Âl-i İmrân Suresi 121. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | An o zamanı, hani insanları savaş yerlerine yerleştirmek için sabahleyin erkenden ailenden ayrılmıştın ve Allah duyuyordu, biliyordu bunu. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hani sen mü’minleri (Uhud’da) savaş mevzilerine yerleştirmek için, sabah erken ailenden (evinden) ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah, hakkıyla işiten ve bilendir. |
Mehmet Okuyan Meali | Hani sen sabah erkenden müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah duyandır, bilendir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hani bir vakit erkenden ehlinden ayrılmıştın. Mü'minler için savaşa elverişli mevziler hazırlıyordun. Ve Allah Teâlâ ise hakkıyla işiticidir, hakkıyla bilicidir. |
Süleyman Ateş Meali | Hani sen, erkenden ailenden ayrılmıştın, (Uhud'da) mü'minleri savaş üslerine yerleştiriyordun. Allah da işitendi, bilendi. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bir sabah evinden çıkmış, müminleri savaşacakları yerlere yerleştiriyordun. Her şeyi dinleyen ve bilen Allah’tır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hani, sen ailenden erkenden ayrılmıştın da müminleri savaş için tutulması gereken noktalara yerleştiriyordun. Allah her şeyi çok iyi duyar, çok iyi bilir. |
Âl-i İmrân Suresi 121. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Âl-i İmrân |
Sure Numarası | 3 |
Ayet Numarası | 121 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 4 |
Kur'an Sayfası | 103 |
Toplam Harf Sayısı | 108 |
Toplam Kelime Sayısı | 23 |
Âl-i İmrân Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir suredir ve genellikle Müslümanların sosyal ve askeri birlikteliğini pekiştiren ayetleri içermektedir. Bu sure, İslam toplumu için önemli olaylar ve meselelerle ilgilidir. Özellikle Uhud Savaşı gibi kritik bir dönemi kapsayan ayetler, Müslümanların inançlarını, cesaretlerini ve stratejilerini vurgular. 121. ayet, bu bağlamda, Resulullah'ın müminleri savaş alanına yerleştirmesi sürecini anlatmakta; Allah'ın işitme ve bilme sıfatlarını vurgulayarak, bu olayın önemini ve Allah’ın her şeyi kuşatan bilgisini belirtmektedir. Burada Resulullah'ın, müminleri savaşa hazırlama çabası ile birlikte, onun ailevi duygularını ve savaşın getirdiği zorlukları da işaret eder. Bu ayet, aynı zamanda toplumsal dayanışma, fedakarlık ve Allah'a güven konularına da ışık tutmaktadır. Ayetin geçtiği bağlam, Müslümanların bu tür zorluklar karşısında nasıl bir tavır sergilemesi gerektiğine dair bir örnek sunar. Sonuç olarak, bu ayet, savaş döneminde bile Allah’a güvenin ve müminler arası dayanışmanın önemini hatırlatmaktadır.
Âl-i İmrân Suresi 121. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
أَنْتَ | Sen |
أُهْمِلَ | Yardım etmek |
تَفَارَقْتَ | Ayrıldın |
مُؤْمِنِينَ | Müminler |
مَكَانَاتٍ | Yerler |
Ayetin tecvid kuralları arasında idgam ve med kuralları yer almakta; bazı kelimelerde uzatmalar ve birleşimlerle ilgili durumlar söz konusudur. Bu durumlar, okuma sırasında dikkat edilmesi gereken özelliklerdir.
Âl-i İmrân Suresi 121. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
أَنْتَ | Sen | 15 |
مُؤْمِنِينَ | Müminler | 56 |
مَكَانَاتٍ | Yerler | 12 |
Bu kelimeler Kur'an'da sıkça geçmektedir, çünkü toplumsal ve manevi bağlamda önemli kavramlardır. 'Müminler' kelimesi, inananların birlikteliğini ve toplumun moral motivasyonunu temsil ederken, 'yerler' ise belirli bir stratejik veya fiziksel alanı işaret eder. 'Sen' kelimesi ise bireysel sorumluluğu ve Allah ile kul arasındaki ilişkiyi vurgular.
مُؤْمِنِينَ
56
أَنْتَ
15
مَكَانَاتٍ
12
Âl-i İmrân Suresi 121. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | an o zamanı | Geleneksel |
Diyanet İşleri | sabah erken ailenden ayrılmıştın | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır | müminleri savaş mevzilerine yerleştirmek için | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | savaş mevzilerine yerleştirmek | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | savaşa elverişli mevziler hazırlıyordun | Geleneksel |
Süleyman Ateş | mü'minleri savaş üslerine yerleştiriyordun | Geleneksel |
Süleymaniye Vakfı | müminleri savaşacakları yerlere yerleştiriyordun | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | müminleri savaş için tutulması gereken noktalara yerleştiriyordun | Modern |
Tabloda görüldüğü üzere, birçok mealde 'savaş mevzilerine yerleştirmek' ifadesi sıklıkla kullanılmıştır. Bu, ayetin bağlamını ve önemini vurgulamak için tercih edilmiş olabilir. 'Ailen' ifadesi, bazı meallerde farklılık gösterirken; genel olarak Resulullah'ın ailesinden ayrılması durumu ele alınmıştır. Bu ifadelerin çoğu, olayın başında yer alan bir eylemi tanımlamakta ve bu da ayetin ana temasını destekler. Belirgin farklılıklar ise, bazı meallerin daha açıklayıcı olma çabasını gösterirken, diğerleri daha klasik bir anlatım tarzına sahiptir. Örneğin, 'savaş mevzileri' yerine 'savaşa elverişli mevziler' gibi ifadeler, aynı anlamı taşırken biraz farklı bir ton sunmaktadır.