Tevbe Suresi 94. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Seferden dönüp de onlarla buluştuğunuz zaman size özürler getirecek onlar; de ki: Özür dilemeyin, kesin olarak size inanmıyoruz; Allah, sizin ahvalinizi haber vermiştir bize ve bundan sonraki hareketlerinizi de Allah ve Peygamberi görecek, sonra da gizliyi ve açığı bilen Tanrının tapısına döneceksiniz de o, bütün yaptıklarınızı size bildirecek. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Onlara döndüğünüzde, size mazeret beyan edeceklerdir. De ki: “Mazeret beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayız. Çünkü Allah bize sizin durumunuzu bildirdi. Bundan böyle davranışlarınızı Allah da Resûlü de görecek. Sonra hepiniz, gaybı da görülen âlemi de bilene döndürüleceksiniz de yapmakta olduğunuz şeyleri size haber verecek.” |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Savaştan dönüp yanlarına geldiğinizde size özür beyan edecekler. De ki: "Özür beyan etmeyin. Size kesinlikle inanmayız. Allah bize, sizin durumunuzdan haberler verdi". Bundan sonra da Allah ve Resulü yaptıklarınızı görecektir. Daha sonra da gizliyi ve âşikârı bilen Allah'a döndürüleceksiniz. O vakit O, size neler yapmış olduğunuzu tek tek haber verecektir. |
Mehmet Okuyan Meali | (Seferden) kendilerine döndüğünüz zaman sizden özür dileyecekler. De ki: “(Boşuna) özür dilemeyin! Size asla inanmayız; Allah elbette haberlerinizi bize bildirmiştir. İş(ler)inizi Allah da görecektir, Elçisi de. Sonra da görünmeyeni de görüneni de bilen (Allah)’a döndürüleceksiniz ve yaptıklarınızı size bildirecektir.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Onlara döndüğünüz zaman size mazeret beyan edeceklerdir. De ki: «Mazerette bulunmayınız, elbette size inanmayacağızdır. Muhakkak ki, Allah Teâlâ sizin bir kısım hallerinizden bizi haberdar buyurdu ve sizin amellerinizi Allah Teâlâ ve Peygamberi görecektir. Sonra gizliyi de, âşikâreyi de bilene döndürüleceksiniz. Artık o da neler yapmış olduklarını size haber verecektir.» |
Süleyman Ateş Meali | (Seferden) geri dönüp onların yanına geldiğiniz zaman sizden özür dilerler. De ki: "Hiç özür dilemeyin, size inanmayız! Allah bize sizin haberlerinizden (bize karşı çevirdiğiniz entrikalardan) bazılarını bildirdi. Yaptığınızı Allah da görecek, Elçiside. Sonra görülmeyeni ve görüleni bilenin huzuruna döndürüleceksiniz, O size yaptıklarınızı haber verecek." |
Süleymaniye Vakfı Meali | Döndüğünüzde onlar size özür beyan edeceklerdir. De ki “Hiç özür beyan etmeyin; size asla inanmayacağız. Allah, sizin haberlerinizi bize bildirdi. Allah ve Elçisi sizin yaptıklarınızı görecektir. Sonra görünmeyeni de görüneni de bilen Allah’ın huzuruna çıkarılacaksınız; ne işler yaptığınızı size o bildirecektir.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Dönüp yanlarına geldiğinizde sizden özür dilerler. De ki: "Özür dilemeyin. Size asla inanmayacağız! Allah bize sizin hallerinizden birçoğunu haber vermiştir. Yapıp ettiğinizi Allah da resulü de görecektir. Sonra görünmeyen ve görünen âlemleri bilenin huzuruna çıkarılacaksınız da O size yapmakta olduklarınızı haber verecektir." |
Tevbe Suresi 94. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Tevbe |
Sure Numarası | 9 |
Ayet Numarası | 94 |
Sure Türü | Medeni |
Bulunduğu Cüz | 11 |
Kur'an Sayfası | 211 |
Toplam Harf Sayısı | 343 |
Toplam Kelime Sayısı | 69 |
Tevbe Suresi, Medine döneminde inmiş olan bir suredir ve Müslümanların karşılaştığı zorluklar, savaşlar ve toplumsal durumlar üzerine önemli mesajlar içermektedir. Bu sure, özellikle savaş dönemi sonrası Müslümanların durumu ve münafıkların tavırları üzerinde durmakta, inanmayanların ve ikiyüzlülerin tavırlarını sert bir dille eleştirmektedir. 94. ayet, savaş sonrası durumu ve münafıkların özür beyanlarını konu almaktadır. Burada münafıkların, savaşta katılmadıkları için özür dilemeleri, Müslümanların onlara karşı güven duymamalarına ve Allah'ın bu kişilerin niyetlerini bildiğine dair bir uyarı yapılmaktadır. Ayet, inananların bu gibi durumlara karşı dikkatli olmalarını vurgulamaktadır. Bu bağlamda, ayet yalnızca bir özür beyanını değil, aynı zamanda inanç ve sadakat konularını da içermektedir. Müslümanların, özür beyanlarını dikkate almamaları ve bu kişilerin tutumlarının Allah ve Peygamber tarafından bilindiği vurgulanmaktadır. Bu şekilde, Tevbe Suresi, inananlar için bir uyarı niteliği taşımakta ve münafıklara karşı dikkatli olmaları gerektiğini öğretmektedir.
Tevbe Suresi 94. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَاذَا | Ne |
يَسْتَغْفِرُوا | Bağışlanma talep etmek |
يَعْلَمُ | Bilmek |
قَدْ | Kesinlikle |
إِلَى | Doğru |
Ayette dikkat çeken bazı dil bilgisi kuralları arasında, idgam ve med durumları bulunmaktadır. Özellikle, 'يَعْلَمُ' kelimesindeki 'ل' harfi için idgam uygulanmamaktadır ve med harfi de ayetin akışına uygun olarak kullanılmaktadır.
Tevbe Suresi 94. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَاذَا | Ne | 3 |
يَسْتَغْفِرُوا | Bağışlanma talep etmek | 2 |
يَعْلَمُ | Bilmek | 5 |
Bu kelimeler, ayette önemli bir rol oynamaktadır çünkü münafıkların özür beyan ederken geçerli bir mazeret sunmadıklarını belirtmek üzerine inşa edilmiştir. Özellikle 'يَعْلَمُ' kelimesi, Allah'ın her şeyi bildiğine dair vurgusu nedeniyle sıklıkla kullanılmıştır. İbadet, samimiyet ve inanç konularında bu kelimelerin tekrarı, müminler için bir hatırlatmadır.
يَعْلَمُ
5
مَاذَا
3
يَسْتَغْفِرُوا
2
Tevbe Suresi 94. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | özürler getirecek | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | mazeret beyan edecekler | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | özür beyan edecekler | Açıklayıcı |
Mehmet Okuyan | özür dilemeyin | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | mazerette bulunmayınız | Geleneksel |
Süleyman Ateş | özür dilemeyin | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | özür dilerler | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | özür beyan edecekler | Açıklayıcı |
Tabloda görülen ifadeler, genellikle özür beyanı anlamına gelen kelimeler etrafında şekillenmiştir. 'Özür beyan etmek' veya 'özür dilemek' gibi ifadeler çoğu mealde benzer bir dilsel tonla kullanılmıştır. Bu ifadelerin tercih edilmesi, ayetin özünü yansıtan ve münafıkların tutumlarını vurgulayan kelimeler olduğu için anlaşılır. Ancak, 'mazeret beyan edecekler' gibi ifadeler bazı meallerde farklılık gösterirken, anlam açısından çok büyük bir farklılık oluşturmazlar. Bu durum, mealin tarzına ve yazarın dil anlayışına bağlı olarak değişiklik göstermektedir.