzerinde durmaktadır.
Tevbe Suresi 47. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يفعَلُونَ | yapmak |
الكَذِبَ | yalan |
فِتْنَةً | fitne |
Ayet, bazı temel tecvid kurallarını içermektedir. Örneğin, 'فِتْنَةً' kelimesindeki elif harfi med harfi olarak okunmakta ve bu da kelimenin uzatılmasına neden olmaktadır.
Tevbe Suresi 47. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
فِتْنَةً | fitne | 20 |
زَالِمِينَ | zalimler | 40 |
كَيْفَ | nasıl | 10 |
Fitne kelimesi, Kur'an’da sıkça geçmektedir çünkü bu kelime, toplumsal huzuru tehdit eden durumları ifade etmektedir. Zalimler ise, insanların ruh halini etkileyen kötü niyetli kişiler olarak, toplumun güvenliğini tehdit eden bir başka önemli temadır. Bu kelimelerin sık kullanılması, İslam dininin toplumsal adalet ve birlik konusundaki vurgusunu yansıtmaktadır.
زَالِمِينَ
40
فِتْنَةً
20
كَيْفَ
10
Tevbe Suresi 47. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | şerri ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapamazlar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | fitne sokmak için uğraşacaklardı | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | bozgunculuktan başka hiçbir katkıları olmazdı | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | bozgunluktan başka birşey arttırmış olmayacaklardı | Geleneksel |
Süleyman Ateş | bozgunculuktan başka bir katkıları olmazdı | Modern |
Süleymaniye Vakfı | kafanızı karıştırma dışında bir katkıları olmazdı | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacaktı | Açıklayıcı |
Bu tablo incelendiğinde, çoğu mealde 'bozgunculuktan başka bir katkıları olmayacak' ifadesinin sıkça tekrarlandığı görülmektedir. Bu ifade, münafıkların toplum üzerindeki olumsuz etkilerini açıklamak açısından önemli bir anlam yüklenmektedir. Bunun yanı sıra, 'fitne sokmak' ifadeleri de farklı meallerde benzer şekilde kullanılmış, ancak bazı meallerde daha edebi bir üslup tercih edilmiştir. Örneğin, 'şerri ve fesadı arttırmaktan başka bir şey yapamazlar' ifadesi, durumu daha renkli bir dille ifade etmektedir. Bu farklılıklar, metnin içinde yer alan anlamların ve ifadelere katılan çeşitli tonların, okuyucunun metni algılamasında farklılıklara yol açabileceğini göstermektedir.
Tevbe Sûresi 47. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Tevbe Sûresi 47. ayet, münafıkların niyetlerini ve davranışlarını ele alır. Onların, Allah'ın dinine olan inançsızlıkları sonucunda başlarına gelecek felaketleri ve kalplerindeki korku ve tereddütleri ifade eder.
- Bakara Suresi 8. Ayet: Bu ayette, münafıkların kalplerindeki inkar ve kibir belirtilmektedir. Tevbe Sûresi'ndeki ayetle ilgili çünkü her iki ayet de inançsızlığın kalplere nasıl sirayet ettiğini vurgular.
- Âl-i İmrân Sûresi 154. Ayet: Bu ayet, müminlerin karşılaştığı zorluklar ve kaybettikleri zaman içlerinde hissettikleri korkularla ilgilidir. Tevbe Sûresi 47. ayet ile ilişkilidir çünkü müminlerin sabrı ve dayanıklılığı münafıkların zayıflığıyla karşılaştırılmaktadır.
- Münafikun Suresi 1. Ayet: Münafıkların özellikleri burada belirtilmektedir. Tevbe Sûresi 47. ayet ile bağlantılıdır çünkü her iki ayet de münafıklığın dışarıdan görünmeyen gerçek yüzünü ve içsel çelişkilerini ortaya koyar.
Tevbe Sûresi 47. ayet ve ona bağlı olan ayetler, inanç ve münafıklık kavramlarını derinlemesine ele alarak müminler ve münafıklar arasındaki temel farkları ortaya koyar. Bu ayetler bir araya geldiğinde, müminlerin kalp huzuru ile münafıkların içsel korkuları arasındaki zıtlığı net bir şekilde ortaya koyar.
Okumak istediğin ayeti seç