Münafikun Suresi 8. Ayet

يَقُولُونَ

لَئِنْ

رَجَعْنَٓا

اِلَى

الْمَد۪ينَةِ

لَيُخْرِجَنَّ

الْاَعَزُّ

مِنْهَا

الْاَذَلَّۜ

وَلِلّٰهِ

الْعِزَّةُ

وَلِرَسُولِه۪

وَلِلْمُؤْمِن۪ينَ

وَلٰكِنَّ

الْمُنَافِق۪ينَ

لَا

يَعْلَمُونَ۟

٨

Yekûlûne le-in raca’nâ ilâ-lmedîneti leyuḣricenne-l-e’azzu minhâ-l-eżel(le)(c) ve li(A)llâhi-l’izzetu ve lirasûlihi ve lilmu/minîne ve lâkinne-lmunâfikîne lâ ya’lemûn(e)

Münafikun Suresi 8. Ayet Meâlleri

Onlar, “Andolsun, eğer Medine’ye dönersek, üstün olan, zayıf olanı oradan mutlaka çıkaracaktır” diyorlardı. Hâlbuki asıl üstünlük, ancak Allah’ın, Peygamberinin ve mü’minlerindir. Fakat münafıklar (bunu) bilmezler.Diyanet İşleri (Yeni)
Derler ki: Medine'ye dönünce andolsun ki üstün olan, elbette aşağılık kişiyi çıkarır oradan ve Allah'ındır üstünlük ve Peygamberinin ve inananların ve fakat münafıklar, bilmezler.Abdulbaki Gölpınarlı
Diyorlar ki: "Andolsun, eğer Medine'ye dönersek, daha üstün olan, daha alçak olanı oradan mutlaka çıkaracaktır." Üstünlük, ancak Allah'a, O'nun elçisine ve müminlere mahsustur. Fakat münafıklar bilmezler.Elmalılı Hamdi Yazır
Onlar “Şüphesiz ki Medine’ye dönersek, üstün olan (taraf), zayıf olanı mutlaka oradan çıkaracaktır!” diyorlardı. (Oysa) itibar yalnızca Allah’a, Elçisine ve müminlere aittir fakat münafıklar (bunu) bilmezler.Mehmet Okuyan
Derler ki: «Eğer Medine'ye döner gider isek elbette azîz olanlar, zelil olanları oradan çıkaracaklardır.» Halbuki izzet Allah'a mahsustur ve Peygamberi ile mü'minlere mahsustur. Fakat o münafıklar bilmezler.Ömer Nasuhi Bilmen
Diyorlar ki: "Andolsun, eğer Medine'ye dönersek üstün olan, alçak olanı oradan mutlaka çıkaracaktır." Üstünlük, ancak Allah'a, Elçisine ve mü'minlere mahsustur. Fakat münafıklar bilmezler.Süleyman Ateş
(Benî Mustalik savaşında) Şunu bile demişlerdi: "Hele Medine'ye dönelim; biz üstünler, o alçakları elbette sürüp çıkaracağız." Oysa üstünlük Allah'tadır, elçisindedir ve inanıp güvenenlerdedir. Ama münafıklar bunu bilmezler.Süleymaniye Vakfı
Şöyle derler: "Eğer Medine'ye dönersek, yemin olsun ki, itibarlı ve baskın olan, ezik ve zayıf olanı oradan çıkaracaktır!" Güç ve itibar Allah'a, O'nun resulüne ve iman sahiplerine özgüdür. Ama münafıklar bunu bilmezler.Yaşar Nuri Öztürk
Onlar "Şehre döndüğümüzde şerefli olan (biz)ler şerefsiz olanları oradan elbet sürüp çıkaracaktır" diyorlar. Ama şeref Allah'a, O'nun Rasulüne ve mü'minlere aittir: gel gör ki, ikiyüzlüler (bunu bile) bilmiyorlar.Mustafa İslamoğlu
Kalkmış bir de: “Hele Medine’ye bir dönelim, göreceksiniz izzetli ve şerefli olanlar zelîl ve alçak olanları oradan mutlaka çıkaracak!” diyorlar. Halbuki asıl güç, izzet ve şeref Allah’a aittir, Rasûlü’ne aittir ve mü’minlere aittir; fakat münafıklar bunu bilmiyor.Ömer Çelik
Onlar «Eğer Medîneye dönersek, andolsun, en şerefli ve kuvvetli olan (ımız) oradan en hakıyr (ve zaîf) olanı muhakkak çıkaracakdır» diyorlardı. Halbuki şeref, kuvvet ve gaalibiyyet Allahındır, peyğamberinindir, müminlerindir. Fakat münafıklar (bunu) bilmezler.Hasan Basri Çantay
Münafikun Suresi 8. Ayet Arapça ve Türkçe meali

Münafikun Suresi 8. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureMünafikun
Sure Numarası63
Ayet Numarası8
Sure TürüMedeni
Bulunduğu Cüz28
Kur'an Sayfası531
Toplam Harf Sayısı103
Toplam Kelime Sayısı15

Münafikun Suresi, Medine döneminde inmiş olup, münafıkların özellikleri ve inanan topluluğun güçlü duruşu üzerine odaklanmaktadır. Ayet 8, münafıkların Medine’ye döndüklerinde güçten bahsederek, zayıf olanları oradan çıkaracaklarını iddia ettiklerini ifade eder. Ancak, asıl üstünlüğün Allah'a, Peygamberine ve inananlara ait olduğu vurgulanmaktadır. Bu ayet, münafıkların cehaletini ve gerçekte güç ve otoritenin kimlerde bulunduğunu anlamadıklarını ortaya koyar. Süre boyunca münafıkların toplum içindeki rolü, onların ikiyüzlülüğü ve gerçek inananlardan ayıran özellikler detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Ayrıca, bu ayet münafıkların kendi güçlerini ve itibarlarını sorgulamadıkları, aksine kendilerini güçlü sanarak zayıflara tahakküm kurmaya çalıştıkları düşüncesini yansıtır. Bu durum, toplumda birliğin, beraberliğin ve gerçek inancın önemini yeniden hatırlatmaktadır.

Münafikun Suresi 8. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
مَـنْkim
اَلْعَزِيزُüstün, güçlü
مُؤْمِنُونَinananlar
مُنَافِقُونَmünafıklar

Ayetin içerisinde dikkat çeken dil bilgisi kuralları arasında, idgam ve med kuralları yer almaktadır. Örneğin, 'اَلْعَزِيزُ' kelimesindeki 'ال' harfi ile 'عَزِيز' arasında bir med uygulaması vardır.

Münafikun Suresi 8. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
مُؤْمِنُونَinananlar33
مُنَافِقُونَmünafıklar33
عَزِيزٌüstün9

Bu kelimeler, Kur'an'da sıkça vurgulanan temalar arasında yer almaktadır. 'مُؤْمِنُونَ' ve 'مُنَافِقُونَ' terimleri, inanç ve ikiyüzlülük arasındaki çatışmayı sembolize ederek toplumsal yapıların dinamiklerini ortaya koyar. 'عَزِيزٌ' kelimesinin ise, güç ve otoriteyi temsil etmesi, bu bağlamda sık kullanılmasıyla ilişkilidir. Bu kelimelerin tekrar eden kullanımları, toplumsal değerlerin, inançların ve karakterlerin önemini vurgulamak için bir araç olarak işlev görmektedir.

مُؤْمِنُونَ

33

مُنَافِقُونَ

33

عَزِيزٌ

9

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Münafikun Suresi 8. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıelbette aşağılık kişiyi çıkarırGeleneksel
Diyanet İşleriüstün olan, zayıf olanı mutlaka çıkaracaktırAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi Yazırdaha üstün olan, daha alçak olanı çıkaracaktırGeleneksel
Mehmet Okuyanüstün olan tarafModern
Ömer Nasuhi Bilmenelbette azîz olanlar, zelil olanlarıGeleneksel
Süleyman Ateşüstün olan, alçak olanıGeleneksel
Süleymaniye Vakfıbiz üstünler, o alçaklarıAçıklayıcı
Yaşar Nuri Öztürkitibarlı ve baskın olanModern

Tabloda görülen ifadeler arasında çoğunlukla 'üstün olan' ve 'alçak olan' temaları ortak olarak kullanılmaktadır. Bu ifadeler, kelime dağarcıklarında var olan benzerliklerden dolayı tercih edilmiştir. 'Üstün olan' ifadesi, otoriteyi ve güç dengesini simgelerken, 'alçak' ifadesi ise bir aşağılık durumu temsil etmektedir. Bazı meallerde 'baskın' veya 'itibarlı' gibi daha modern kavramlar tercih edilmiştir, bu da dilsel güncellemeyi ve çağdaş anlayışı yansıtmaktadır. Ancak, bu farklılıklar genel anlamda çok büyük bir değişim yaratmamaktadır. Her meal, aslında benzer bir temayı işlemekte ve münafıkların yanlış algılarını ortaya koymaktadır.

Münâfikûn Sûresi 8. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler

Münafikun Suresi 8. ayeti, münafıkların inançsızlıklarını ve aldatıcı tavırlarını ifşa eden bir metin olup, gerçek müminlerin Allah'a olan inançlarını ve güvenlerini aktarmaktadır.

  • Bakara Suresi 204. Ayet: Bu ayette münafıkların sözlerinin güvenilmez olduğu ve onların ardında yatan niyetlerin tehlikeli olduğu ifade edilmektedir. Bu, Münafikun Suresi 8. ayetinin temasını destekler.
  • Âl-i İmrân Sûresi 167. Ayet: Burada da münafıkların gerçek yüzleri ve peşinden gidecekleri sonuçlar ele alınmaktadır. Bu durum, münafikun ayetinde olduğu gibi, inançsızların sonuçlarının olumsuz olduğunu gösterir.
  • Münafikun Suresi 2. Ayet: Bu ayette münafıkların, kendilerini mümin gibi gösterme çabaları ve içlerindeki inançsızlığın ortaya çıkışı dile getirilmektedir. Bu durum, Münafikun Suresi 8. ayeti ile doğrudan bağlantılıdır.

Münafikun Suresi 8. ayeti ve ilişkili ayetler, münafıkların içsel tutarsızlıkları, aldatıcı davranışları ve gerçek inanç sahibi olanların güçlü ve kararlı niteliklerini vurgulanmaktadır. Müslüman toplumun, münafıklara karşı uyanık olması gerektiğine dair bir uyarı niteliği taşır.

Okumak istediğin ayeti seç

Kaynakça