Âl-i İmrân Sûresi 120. Ayet
اِنْ
تَمْسَسْكُمْ
حَسَنَةٌ
تَسُؤْهُمْۘ
وَاِنْ
تُصِبْكُمْ
سَيِّئَةٌ
يَفْرَحُوا
بِهَاۜ
وَاِنْ
تَصْبِرُوا
وَتَتَّقُوا
لَا
يَضُرُّكُمْ
كَيْدُهُمْ
شَيْـٔاًۜ
اِنَّ
اللّٰهَ
بِمَا
يَعْمَلُونَ
مُح۪يطٌ۟
١٢٠
İn temseskum hasenetun tesu/hum ve-in tusibkum seyyi-etun yefrahû bihâ(s) ve-in tasbirû vetettekû lâ yadurrukum keyduhum şey-â(en)(c) inna(A)llâhe bimâ ya’melûne muhît(un)
Âl-i İmrân Suresi 120. Ayet Meâlleri

Âl-i İmrân Suresi 120. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 120 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 111 |
Toplam Harf Sayısı | 139 |
Toplam Kelime Sayısı | 31 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam tarihinde önemli bir yere sahip olup, genellikle savaş, birlik, kardeşlik, sabır ve Allah'ın kudreti temalarını işler. Mekke döneminde inmiş olan bu sure, İslam toplumu için kritik bir dönemde, inançlarını pekiştirmek ve düşmanlıklarını aşmak üzere gönderilmiştir. Ayet 120, müminlerin düşmanlarıyla olan ilişkilerini ele alırken, aynı zamanda sabrın, takvanın ve Allah’a güvenin önemine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, müminlerin karşılaştığı zorluklar ve düşmanlarının tutumlarıyla nasıl başa çıkmaları gerektiği vurgulanır. Ayette ise, müminlerin bir iyilikle mutlu olmaları ve bir kötülükle düşmanlarının sevindiği belirtilmektedir. Burada, düşmanların asıl amaçlarının, müminleri üzmek ve onları zayıflatmak olduğu ifade edilmektedir. Ancak, müminlerin sabırlı olmaları, Allah'a bağlı kalmaları durumunda, bu hilelerin kendilerine zarar veremeyeceği belirtilmektedir. Bu bağlamda, ayetin mesajı, müminlerin zorluklar karşısında güçlü durmaları gerektiği ve Allah’ın her şeyi kuşatıcı kudretinin varlığına olan inançlarının pekiştirilmesidir.
Âl-i İmrân Suresi 120. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَأْتِكُمُ | Size gelir |
خَيْرٌ | İyilik |
فَإِن صَبَرْتُمْ | Eğer sabreder ve |
تَتَّقُوا | Sakınırsanız |
مَكْرُهُمْ | Hileleri |
يُحِيطُ | Kuşatmıştır |
Ayetin tecvid açısından önemli noktaları arasında idgam (geminleme), med (uzatma) ve bazı harflerin telaffuzuna dair kurallar yer almaktadır. Özellikle 'مَكْرُهُمْ' kelimesindeki 'م' harfi, medmeden sonra gelen bir harf olduğu için tecvid kurallarına uygun şekilde uzatılmalıdır.
Âl-i İmrân Suresi 120. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
خَيْرٌ | İyilik | 10 |
صَبَرَ | Sabır | 50 |
مَكْرٌ | Hile | 15 |
İyilik, sabır ve hile kelimeleri, gerektiğinde insanın karşılaştığı zorluklar ve bunlara karşı takınması gereken tutumlar hakkında önemli kavramlardır. Bu kelimelerin Kur'an'da sık kullanılmasının sebebi, insan ilişkileri ve sosyal davranışların anlaşılmasına katkı sağlamasıdır. İyilik kavramı, toplumun dayanışma ve yardımlaşma duygusunu pekiştirmeye yönelikken, sabır kavramı, zorluklar karşısında gösterilmesi gereken dirayeti ifade eder. Hile ise, insanın karşılaşabileceği olumsuz durumları temsil eder.
صَبَرَ
50
مَكْرٌ
15
خَيْرٌ
10
Âl-i İmrân Suresi 120. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Size bir iyilik gelse tasalanırlar | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Size bir iyilik dokunursa, bu onları üzer | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | Başınıza bir kötülük gelse onunla sevinirler | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Eğer sabreder ve [takvâ]lı olursanız | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | Eğer sabreder ve ittikada bulunursanız | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Eğer sabreder, korunursanız | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Kendinizi koruyarak sabrederseniz | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Eğer sabreder, sakınır/korunursanız | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeler arasında, 'sabrederseniz' ve 'iyilik gelse' gibi ifadeler birçok mealde ortak kullanılmıştır. Bu durum, müminlerin sabır göstermesinin ve iyiliklerin öneminin genel bir kabul olarak her mealde yer aldığını göstermektedir. Farklı meallerde, farklı dil tonları tercih edilmiştir. Örneğin, bazı mealler geleneksel bir üslup benimserken, bazıları daha modern bir anlatım dili kullanmaktadır. Bu bağlamda, 'sabır' kelimesinin vurgulanması, sabrın ve dayanıklılığın İslam'ın özündeki önemli bir yerinin olduğunu ortaya koymaktadır. Ayrıca, bazı meallerde 'korunmak' gibi ifadeler, müminlerin düşmanlarına karşı alacakları önlemleri simgeler. Bu tür dil farklılıkları, okuyucunun mesajı algılamasında önemli değişiklikler yaratabilir.
Âl-i İmrân Sûresi 120. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Âl-i İmrân Sûresi 120. ayette, Müslümanların karşılaştığı zor zamanlar ve düşmanlarının onlara karşı güçlü olduğu anlatılmakta, ancak Allah'a güvenenlerin her durumda güçlü kalacakları vurgulanmaktadır.
- Âl-i İmrân Sûresi 139. Ayet: Bu ayette, Allah'ın yardımının ve zaferin gerçek kaynağı olduğu belirtilerek, müminlerin zor zamanlarda umutlarını yitirmemeleri gerektiği ifade edilmektedir. İlişkisi, her iki ayetin de inananların sabrını ve dayanıklılığını güçlendirmeye yönelik oluşundandır.
- Bakara Suresi 153. Ayet: Bu ayette sabır ve namaz ile Allah’tan yardım istenmesi gerektiği öğütlenmiştir. Müslümanların zorluklar karşısında nasıl hareket etmeleri gerektiği hakkında benzer bir mesaj vermektedir.
- Münafikun Suresi 8. Ayet: Burada da, münafıkların Müslümanlara karşı duyduğu kıskançlık ve düşmanlıkların zayıf bir inançla geldiği, dolayısıyla gerçek iman edenlerin sabırla sıkıntılara karşı durmaları gerektiği vurgulanmaktadır.
Tüm bu ayetler birlikte, Müslümanların zor zamanlarda Allah'a güvenmeleri, dayanıklılık göstermeleri ve sabırla hareket etmeleri gerektiğini öne çıkarmaktadır. Allah’a güvenenlerin, düşmanlara karşı bile güçlü kalacakları mesajı verilmekte ve imanları pekiştirilmektedir.
Okumak istediğin ayeti seç