İbrahim Suresi 49. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | O gün görürsün ki suçluların boyunlarına zincirler vurulmuş. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | O gün, suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün, suçluların zincire vurulmuş olduğunu görürsün. |
Mehmet Okuyan Meali | O gün, suçluların zincire vurulmuş olduğunu göreceksin. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve o günde günahkârları bukağılara vurulmuş bir halde görürsün. |
Süleyman Ateş Meali | Ve o gün suçluları, birbirine (veya elleri ayaklarına) yaklaştırılarak zincirlere vurulmuş görürsün! |
Süleymaniye Vakfı Meali | O gün suçluların kelepçelere vurulduğunu göreceksin. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | O gün suçluların, birbirine perçinlenmiş bukağılarla çengellendiklerini görürsün. |
İbrahim Suresi 49. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | İbrahim |
Sure Numarası | 14 |
Ayet Numarası | 49 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 13 |
Kur'an Sayfası | 252 |
Toplam Harf Sayısı | 68 |
Toplam Kelime Sayısı | 14 |
İbrahim Suresi, Mekke döneminde inmiş bir sure olup, genel olarak tevhid (birlik), ahiret inancı ve peygamberlerin mesajlarını içermektedir. Bu sure, özellikle Allah'ın birliğini vurgulamakta ve insanları doğru yola davet etmektedir. Ayet 49, ahirette suçluların durumunu tasvir etmektedir. Bu ayet, o gün, yani kıyamet günü, suçluların boyunlarına zincirlerin vurulmuş olarak görüleceğini ifade etmektedir. İnsanın bu dünyada yaptığı eylemlerin sonuçlarıyla yüzleşeceği bir gün olduğunu hatırlatmaktadır. Bu bağlamda, ayet, insanların yaptıkları kötü eylemlerin karşılığını bulacakları, ahiret hayatında adaletin tecelli edeceği mesajını vermektedir. Kıyamet ve ahiret hayatına dair anlatımlar, İbrahim Suresi'nin genel temaları arasında yer almaktadır ve insanlara bu gerçekleri hatırlatmayı amaçlamaktadır.
İbrahim Suresi 49. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
عَذَابٌ | azap |
مُجْرِمُونَ | suçlular |
سَلاَسِلُ | zincirler |
يَوْمَ | o gün |
تَرَى | göreceksin |
Ayette 'يَوْمَ' (o gün) kelimesi, ahiret gününü belirtirken, 'مُجْرِمُونَ' (suçlular) kelimesi, suç işlemiş kişileri ifade etmektedir. Bu kelimeler, ayetin ana temasını oluşturan unsurlardır.
İbrahim Suresi 49. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مُجْرِمُونَ | suçlular | 45 |
سَلاَسِلُ | zincirler | 22 |
يَوْمَ | o gün | 100 |
Kelime 'مُجْرِمُونَ' (suçlular), ahiret hayatında suçluların durumunu ifade etmek için sıkça kullanılmaktadır. 'سَلاَسِلُ' (zincirler) kelimesi, cezalandırma ve adalet kavramlarıyla ilişkilidir. 'يَوْمَ' (o gün) kelimesi ise ahiret gününü anlatmak amacıyla kullanılır ve bu bağlamda önemli bir yer tutar.
يَوْمَ
100
مُجْرِمُونَ
45
سَلاَسِلُ
22
İbrahim Suresi 49. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | suçluların boyunlarına zincirler vurulmuş. | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | suçluları zincirlere vurulmuş olarak görürsün. | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır | suçluların zincire vurulmuş olduğunu görürsün. | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | suçluların zincire vurulmuş olduğunu göreceksin. | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen | günahkârları bukağılara vurulmuş bir halde görürsün. | Geleneksel |
Süleyman Ateş | suçluları, birbirine yaklaştırılarak zincirlere vurulmuş görürsün! | Edebi |
Süleymaniye Vakfı | suçluların kelepçelere vurulduğunu göreceksin. | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk | suçluların, birbirine perçinlenmiş bukağılarla çengellendiklerini görürsün. | Açıklayıcı |
Verilen mealler arasında 'suçlular' ifadesi, ortak olarak tercih edilmiştir. Bu durum, ayetin ana temasının net bir şekilde aktarılması bakımından önemlidir. Ayrıca 'zincirler' ve 'günahkâr' sözcükleri de birçok mealde geçmektedir. Ancak farklı meallerdeki ifadeler arasında anlam farklılıkları ve dilsel ton farklılıkları gözlemlenmektedir. Örneğin, bazı mealler daha geleneksel bir üslup kullanırken (Elmalılı Hamdi Yazır, Ömer Nasuhi Bilmen), bazıları modern bir yaklaşım benimsemektedir (Diyanet İşleri, Süleymaniye Vakfı). Ayrıca, bazı meallerde 'bukağılara' gibi terimler kullanılırken, diğerlerinde daha yaygın kelimeler tercih edilmektedir. Bu durum, farklı dilsel tercihler ve yaklaşım tarzlarının bir sonucudur.