Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Ve gevşeklik etmeyin, mahzun olmayın, inanmışsanız mutlaka üstünsünüz siz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer hakikaten inanıyorsanız, muhakkak üstün olan sizsinizdir. |
Mehmet Okuyan Meali | Gevşemeyin; hüzünlenmeyin! İnanıyorsanız üstünsünüz. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve fütur getirmeyiniz ve mahzun olmayınız ve siz mü'minler iseniz çok yükselmiş olanlar ancak sizlersiniz. |
Süleyman Ateş Meali | Gevşemeyin, üzülmeyin, eğer inanıyorsanız, mutlaka siz üstün geleceksiniz. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer inanıp güveniyorsanız en üstün olan, sizlersiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Gevşemeyin, tasalanmayın. Eğer inanıyorsanız üstün olan sizsiniz. |
Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 139 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 3 |
Kur'an Sayfası | 84 |
Toplam Harf Sayısı | 84 |
Toplam Kelime Sayısı | 12 |
Âl-i İmrân Suresi, İslam'ın erken dönemlerinde, Medine'de inmiştir. Bu sure, özellikle müminlerin moralini yükseltici mesajlar içermekte ve toplumsal birlikteliği teşvik etmektedir. Ayet 139, bu bağlamda kaybedilen bir savaş sonrası yaşanan üzüntü ve düş kırıklığına dair bir uyarı niteliği taşımaktadır. Müminlerden, zorluklar karşısında gevşeklik göstermemeleri ve hüzne kapılmamaları gerektiği vurgulanarak, inançlarının kendilerine bir üstünlük sağlayacağı ifade edilmektedir. Bu surede genel olarak savaş, iman ve birlik gibi temalar işlenmekte, müminlerin dayanışma içinde olmaları gerektiği hatırlatılmaktadır. Ayrıca, bu ayetteki mesaj, Allah'a güvenmenin ve inancın gücünü simgelerken, toplumsal dayanışmanın da önemine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda, müminlerin hedeflerinin büyük, azimlerinin ise yüksek olması gerektiği vurgulanmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
فَتَحْنَا | Açtık |
أَنْتُمْ | Sizler |
مُؤْمِنُونَ | İman edenler |
وَلاَ | Ve değil |
يَحْزَنْ | Üzülmek |
Ayette, 'وَلاَ' ve 'يَحْزَنْ' kelimeleri birleşik okunuşta idgam kurallarıyla alakalıdır. 'وَلاَ' kelimesindeki 'ا' harfi, takip eden kelime ile birleştiğinde akıcı bir telaffuz ortaya çıkar.
Âl-i İmrân Suresi 139. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُؤْمِنُونَ | İman edenler | 89 |
يَحْزَنْ | Üzülmek | 8 |
فَتَحْنَا | Açtık | 6 |
Ayet içerisinde geçen 'مُؤْمِنُونَ' kelimesi, Kur'an'da en fazla geçen ve müminlerin inancını pekiştiren bir terimdir. 'يَحْزَنْ' kelimesi ise, müminlerin moral bozukluğunu ifade ederken, zorlu zamanlarda dayanıklılığı vurgulamak için sık kullanılır. 'فَتَحْنَا' kelimesi ise, zafer ve açılım ile ilgili bağlamlarda yer almaktadır. Bu kelimeler, inanç ve dayanıklılık temaları üzerinden sürekli olarak müminlere hatırlatılmaktadır.
مُؤْمِنُونَ
89
يَحْزَنْ
8
فَتَحْنَا
6
Âl-i İmrân Suresi 139. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Gevşeklik etmeyin | Geleneksel |
Diyanet İşleri | Gevşemeyin, hüzünlenmeyin | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | Gevşemeyin, üzülmeyin | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Gevşemeyin; hüzünlenmeyin! | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Ve fütur getirmeyiniz | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Gevşemeyin, üzülmeyin | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | Gevşemeyin, üzülmeyin | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Gevşemeyin, tasalanmayın | Modern |
Yukarıdaki tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeler ve dilsel tonları incelenmiştir. 'Gevşemeyin' ifadesi, çoğu mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu tercih, ayetin ana mesajını vurgulamak için oldukça etkili bir yol olarak öne çıkmaktadır. Ayrıca, 'üzülmeyin' ve 'hüzünlenmeyin' gibi ifadeler de benzer şekilde çoğu mealde bulunmakta ve kaybedilen savaş sonrası moral kaybını belirtmektedir. Bazı meallerdeki 'fütur getirmeyin' gibi ifadeler ise daha geleneksel bir dil kullanımı ile dikkat çekiyor. Bu durum, mealler arasındaki dillerin ne kadar farklı olabileceğini ve kelimelerin anlam derinliklerini yansıtmaktadır.