Âl-i İmrân Suresi 140. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Size bir yara deydiyse o kavim de tıpkı sizin gibi yaralandı. Bu günler, öyle günler ki onları insanlar arasında nöbetle döndürür, dururuz. Böylece de Allah, bilgisini, inananlara açıklar, içinizden şahitler edinir ve Allah zalimleri sevmez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Eğer siz (Uhud’da) bir yara aldıysanız, şüphesiz o topluluk da (Müşrikler de Bedir’de) benzeri bir yara almıştı. İşte (iyi veya kötü) günleri insanlar arasında (böyle) döndürür dururuz. (Bazen bir topluma iyi ya da kötü günler gösteririz, bazen öbürüne.) Allah, sizden iman edenleri ayırt etmek, sizden şahitler edinmek için böyle yapar. Allah, zalimleri sevmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Eğer size (Uhud savaşında) bir yara değmişse, (Bedir harbinde) o topluma da benzeri bir yara dokunmuştu. O günler ki, biz onları insanlar arasında döndürür dururuz. (Bu da) Allah'ın sizden iman edenleri ayırt etmesi ve sizden şahitler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez. |
Mehmet Okuyan Meali | Size (Uhud’da) bir acı dokunduysa, (Bedir’de de) o kavme benzer bir acı dokunmuştu. O (sıkıntılı) günleri biz, insanlar arasında döndürür (durur)uz. Sonunda Allah iman edenleri bilir (ortaya çıkarır) ve aranızdan şahitler edinir. Allah zalimleri sevmez. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Eğer size bir yara dokunmuş ise şüphesiz o kavmine de onun misil bir yara dokunmuştur. Ve o günleri Biz nâs arasında döndürürüz. Ve Allah Teâlâ'nın, imân edenleri bilmesi ve sizden şahitler ittihaz etmesi içindir. Ve Allah Teâlâ zalimleri sevmez. |
Süleyman Ateş Meali | Eğer size bir yara dokunduysa, o topluluğa da benzeri bir yara dokunmuştu. O günler... onları biz insanlar arasında çevirip dururuz (kah bir kavme, kah ötekine galibiyet veririz; bazen bir topluma iyi veya kötü günler gösteririz, bazan ötekine). Allah inananları ortaya çıkarmak, sizden şehidler edinmek için (zamanı kah lehinize, kah aleyhinize çevirmektedir). Allah, zalimleri sevmez. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Siz bir yara aldıysanız, karşınızdaki topluluk da vaktiyle öyle bir yara aldı. Böyle günleri, bir ona bir öbürüne, insanlar arasında döndürüp dururuz. Bu, Allah'ın inanıp güvenenleri bilmesi ve içinizden kimilerini şahit tutması içindir. Allah, yanlış yapanları sevmez. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Size bir yara değiyorsa, o topluma da benzeri bir yara mutlaka değmiştir. Bak işte günler! Biz onları insanlar arasında dolandırır dururuz. Allah bu sayede iman edenleri bilecek, sizden tanıklar/şehitler edinecektir. Allah zulme sapanları sevmez. |
Âl-i İmrân Suresi 140. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 140 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 4 |
Kur'an Sayfası | 113 |
Toplam Harf Sayısı | 136 |
Toplam Kelime Sayısı | 30 |
Âl-i İmrân Suresi, genelde müminlerin birlik ve dayanışma içinde olmaları gerektiğini vurgulayan, Yahudi ve Hristiyanlar gibi diğer din mensuplarıyla olan ilişkileri ele alan bir Mekki suredir. 140. ayet, özellikle müminlerin yaşadığı zorluklar ve savaşlar sırasında başlarına gelen felaketlerin kaçınılmaz olduğuna dikkat çeker. Bu ayette, Müslümanların Uhud Savaşı'nda yaşadıkları zorluklar ile geçmişteki diğer savaşlarda da benzer sıkıntılar yaşayan topluluklar arasında bir paralellik kurulur. Allah'ın, zaman zaman bu tür zorlukları ve sıkıntıları müminlere yaşatarak, inançlarını test ettiğine ve onları ayırt edici özellikleri ile ortaya çıkardığına dair bir mesaj vardır. Savaşlar, toplumlar arasında dönen bir döngü olarak tasvir edilir. Bu durumda, günlerin döndürülmesi, Allah'ın adaleti, hikmeti ve müminlerin sabrı üzerine bir vurgu yaratır. Böylelikle, bu ayet Müslümanların sabretmeleri, dayanıklılık göstermeleri ve Allah'a güvenmeleri gerektiğini telkin eder. Ayetin genel yapısı, Allah'ın bilgisini ve iradesini açıkça ortaya koyarak, müminler arasında şahitler edinme amacını da taşır. Ayrıca, Allah'ın zalimlere karşı olan tutumunun da altı çizilmektedir. Bu bağlamda, Müslümanların yaşadığı zorluklar, sadece birer sınav değil, aynı zamanda birer fırsat olarak da algılanmalıdır.
Âl-i İmrân Suresi 140. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَوْمٍ | Gün |
شَهَادَةً | Şahitlik |
مَسَّ | Değmek |
زَالِمِينَ | Zalimler |
إِيمَانًا | İman |
Ayet içerisinde dikkat çeken bazı tecvid kuralları bulunmaktadır. Örneğin, 'شَهَادَةً' kelimesindeki 'شَ' harfi, med uzunluğu gerektirmekte ve bu kelimenin okunuşunda dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Ayrıca, 'مَسَّ' kelimesindeki 'مَ' harfi, idgam durumunu oluşturmakta, bu da kelimenin akıcılığı açısından önem taşımaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 140. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَوْمٍ | Gün | 20 |
شَهَادَةً | Şahitlik | 15 |
زَالِمِينَ | Zalimler | 30 |
Yukarıda belirtilen kelimeler Kur'an'da farklı sıklıklarla yer almaktadır. 'يَوْمٍ' kelimesi, zaman kavramını ifade eden bir terim olarak sıkça kullanılır. Bu kullanım, olayların zaman içindeki döngüselliğine vurgu yaparken, aynı zamanda insanlara zamanın geçici doğası hakkında bir hatırlatmada bulunur. 'شَهَادَةً' kelimesi, özellikle adalet ve şahitlik konuları açısından önemlidir ve bu yüzden çeşitli surelerde yer alır. 'زَالِمِينَ' kelimesi ise, zalimlerin kötü durumunu ve Allah'ın adaletini vurgulamak için sıkça tercih edilmektedir. Bu kelimelerin tekrarları, Kur'an'ın ana temalarının pekişmesine katkıda bulunmaktadır.
زَالِمِينَ
30
يَوْمٍ
20
شَهَادَةً
15
Âl-i İmrân Suresi 140. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | kavim de tıpkı sizin gibi yaralandı. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | şüphesiz o topluluk da benzeri bir yara almıştı. | Geleneksel |
Yaşar Nuri Öztürk | o topluma da benzeri bir yara mutlaka değmiştir. | Modern |
Süleyman Ateş | o topluluğa da benzeri bir yara dokunmuştu. | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | O topluma da benzeri bir yara dokunmuştu. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | benzer bir acı dokunmuştu. | Modern |
Süleymaniye Vakfı | karşınızdaki topluluk da vaktiyle öyle bir yara aldı. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | o kavmine de onun misil bir yara dokunmuştur. | Geleneksel |
Tablo incelendiğinde, birçok mealin benzer ifadeler kullandığı ve genel olarak 'yaralanma' terimini sıkça tercih ettiği görülmektedir. Bu, Müslümanların zorluklarla başa çıkma mücadelesini yansıtmakta olup, bu tür ifadelerin seçilmesinin nedeni, ayetin özünü yakalamaya çalışmaktır. Örneğin, 'benzeri bir yara' ifadesi, çeşitli meallerde benzer şekilde kullanılarak, geçmiş ile bugünü bağdaştırarak bir anlam derinliği katmaktadır. Ancak, modern meallerde daha akıcı bir dil kullanılması dikkat çekmektedir. Bazı meallerde ise 'mutlaka' gibi ifadeler, olayların kaçınılmazlığına işaret ederek, anlamda bir farklılık oluşturmaktadır. Bu durum, dil açısından bazı anlam farklılıkları yaratmaktadır, ancak genel bağlamda özün korunması hedeflenmiştir.