Kehf Suresi 49. Ayet Meâlleri
Meâl Sahibi | İfade |
---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kitap ortaya konmuştur, suçluları görürsün ki o kitapta yazılı olan şeyler yüzünden korku içinde ve eyvahlar olsun bize derler, ne biçim kitap bu, ne küçük bir şey bırakmış, ne büyük, hepsini de sayıp dökmüş ve ne yaptılarsa hepsini de karşılarında bulurlar ve Rabbin hiçbir kimseye zulmetmez. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Kitap ortaya konur. Suçluları, kitabın içindekilerden korkuya kapılmış görürsün. “Eyvah bize! Bu nasıl bir kitaptır ki küçük, büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” derler. Onlar bütün yaptıklarını karşılarında bulurlar. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | O gün herkesin amel defteri ortaya konulmuştur. Ey Muhammed! Günahkârların, amel defterlerinden korkarak: "Eyvah bize! Bu nasıl deftermiş ki, büyük küçük hiçbir şey bırakmadan hepsini saymış dökmüş" dediklerini görürsün. Onlar, bütün yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez. |
Mehmet Okuyan Meali | Kitap (amel defteri) ortaya konulacaktır. Suçluların, onda yazılı olanlardan korkmakta olduklarını göreceksin. (Onlar) “Ah, vay hâlimize! Bu nasıl kitapmış! Küçük büyük hiçbir şey bırakmaksızın hepsini sayıp dökmüş!” diyecekler. Yaptıklarını (karşılarında) hazır bulacaklardır. Rabbin, kimseye haksızlık etmeyecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Ve kitap (suhuf-u âmâl) meydana konmuştur. Artık günahkârları, onda olanlardan dolayı korkar kimseler görürsün ve derler ki: «Eyvah bizlere! Bu kitaba ne oluyor ki, küçük büyük bir şey bırakmaksızın hepsini saymış, tesbit etmiş!» Ve yapmış oldukları şeyleri hazır buldular ve Rabbin hiçbir kimseye zulmetmez. |
Süleyman Ateş Meali | Kitap (ortaya) konulmuştur. Suçluların onun içindekilerden korkarak: "Vah bize, bu Kitaba da ne oluyor, ne küçük ne de büyük hiçbir şey bırakmıyor, her (yaptığımız) şeyi sayıp döküyor!" dediklerini görürsün. Yaptıklarını hazır bulmuşlardır. Rabbin kimseye zulmetmez. |
Süleymaniye Vakfı Meali | Defterleri önlerine konur. Günahkarların, defterde olanlardan korkuya kapıldıklarını görürsün. Derler ki "Eyvah! Bu nasıl defter ki küçük büyük bırakmadan hepsini sayıp dökmüş.“ Yaptıkları her şeyi karşılarında hazır bulurlar. Senin Rabbin kimseye yanlış yapmaz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kitap ortaya konulmuştur. Günahkârların, onun içindekilerden korkup ürpererek şöyle dediklerini görürsün: "Vay başımıza! Ne biçim kitap bu! Ne küçük bırakmış ne büyük. Hepsini sayıp dökmüş!" Yapıp ettiklerini hazır bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye zulmetmiyor. |
Kehf Suresi 49. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kehf |
Sure Numarası | 18 |
Ayet Numarası | 49 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 307 |
Toplam Harf Sayısı | 131 |
Toplam Kelime Sayısı | 25 |
Kehf Suresi, Mekke döneminde inmiştir ve Kur'an'ın temel konularından biri olan ahiret ve hesap gününe dair önemli öğretiler sunmaktadır. Bu sure, insanların dünya hayatındaki yaptıkları eylemlerin sonuçlarıyla yüzleşecekleri bir günde hesap vermeleri gerektiğini vurgular. Özellikle ayet 49, bu bağlamda insanların yaptıkları amellerin kaydedildiği bir kitabın ortaya konulacağını ve günahkârların bu kayıtlardan korkacaklarını ifade eder. Bu ayet, insanların davranışlarının ve sözlerinin kaydedildiğini, her şeyin detaylı bir şekilde kaybolmadan yazıldığını belirtir. Ayrıca, 'Rabbin hiç kimseye zulmetmez' ifadesi ile Allah’ın adaletine vurgu yapılır. Bu tür ifadeler, Müslümanların ahiret inancını güçlendirir ve onları iyi amellere yönlendirir. Ayet, suçluların hissettikleri korku ve pişmanlık duygularını ifade ederken, aynı zamanda Rabb’in adil olması gerektiğini de hatırlatır. Bu sure, ahiret hayatını ve hesap gününü anlamak için önemli bir metin olarak kabul edilir ve insanları uyarma işlevi görür.
Kehf Suresi 49. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
كتاب | kitap |
خوف | korku |
زلم | zulmetmek |
صغیر | küçük |
کبیر | büyük |
Ayet içinde özellikle dikkat çeken kelimelerden biri 'كتاب' (kitap) kelimesidir ki bu, insanların amellerinin yazıldığı defteri ifade eder. Ayrıca, 'خوف' (korku) kelimesi, suçluların hissettiği duyguyu ifade ederken, 'زلم' (zulmetmek) kelimesi ise Allah'ın adaletini vurgular. Tecvid açısından, ayetteki kelimeler genellikle düzgün bir şekilde telaffuz edilen harflerden oluşmaktadır; burada med ve idğam kuralları ön plandadır.
Kehf Suresi 49. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
كتاب | kitap | 259 |
خوف | korku | 24 |
زلم | zulmetmek | 16 |
Ayet içinde geçen önemli kelimelerden 'كتاب' (kitap) kelimesi, Kur'an’da sıkça yer alan bir kavramdır ve insanların amellerinin kaydedildiği defteri ifade eder. 'خوف' (korku) kelimesi, insanların ahiret günündeki durumunu ifade eden bir terim olarak sıkça kullanılır. 'زلم' (zulmetmek) kelimesi ise Allah’ın adaletine işaret eden önemli bir kelimedir. Bu kelimelerin sıkça kullanılması, Allah’ın adaletinin ve ahiretteki hesap gününün önemini vurgular ve toplumsal bir bilinç oluşturur.
كتاب
259
خوف
24
زلم
16
Kehf Suresi 49. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı Meali | Kitap ortaya konmuştur | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) | Kitap ortaya konur | Modern |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali | amel defteri ortaya konulmuştur | Geleneksel |
Mehmet Okuyan Meali | Kitap (amel defteri) ortaya konulacaktır | Açıklayıcı |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali | Kitap (suhuf-u âmâl) meydana konmuştur | Geleneksel |
Süleyman Ateş Meali | Kitap (ortaya) konulmuştur | Açıklayıcı |
Süleymaniye Vakfı Meali | Defterleri önlerine konur | Modern |
Yaşar Nuri Öztürk Meali | Kitap ortaya konulmuştur | Açıklayıcı |
Tablo incelendiğinde, 'Kitap ortaya konmuştur' ifadesinin birçok mealde benzer şekilde kullanıldığı görülmektedir. Bu ifade, insanların yaptıklarının kaydolduğu bir defterin varlığını belirtmektedir. Bu durum, ahiret inancı açısından önemli bir anlam taşımaktadır. 'Amel defteri' ve 'suhuf-u âmâl' gibi terimlerin kullanımı ise farklılık göstermektedir. Bu ifadeler, genel olarak aynı anlama gelse de, birinin daha geleneksel bir dil kullanırken diğerinin daha modern bir yaklaşım sergilediği gözlemlenmektedir. Bu farklılıklar, meal yazımında kullanılan dil ve üslup açısından önem taşır. Örneğin, 'amel defteri' ifadesi, geleneksel bir bakış açısını yansıtırken, 'kitap' ve 'defter' gibi kelimelerin kullanılması daha geniş kitlelere hitap eden modern bir dil anlayışının ürünüdür.