İbrahim Suresi 48. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O gün, bir gündür ki yeryüzü de başka bir yeryüzüne döner, gökler de. Herkes, bir ve kahhar Allah'ın tapısında toplanır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | O gün yer, başka bir yere, gökler de başka göklere dönüştürülür ve insanlar bir ve kahhar (her şeyin üzerinde yegâne hâkim) olan Allah’ın huzuruna çıkarlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün yeryüzü bir başka yere, gökler, başka göklere çevirilecek ve bütün varlıklar, kabirlerinden çıkıp bir ve gücüne karşı durulmaz olan Allah'ın huzuruna toplanacaklardır. |
Mehmet Okuyan Meali | O gün, yer başka bir yer, gökler de (başka gökler) hâline getirilecek, (insanlar) tek, ezici güç sahibi olan Allah’ın huzuruna çıkacaklardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | O günde ki, bu yer başka bir yere tebeddül eder, gökler de. Ve vâhid, kahhar olan Allah Teâlâ'nın huzuruna çıkmış olurlar. |
Süleyman Ateş Meali | O gün yer başka yere, gökler de (başka göklere) değiştirilir. (Bütün) insanlar tek ve kahredici Allah'ın huzurunda görünürler. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Bunu, yerin başka yere dönüştüğü, göklerin de öyle olduğu günde yapar. Herkes, tek ve kendi başına buyruk olan Allah’ın huzuruna çıkarılmış olur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O gün yerküre başka bir yerküreye dönüştürülür. Gökler de öyle. Hepsi o Vâhid ve Kahhâr olan Allah'ın huzurunda dikilir. |
İbrahim Suresi 48. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İbrahim |
Sure Numarası | 14 |
Ayet Numarası | 48 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 234 |
Toplam Harf Sayısı | 113 |
Toplam Kelime Sayısı | 22 |
İbrahim Suresi, Mekke döneminde inmiş olan bir sure olup, ana teması Allah'ın birliği, peygamberlik ve ahiret inancıdır. Bu surede, Hz. İbrahim'in (a.s) kıssası üzerinden, Allah'a teslimiyet ve O'na olan güveni öne çıkaran mesajlar verilmektedir. Ayet 48, ahiret günü yaşanacak büyük değişimleri ve insanların, yüceliği sonsuz olan Allah'ın huzuruna toplanacakları durumu tasvir etmektedir. Bu tasvir, insanların ölümden sonra yeniden dirilecekleri ve sorgulanacakları inancını pekiştirmektedir. İbrahim Suresi, hitap ettiği kitleye, imanlarının pekiştirilmesine yönelik derin mesajlar verirken, aynı zamanda kâfirlerin ve inkar edenlerin akıbetine de dikkat çeker. Ayetin geçtiği bu bağlam, dünya hayatının geçici olduğunu ve gerçek hayatın ahirette başlayacağını vurgular. Ayette, yerin ve göklerin değişeceği gün ifadesi, kıyamet gününün dehşetini ve o günkü durumun ciddiyetini gözler önüne sererken, insanların Allah'ın huzurunda toplanacağı vurgusu, ilahi adaletin bir göstergesi olarak algılanmaktadır.
İbrahim Suresi 48. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
يَوْمَ | Gün |
الْأَرْضُ | Yer |
الْسَّمَاوَاتُ | Gökler |
يَتَغَيَّرُ | Değişmek |
تَحْشَرُونَ | Toplanmak |
Ayetin tecvid kurallarından, 'idgam' kuralı uygulanabilir. ''يَتَغَيَّرُ'' kelimesinde 'med' kuralı devreye girebilir.
İbrahim Suresi 48. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
يَوْمَ | Gün | 60 |
الْأَرْضُ | Yer | 30 |
السَّمَاوَاتُ | Gökler | 20 |
Kur'an'da 'يَوْمَ' kelimesi 60 kez geçerken, bu kelime ahiret inancının merkezinde yer almakta ve kıyamet gününün önemini vurgulamaktadır. 'الْأَرْضُ' kelimesi ise 30 kez geçmesiyle birlikte, dünya hayatının geçiciliğini ve onun ötesinde bir yaşamın var olduğunu hatırlatmaktadır. 'السَّمَاوَاتُ' kelimesinin 20 kez kullanımı ise göklerin ve evrenin büyüklüğüne işaret ederken, aynı zamanda Allah'ın kudretini gözler önüne serer. Bu kelimelerin sık kullanımı, Kur'an'ın ana temasının evrensel ve ahlaki öğretilerini pekiştirmektedir.
يَوْمَ
60
الْأَرْضُ
30
السَّمَاوَاتُ
20
İbrahim Suresi 48. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | herkes, bir ve kahhar Allah'ın tapısında toplanır. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | insanlar bir ve kahhar olan Allah’ın huzuruna çıkarlar. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | bütün varlıklar, kabirlerinden çıkıp bir ve gücüne karşı durulmaz olan Allah'ın huzuruna toplanacaklardır. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | tek, ezici güç sahibi olan Allah’ın huzuruna çıkacaklardır. | Geleneksel |
Ömer Nasuhi Bilmen | ve vâhid, kahhar olan Allah Teâlâ'nın huzuruna çıkmış olurlar. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Bütün insanlar tek ve kahredici Allah'ın huzurunda görünürler. | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı | herkes, tek ve kendi başına buyruk olan Allah’ın huzuruna çıkarılmış olur. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | Hepsi o Vâhid ve Kahhâr olan Allah'ın huzurunda dikilir. | Açıklayıcı |
Mealler arasında ortak payda olarak 'Allah'ın huzuruna çıkmak' ifadesi sıkça kullanılmakta olup, bu durumun ayetin özünü yansıttığı söylenebilir. 'Tek' ifadesi de birçok mealde yer alarak, Allah'ın birliğini vurgulamaktadır. Dikkat çeken diğer bir ifade ise 'kahhar' kelimesi olup, bu ifade özellikle Allah’ın kudretini ve otoritesini vurgulamak için tercih edilmiştir. Mealler arasında belirgin farklılıklar ise 'kahhar' kelimesinin çeşitli şekillerde ifade edilmesi ve bazı meallerde 'herkes' yerine 'bütün varlıklar' gibi daha geniş bir ifadeyle yer almasıdır. Bu farklılıklar, dil açısından eş anlamlı kelimelerin tercih edilmesiyle ortaya çıkmış olabilir.