En'âm Suresi 1. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hamd Allah'a ki gökleri ve yeryüzünü halketti, karanlıkları ve ışığı yarattı, sonra da kafir olanlar, taptıklarını Rableriyle denk tutarlar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Böyle iken inkâr edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine başkalarını eşit sayıyorlar. |
Mehmet Okuyan Meali | [Hamd] (övgü), gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah içindir. (Bunca delilden) sonra kâfir olanlar (hâlâ putları) Rableri ile denk tutuyorlar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hamd o Allah Teâlâ'ya mahsustur ki, gökleri ve yeri yaratmış ve zulmetler ile nûru var etmiştir. Sonra kâfir olanlar, (bunları) Rablerine denk tutuyorlar. |
Süleyman Ateş Meali | Hamdolsun o Allah'a ki, gökleri ve yeri yarattı, karanlıkları ve aydınlığı var etti. Yine de inkarcılar, Rablerine eşler tutuyorlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Her şeyi güzel yapmak, gökleri ve yeri yaratmış, karanlıkları ve aydınlığı (nûru) oluşturmuş olan Allah’a mahsustur. Ama Rablerini görmezlikten gelenler (kafirlik edenler), başkasını O’na denk sayıyorlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hamd Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar. |
En'âm Suresi 1. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | En'âm |
Sure Numarası | 6 |
Ayet Numarası | 1 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 8 |
Kur'an Sayfası | 160 |
Toplam Harf Sayısı | 141 |
Toplam Kelime Sayısı | 24 |
En'âm Suresi, Mekki bir sure olup, genel olarak Allah’ın birliği, peygamberlik, ahiret ve ilahi hüküm gibi temel inanç konularını ele alır. Bu surede, inkarcıların tutumları ve Allah’ın yaratıcılığına dair deliller sunulmaktadır. Ayet 1, Allah’a hamd ederek başlar ve göklerin ve yerin yaratılışından, karanlıklar ve aydınlıkların var oluşundan bahseder. Bu bağlamda ayet, Allah’ın yaratıcı kudretine dikkat çekerken, o kudretin yanı sıra insanların bu gerçekleri inkâr eden tutumlarını da kınamaktadır. Mekke döneminde indirilen bu sure, o dönemdeki sosyo-kültürel bağlamı yansıtarak, putperestlik ve Allah’a şirk koşma eleştirisi yapmaktadır. Ayetin ifade ettiği temalar, Kur'an'ın genel mesajı ile örtüşmekte ve insanları doğru inanca yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle, En'âm Suresi, inançsızlık ve şirk konularını derinlemesine işleyerek, okuyucuyu düşündürmeye ve sorgulamaya teşvik eden bir içerik sunar.
En'âm Suresi 1. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
حَمْدٌ | Övgü |
خَلَقَ | Yarattı |
الظُّلُمَاتُ | Karanlıklar |
النُّورُ | Işık |
رَبٌّ | Rab |
كَافِرٌ | Kâfir |
مَشْرُوكٌ | Şirk koşan |
Ayetin tecvid kuralları arasında, 'hüküm' okunuşları dikkatle takip edilmelidir. 'İdgam' durumları ve 'mad' kuralları uygulanırken, kelimelerin doğru telaffuzu önem arz etmektedir.
En'âm Suresi 1. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
حَمْدٌ | Övgü | 38 |
خَلَقَ | Yarattı | 20 |
رَبٌّ | Rab | 42 |
Ayet içinde geçen kelimeler, Kur'an'da farklı bağlamlarda sıkça kullanılmıştır. 'حَمْدٌ' (övgü) kelimesi, Allah’a şükretmeyi vurgulamak için önemli bir yere sahiptir; bu, müminlerin Allah'a karşı duyduğu minneti ifade eder. 'خَلَقَ' (yarattı) kelimesi, Allah’ın yaratıcılığına ve evrendeki varlıkların bir yaratıcı tarafından oluştuğuna dikkat çeker. Bu kelimenin kullanımı, Allah’ın kudretini gösteren pek çok ayette yer alır. 'رَبٌّ' (Rab) ise, Allah’ın insanlara olan yöneticilik ve koruyuculuk sıfatını ifade eder, bu kelime de Kur'an'da sıkça geçmektedir ve inanç sisteminin temel taşlarından birini oluşturur.
رَبٌّ
42
حَمْدٌ
38
خَلَقَ
20
En'âm Suresi 1. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Hamd Allah'a ki gökleri ve yeryüzünü halketti | Geleneksel |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Hamd, gökleri ve yeri yaratan | Açıklayıcı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | Hamd, gökleri ve yeri yaratan | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Hamd (övgü), gökleri ve yeri yaratan | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Hamd o Allah Teâlâ'ya mahsustur | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | Hamdolsun o Allah'a ki, gökleri ve yeri yarattı | Modern |
Süleymaniye Vakfı Meali | Her şeyi güzel yapmak, gökleri ve yeri yaratmış | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Hamd Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış | Modern |
Ayetin farklı meallerinde, 'hamd' ve 'yaratan' ifadeleri çoğu mealde ortak olarak kullanılmıştır. Bu ifadeler, Allah’ın yaratıcılığını ve övgüye layık olduğunu vurgulamak amacıyla tercih edilmiştir. Ancak, bazı meallerde kullanılan dilsel ton farklılıkları göze çarpmaktadır. Geleneksel mealler, genellikle daha edebi bir dil kullanırken, modern mealler daha sade ve anlaşılır bir dil tercih etmektedir. Örneğin, 'Hamd Allah'a ki gökleri ve yeryüzünü halketti' ifadesi, edebi bir üslup taşırken, 'Hamd, gökleri ve yeri yaratan' ifadesi daha doğrudan bir anlatım sergilemektedir. Bu durum, okuyucunun anlama kolaylığı açısından önem taşır ve farklı okuyucu kitlelerine hitap etmeyi amaçlar. Mealler arasında belirgin farklılıklar da bulunmaktadır; bunlar dil açısından anlamda sofistike farklılıklara yol açabilir ve bu da dinleyici veya okuyucu açısından farklı algılar oluşturabilir.