الْجَاثِيَةِ

Casiye Suresi 32. Ayet

وَاِذَا

ق۪يلَ

اِنَّ

وَعْدَ

اللّٰهِ

حَقٌّ

وَالسَّاعَةُ

لَا

رَيْبَ

ف۪يهَا

قُلْتُمْ

مَا

نَدْر۪ي

مَا

السَّاعَةُۙ

اِنْ

نَظُنُّ

اِلَّا

ظَناًّ

وَمَا

نَحْنُ

بِمُسْتَيْقِن۪ينَ

٣٢

Ve-iżâ kîle inne va’da(A)llâhi hakkun ve-ssâ’atu lâ raybe fîhâ kultum mâ nedrî mâ-ssâ’atu in nezunnu illâ zannen vemâ nahnu bimusteykinîn(e)

"Şüphesiz, Allah'ın va'di gerçektir, kıyamet hakkında hiçbir şüphe yoktur" dendiği zaman ise; "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz" demiştiniz.

Surenin tamamını oku

Câsiye Suresi 32. Ayet Meâlleri

Meâller
Meâl Sahibiİfade
Abdulbaki Gölpınarlı MealiVe size, şüphe yok ki Allah'ın vaadi gerçektir ve kıyamette şüphe yoktur dendi mi, kıyamet nedir derdiniz, bilmiyoruz ki, ancak bir zanda bulunmadayız ve biz, iyideniyiye bilmedik, anlamadık ki.
Diyanet İşleri Meali (Yeni)“Şüphesiz, Allah’ın va’di gerçektir, kıyamet hakkında hiçbir şüphe yoktur” dendiği zaman ise; “Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, sadece zannediyoruz. Biz bu konuda kesin kanaat sahibi değiliz” demiştiniz.
Elmalılı Hamdi Yazır MealiAllah'ın vaadi gerçektir. "O kıyâmetin geleceğinde şüphe yoktur." denildiğinde "Kıyamet nedir bilmiyoruz." Yalnız bir zandan ibârettir sanıyoruz. Fakat bu hususta kesin bir bilgimiz yok." derdiniz.
Mehmet Okuyan Meali(Onlara) “Allah’ın vaadi gerçektir; o (Son) Saat’te de hiçbir şüphe yoktur.” dendiği zaman, “O (Son) Saat’in ne olduğunu bilmiyoruz; (o konuda) sadece zanda bulunuyoruz; asla ikna edilmiş değiliz!” demiştiniz.
Ömer Nasuhi Bilmen MealiVe şüphe yok ki, «Allah'ın vaadi haktır ve o Kıyamette bir süphe yoktur» denildiği zaman siz dediniz ki, «Kıyamet nedir? Biz (bunu) bir zandan başka bir şey sanmıyoruz ve biz (bu hususta) yakîn edinmişler değiliz.»
Süleyman Ateş MealiAllah'ın va'di gerçektir, (Duruşma) sa'at(inin geleceğin)de şüphe yoktur dendiği zaman: "Sa'at nedir, bilmiyoruz, (onu) sadece (bir kuruntu) sanıyoruz biz ona inanmıyoruz" demiştiniz ha?!"
Süleymaniye Vakfı Meali“Allah’ın verdiği söz doğrudur; kıyamet saatinden şüphe duyulamaz.” denilince şöyle demiştiniz: “Kıyamet saati de ne oluyor? Biz bunu sadece bir olasılık olarak görüyoruz. Kesin bir kanaate varmış değiliz.”
Yaşar Nuri Öztürk MealiHani, size, "Hiç kuşkusuz, Allah'ın vaadi haktır, kıyamet saatinde de şüphe yoktur" dendiğinde, siz şöyle demiştiniz: "Saat nedir, bilmiyoruz. Sadece bir şeyler var sanıyoruz; kesin bir bilgimiz olmadığı için inanmıyoruz."

Câsiye Suresi 32. Ayet Hakkında Genel Bilgiler

Genel Bilgiler
SureCâsiye
Sure Numarası45
Ayet Numarası32
Sure TürüMekki
Bulunduğu Cüz26
Kur'an Sayfası520
Toplam Harf Sayısı92
Toplam Kelime Sayısı20

Câsiye Suresi, Mekke'de inen bir sure olup, genellikle Allah'ın varlığı, birliği ve gücüne dair delillerin sunulması ve insanların bunları değerlendirmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu sure, inkarcı bir tutum sergileyenlerin kıyamet ve ahiret inancı konusundaki cehaletlerini ve tereddütlerini ele almaktadır. 32. ayet, Allah’ın vaadinin gerçek olduğu ve kıyametin kesin bir olgu olduğu ifadesi ile, insanların bu gerçeği anlamadaki isteksizliği vurgulanmaktadır. Ayette geçen 'kıyamet' terimi, insanların dikkatini çekmekte ve onların bu konuda sahip olduğu belirsizlik ve zannı ortaya koymaktadır. Câsiye Suresi, genellikle insanın kendi yaratılışına, evrendeki düzenin mükemmelliğine ve ilahi mesajlara karşı bir bilinç geliştirmesi gerektiğini vurgulayan bir anlatıma sahiptir. Bu bağlamda, ayet, bir sorgulama ve düşünme sürecine işaret ederken, aynı zamanda bir ikaz niteliği taşımaktadır. İnsanların kıyamet hakkında sahip olduğu belirsizlik ve zanna karşı onları uyaran bir dil kullanılmıştır. Mekke döneminde indirildiği için, toplumsal ve kültürel bağlamda, o dönemdeki inkarcı tutumlar ve ahirete olan inanç eksikliği ile doğrudan ilişkilidir. Ayet, insanların ahiret ve kıyamet konularında daha derin bir anlayışa sahip olmalarını teşvik etmektedir.

Câsiye Suresi 32. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:

Dil bilgisi açıklamaları
KelimeTemel Anlamı
وَve
شَكٌّşüphe
حَقٌّgerçek
كِيَامَةٌkıyamet
مَاne
نَحْنُbiz
إِلَّاancak
ظَنٌّzan
يَقِينٌkesin bilgi
مَاdeğil

Ayette 'وَ' (ve) kelimesi bağlaç olarak kullanılmıştır. 'شَكٌّ' (şüphe) kelimesi ise belirsizliği ifade etmektedir. 'حَقٌّ' (gerçek) kelimesi, Allah'ın vaadini vurgularken, 'كِيَامَةٌ' (kıyamet) kelimesi bu bağlamda merkezi bir öneme sahiptir.

Câsiye Suresi 32. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:

İstatiksel bilgiler
KelimeTemel AnlamıKur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı
وَve249
شَكٌّşüphe16
حَقٌّgerçek25
كِيَامَةٌkıyamet70

Ayet içinde geçen 'وَ' (ve), 'شَكٌّ' (şüphe), 'حَقٌّ' (gerçek), ve 'كِيَامَةٌ' (kıyamet) kelimeleri, Kur'an'da sıkça yer alan kelimelerdir. Bu kelimeler, inanç, gerçeklik ve varoluşsal sorgulama ile ilgili konuları ele almakta ve insanları düşündürmektedir. Bu kelimelerin bu kadar sık kullanılması, Kur'an'ın temalarının bazı harfler etrafında döndüğünü ve insanlara önemli mesajlar ilettiğini göstermektedir.

وَ

249

كِيَامَةٌ

70

حَقٌّ

25

شَكٌّ

16

Kelimelerin Kur'an'da geçiş grafiği

Câsiye Suresi 32. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:

Ayetin meallerindeki dilsel farklılıklar
Meal SahibiKullanılan İfadeDilsel Tonu
Abdulbaki Gölpınarlıkıyamet nedir derdiniz, bilmiyoruz kiEdebi
Diyanet İşleriKıyametin ne olduğunu bilmiyoruzAçıklayıcı
Elmalılı Hamdi YazırKıyamet nedir bilmiyoruzGeleneksel
Mehmet OkuyanO (Son) Saat’in ne olduğunu bilmiyoruzModern
Ömer Nasuhi BilmenKıyamet nedir?Geleneksel
Süleyman AteşSaat nedir, bilmiyoruzEdebi
Süleymaniye VakfıKıyamet saati de ne oluyor?Modern
Yaşar Nuri ÖztürkSaat nedir, bilmiyoruzAçıklayıcı

Yukarıdaki tabloda, farklı meal sahiplerinin kullandığı ifadeler ve dilsel tonları gösterilmektedir. Ortak olarak 'Kıyamet nedir bilmiyoruz' ifadesi, çoğu mealde benzer şekilde yer almıştır. Bu durum, ayetin ana temasının, inkarcıların kıyamet konusundaki cehaletini vurgulamak için tercih edildiğini göstermektedir. Ancak bazı meallerde, 'Son Saat' gibi modern ifadeler kullanılırken, diğerlerinde daha geleneksel ve edebi bir dil tercih edilmiştir. Genel olarak, bu ifadelerin seçiminde, ayetin anlamını açık bir şekilde aktarmak amacı güdülmüştür.