Kehf Suresi 50. Ayet
وَاِذْ
قُلْنَا
لِلْمَلٰٓئِكَةِ
اسْجُدُوا
لِاٰدَمَ
فَسَجَدُٓوا
اِلَّٓا
اِبْل۪يسَۜ
كَانَ
مِنَ
الْجِنِّ
فَفَسَقَ
عَنْ
اَمْرِ
رَبِّه۪ۜ
اَفَتَتَّخِذُونَهُ
وَذُرِّيَّتَهُٓ
اَوْلِيَٓاءَ
مِنْ
دُون۪ي
وَهُمْ
لَكُمْ
عَدُوٌّۜ
بِئْسَ
لِلظَّالِم۪ينَ
بَدَلاً
٥٠
Ve-iż kulnâ lilmelâ-iketi-scudû li-âdeme fesecedû illâ iblîse kâne mine-lcinni fefeseka ‘an emri rabbih(i)(k) efetetteḣiżûnehu veżurriyyetehu evliyâe min dûnî vehum lekum ‘aduvv(un)(c) bi/se lizzâlimîne bedelâ(n)
Kehf Suresi 50. Ayet Meâlleri

Kehf Suresi 50. Ayet Hakkında Genel Bilgiler
Sure | Kehf |
Sure Numarası | 18 |
Ayet Numarası | 50 |
Sure Türü | Mekki |
Bulunduğu Cüz | 15 |
Kur'an Sayfası | 346 |
Toplam Harf Sayısı | 365 |
Toplam Kelime Sayısı | 73 |
Kehf Suresi, genel olarak insanlara hikmet, sabır ve Allah'a olan inanç konusunda dersler vermekte olan bir Mekki suredir. Bu sure, çeşitli kıssalarla birlikte, insanın sınavlarını, sabrını ve Allah'a olan güvenini pekiştirmektedir. Ayet 50, özellikle insanın dost edinme kriterleri üzerine yoğunlaşarak, şeytanın insan için en büyük düşman olduğunu vurgulamaktadır. İblis'in Adem'e secde etmeyişi ve bunun sonuçları, insanlar için ibret verici bir ders niteliğindedir. Bu ayet, insanın doğru dostları seçmesi gerektiğini, kötü yolda olanların ise düşman olarak kabul edilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Ayet, insanı kendi seçimleri konusunda düşündürmekte ve bu seçimlerin sonuçlarına dair bir uyarı yapmaktadır. İnsanoğlunun, şeytani varlıkları dost edinmesinin ne kadar yanlış bir tutum olduğunu açıkça ifade etmektedir. Bu bağlamda sure, ahlaki ve etik değerlerin önemini ortaya koymakta, insanları bu konuda düşünmeye sevk etmektedir.
Kehf Suresi 50. Ayet ile İlgili Dil Bilgisi Açıklamaları:
Kelime | Temel Anlamı |
---|---|
مَلَائِكَةَ | Melekler |
أَدَمَ | Adem |
إِبْلِيسَ | İblis |
أَمْرِ | Emir |
دُولَةً | Düşman |
زَلَمَاءَ | Zalimler |
Ayetin tecvid kurallarında, 'مَلَائِكَةَ' kelimesindeki 'لَائِكَةَ' kısmında idgam ve 'أَدَمَ' kelimesinde med uygulamaları söz konusudur.
Kehf Suresi 50. Ayet ile İlgili İstatistiksel Bilgiler ve Görselleştirme:
Kelime | Temel Anlamı | Kur'an'daki Toplam Geçiş Sayısı |
---|---|---|
مَلَائِكَةَ | Melekler | 88 |
إِبْلِيسَ | İblis | 11 |
زَلَمَاءَ | Zalimler | 17 |
Ayet içindeki kelimelerin Kur'an'daki geçiş sayıları, bu kelimelerin önemini ve tekrar edilen konuları göstermektedir. Özellikle 'مَلَائِكَةَ' kelimesinin sık kullanımı, meleklerin rolü ve insanlarla olan ilişkileri açısından büyük bir önem taşımaktadır. 'إِبْلِيسَ' kelimesi de, şeytanın insan üzerindeki etkisini ve düşmanlık rolünü vurgulamaktadır. 'زَلَمَاءَ' kelimesinin sık kullanımı ise, zalimlerin kötü hareketlerinin sonuçları üzerinde durulması gerektiğini göstermektedir.
مَلَائِكَةَ
88
زَلَمَاءَ
17
إِبْلِيسَ
11
Kehf Suresi 50. Ayetin Meallerindeki Dilsel Farklılıklar:
Meal Sahibi | Kullanılan İfade | Dilsel Tonu |
---|---|---|
Abdulbaki Gölpınarlı | Allah'ı bırakıp Şeytanı dost edinmek | Açıklayıcı |
Diyanet İşleri | Şimdi siz, beni bırakıp İblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? | Geleneksel |
Elmalılı Hamdi Yazır | Şimdi siz beni bırakıp da İblis'i ve soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? | Geleneksel |
Mehmet Okuyan | Şimdi siz benim peşim sıra onu ve onun soyunu mu dostlar ediniyorsunuz? | Modern |
Ömer Nasuhi Bilmen | Şimdi Benden gayrı onu ve onun zürriyetini dostlar mı ediniyorsunuz? | Geleneksel |
Süleyman Ateş | Şimdi siz, benden ayrı olarak onu ve onun neslini dostlar mı ediniyorsunuz? | Modern |
Süleymaniye Vakfı | Şimdi onu ve soyunu, en yakınlarınız (velileriniz) olarak sizinle benim arama mı koyuyorsunuz? | Açıklayıcı |
Yaşar Nuri Öztürk | Şimdi siz, benim beri yanımdan, onu ve onun soyunu dostlar mı ediniyorsunuz? | Modern |
Tabloya göre, 'dost edinmek' ve 'İblis' ifadesi birçok mealde benzer şekilde geçmektedir. Bu ifadeler, Allah'ın dostlarını bırakıp düşman olan şeytana yönelme konusunu aynı şekilde dile getirmektedir. Ancak, bazı meallerde kullandıkları dil yapısı ve ton açısından farklılaşmalar gözlemlenmektedir. Geleneksel meallerde genellikle daha resmi ve ağır bir dil tercih edilirken, modern meallerde daha akıcı ve anlaşılır bir dil kullanıldığı dikkat çekmektedir. Bu farklılıklar, okuyucunun metni anlama biçimini ve algısını etkileyebilir. Ortak kullanılan ifadeler, okuyucuya aynı temel mesajı iletmekteyken, farklı ifadeler ise bu mesajın farklı yorumlanmasına yol açabilir.
Kehf Sûresi 50. Ayet ile Bağlantılı Diğer Ayetler
Kehf Sûresi 50. ayet, Şeytan'ın insanları saptırmadaki rolünü ve Allah'a itaat etmenin önemini vurgulamaktadır. Bu ayette, Allah'ın emriyle şeytanın insanlara yaklaşmak için fırsatlar yaratmayı, insanları azdırmayı hedeflediği anlatılmaktadır.
- Bakara Suresi 36. Ayet: Bu ayette, şeytanın insanları kandırması ve onlara yoldan çıkarması üzerine bilgi verilmektedir. Her iki ayet de şeytanın insan üzerindeki etkisine dikkat çekmektedir.
- A'râf Sûresi 20. Ayet: Bu ayette, şeytanın ilk insan olan Adem'in aklını çelerek onu yasak ağaçtan yemeye teşvik etmesi anlatılıyor. Bu bağlamda, Kehf 50. ayet ile şeytanın hilesinin sürekliliği arasında bir paralellik vardır.
- İsrâ Sûresi 53. Ayet: Bu ayette, insanlara hitap eden şeytanın tuzaklarına karşı dikkatli olmaları gerektiği vurgulanır. Kehf 50. ayet ile insanları koruma ve doğru yolda kalma ihtiyacı arasında bir bağlantı söz konusudur.
Bu ayetler bir arada değerlendirildiğinde, şeytanın insan üzerinde nasıl bir etki yarattığına ve Allah'a itaatin önemine dikkat çekilmektedir. Şeytanın yanıltıcı yolları ve insanın bu tuzaklardan korunma gerekliliği üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda, Allah'ın koruması ve iman etmenin gerekliliği ön plana çıkmaktadır.
Okumak istediğin ayeti seç